Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı İstanbul Kalkınma Ajansı işçileri greve çıktı

İstanbul Kalkınma Ajansı işçileri, memur maaş zammından 6 puan daha düşük bir artış teklifi ve taşerondan kadroya geçirilen işçilerin maaşlarında yüzde 36’ya varan hak kaybı nedeniyle greve başladı.

Abone ol

DUVAR - Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışan 26 kalkınma ajansından biri olan İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) işçileri, memur maaş zam oranından 6 puan daha düşük bir artış teklifi ve taşerondan kadroya geçirilen işçilerin maaşlarında yüzde 36’ya varan hak kaybına karşı grev kararı aldı.

2023 yılı Ocak ayından bu yana İSTKA işçileri adına toplu iş sözleşmesi görüşmelerini sürdüren TEZ-KOOP-İŞ, müzakerelerin olumlu sonuçlanmaması üzerine 8 Mayıs 2023 tarihinde uygulanmak üzere grev kararı aldı.

Temmuz ayında kamu çalışanlarına enflasyon farkı yanında refah payı artışını da içeren düzenleme sözü verilirken işveren sendikası YERELSEN, İSTKA işçilerine memur maaş zam oranından da düşük teklif sundu.  

YERELSEN, maaşları memur maaş artış oranlarına endeksli olan İstanbul Kalkınma Ajansı işçilerine; memur maaş zam oranından 6 puan daha düşük bir artış, taşerondan kadroya geçirilen sürekli işçilerin maaşlarında da yüzde 36’ya varan hak kaybı teklif etti. Teklifte, sürekli işçilere bölge yardımı verilmemesi de önerildi.

TEZ-KOOP-İŞ, işveren sendikası YERELSEN üzerinden tüm İSTKA işçilerine dayatılan eksi artış teklifi ve çalışanlar arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara karşı bugün İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Odakule önünde greve başladığını duyurdu.

'5 AY GEÇTİ ANLAŞMA SAĞLANMADI'

TEZ-KOOP İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Çağdaş Uyar, yaptığı konuşmada süreci anlattı: ''Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin üzerinden 5 ay geçmesine rağmen anlaşma sağlanamamıştır. Toplu iş sözleşme sürecinin başından beri sendikamız uzlaşma zemininden vazgeçmemiş, sürecin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için gerekli adımları atmıştır. Ancak sendikamızın bu süreçte göstermiş olduğu tüm çabalar karşılıksız kalmıştır. Hayat pahalılığının bu denli derinden hissedildiği bir dönemde toplu iş sözleşmesi sürecinin bu kadar uzaması çalışanlar arasında ciddi huzursuzluklara yol açmış ve işyerinde çalışma barışı ortadan kalkmıştır. İSTKA işçilerine sendikalı olmaktan aldıkları güçle Anayasal haklarını kullanmaktan, greve çıkmaktan başka yol kalmamıştır.''

''YERELSEN tarafından Sendikamızın toplu iş sözleşmesi teklifine karşı verilen ücret teklifinde; toplu pazarlıkta tarihe geçecek bir öneri sunulmuştur'' diyen Çağdaş, önerileri şöyle sıraladı:

🔸Toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihi başında memur maaş oranına göre artan halini rakamsal olarak yeniden belirleyerek asgari yüzde 3 oranından başlayarak yüzde 20’ye kadar düşürülmektedir.

🔸Sözleşmenin ilk 6 ayında (01.01.2023-30.06.2023) geçerli olmak üzere enflasyon eksi 6 puan, ikinci altı ayında (01.07.2023-31.12.2023) geçerli olmak üzere enflasyon eksi 6 puan, üçüncü altı ayında (01.01.2024-30.06.2024) geçerli olmak üzere enflasyon eksi 5 puan teklif edilmiştir.

🔸Net ücret olarak ödenmekte olan sosyal yardımlar brüt ücrete dönüştürülmek istenmektedir.

🔸Kurumda sürekli işçi kadrosunda çalışmakta olan işçilerin almakta oldukları net aylık ücretler %20 düşürülerek brüt ücrete dönüştürülmek istenmekte, ayrıca diğer işçiler için teklif edilen bölge yardımında sürekli işçiler dışarıda bırakılmaktadır.

🔸Halihazırda ödenen yemek ücretleri yüzde 50 azaltılmak istenmektedir.

🔸Aile ve Çocuk yardımı kaldırılmak istenmektedir.

🔸Eğitim yardımı kaldırılmak istenmektedir.

🔸Maaş düşürülmesiyle birlikte maaşa endeksli tediyelerin de düşürülmesi sağlanarak mevcut kazanımlar geriye götürülmek istenmektedir.

🔸Ücret ödeme türünde, ücret ve ücrete bağlı yardımlarda da işçiler arasında ciddi bir eşitsizlik yaratılmak istenmektedir.

🔸Tüm bunlar üst üste konulduğunda ikinci yılın sonunda kümülatif olarak yaklaşık yüzde 30 ile yüzde 40 oranında değişen bir hak kaybına sebebiyet verilmek istenmektedir.''

Çağdaş sözlerini şöyle noktaladı: ''Hepimizin bildiği üzere enflasyon alım gücünde yaşanan kayıptır. Kamu işçileri, 6 ayda bir, enflasyonun 6 ay boyunca yaratmış olduğu alım gücü kaybını gidermek için enflasyon zammı almaktadır. Hayat pahalılığının giderek arttığı, enflasyon oranlarının rekor seviyelere ulaştığı, elektrik, doğalgaz, gıda, yakıt gibi yaşamsal önemdeki temel tüketim maddelerine ve hizmetlere her geçen gün yeni zamların eklendiği, çalışanların giderek daha fazla yoksullaştığı bir dönemde işveren sendikası YERELSEN’in enflasyon oranının İSTKA çalışanlarına eksilterek uygulanması dayatması Sendikamız tarafından hiçbir şekilde kabul edilemez''