HDP’den AYM’ye başvuru: Kapatma davası seçim sonrasına bırakılsın
Halkların Demokratik Partisi (HDP), kapatma davasının seçim sonrasına bırakılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
ANKARA – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunarak kapatma davası ile ilgili tüm işlemlerin 18 Haziran 2023 seçimlerinin sonrasına bırakılmasını talep etti. Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "AYM bu dava ile ilgili işlemlerini durdurmalıdır” dedi. HDP’nin olası bir kapatma halinde seçime DEVA Partisi listelerinden gireceği iddialarına ilişkin de konuşan Sancar, bu haberleri “spekülasyon” olarak değerlendirdi.
‘DAVANIN AMACI HDP’Yİ TASFİYE ETME PLANLARINI HAYATA GEÇİRMEK’
Evrensel hukuk ilkeleri dikkate alınsaydı bu davanın hiç açılmaması gerektiğini ifade eden Sancar, davanın hukukla açıklanabilecek bir sürecin sonucu olmadığını, siyasi saiklere dayalı bir operasyonun parçası olduğunu ifade etti. Davanın AK Parti ve MHP’nin kampanyası sonucu, MHP’nin kongresinin yapılacağı gün açıldığını belirten Sancar, “Bu dava siyasi nitelik taşımaktadır. Bu davanın amacı demokratik siyaseti baskı altına almak, HDP’yi tasfiye etme planlarını hayata geçirmektir” dedi.
‘AYM KAPATMA DAVASI İLE İLGİLİ TÜM İŞLEMLERİNİ DURDURMALIDIR’
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın 10 Ocak’ta Anayasa Mahkemesi önünde sözlü mütalaasını sunduğunu hatırlatan Sancar, HDP’nin sözlü savunması için AYM tarafından kendilerine bir tarih bildirimi yapılmadığını söyledi. Bu işlemlerin bugüne kadar devam etmesinin ve davanın bu aşamaya gelmiş olmasının yarattığı ciddi sorunlar olduğuna dikkat çeken Sancar, “Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuruda bu da davayla ilgili bütün muhakeme işlemlerinin 18 Haziran 2023 seçimleri sonrasına bırakılmasını talep ettik. AYM bu dava ile ilgili işlemlerini durdurmalıdır” dedi.
‘HEDEFTE SADECE HDP YOK’
Seçimlerin 18 Haziran 2023 tarihinde yapılması halinde resmi sürecin 19 Nisan 2023’te başlayacağını, basında sıkça dillendirildiği gibi 14 Mayıs’ta yapılırsa da sürecin 12 Mart 2023’te başlayacağını ifade eden Sancar, ortada ciddi bir belirsizlik olduğunu ifade ederek, “Bu belirsizlik HDP’yi kıskaca alma planından öte hedefler içeriyor. İktidar HDP’yi bir şantaj aracı olarak kullanmayı planlıyor. Bu tür şantajların HDP için hiçbir etkisi yok. Ancak sadece HDP hedefte değil. Hedefte olan seçimleri eşit, adil bir şekilde gerçekleşmesi ilkesidir. Bu dava ile hedef tahtasına konan şey Türkiye’nin adil, eşit, özgür bir seçim süreci yaşamasıdır. İktidar bunu engellemek için bu davayı kullanmak istiyor” diye konuştu.
TÜM PARTİLERİN BU KONUDA DUYARLI OLMALARI KENDİ SORUMLULUKLARININ GEREĞİ
Meselenin HDP ile sınırlı kaldığı gibi bir düşüncenin ciddi bir yanılgı olacağını kaydeden Sancar, “Seçimlere katılacak, katılmayacak tüm partilerin bu konuda duyarlı olmaları kendi sorumluluklarının, görevlerinin gereğidir. Bütün demokrasi güçlerinin, demokratik ve adil bir seçim arzulayan tüm çevrelerin, tüm yurttaşların tepki göstermesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Davanın siyasi bir şantaj aracı olarak kullanılmasına karşı her türlü tedbiri aldıklarını belirten Sancar, iktidarın kapatma davası dışında başka operasyonlarla da seçim sürecini kendine göre dizayn etmek istediğini söyledi.
‘HEM PARTİMİZ HEM SEÇİM SÜRECİ BELİRSİZLİĞE SÜRÜKLENMEK İSTENİYOR’
Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvurunun dayanaklarını da açıklayan Sancar, başvurunun temel dayanağının ‘hukuk devleti ilkesi’ olduğunu belirterek, “Bir devletin hukuk devleti niteliğini taşıyabilmesi için hukuksal güvenlik ve öngörülebilirlik ilkesinin tam anlamıyla hayata geçmesi gerekir. Oysa şu anda seçim sürecine giderken tam bir belirsizlik hakim. Hem partimiz hem de bir bütün olarak seçim süreci belirsizliğe sürüklenmek isteniyor” dedi.
Anayasanın ikinci maddesinin bir diğer ilkesinin demokrasi ilkesi olduğunu ifade eden Sancar, “Demokrasinin vazgeçilmez şartı seçimlerdir. Seçimlerin demokratik sayılabilmesi için eşit, özgür adil şartlarda yapılması gerekir. Bu şartlardan yoksun şekilde girilen seçimlerin meşruiyeti sorgulama konusu olacaktır. Yurttaşların seçme ve seçilme hakkını özgür bir şekilde kullanmaları hakkı da bu belirsizlikle çiğnenmektedir” diye konuştu.
‘TEDBİR KARARI SEÇİMLERİN ADİL, ÖZGÜR VE EŞİT YAPILMASINA MÜDAHALE’
HDP’nin hazine yardımının yatırılacağı hesaplarına getirilen bloke kararının da hukuka aykırı olduğunu ve Anayasa’nın inkarı anlamına geldiğini söyleyen Sancar, tedbir kararına ilişkin itiraz sürecinin 4 Şubat’ta sona ereceğini ve itiraz haklarının saklı olduğunu kaydetti. 4 Şubat’a kadar bu itirazı yapacaklarını söyleyen Sancar, AYM’nin bu tedbiri kaldırmasının şart ve gerekli olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin evrensel hukuk ilkelerine uygun karar vereceklerine olan inancını son noktaya kadar koruyacağını söyleyen Sancar, iktidarın siyasi baskıları ve kuşatması karşısında AYM’den nasıl bir karar çıkacağına ilişkin çok ciddi soru işaretleri bulunduğunu da ifade etti.
'DEVA PARTİSİ İLE İLGİLİ HABERLER SPEKÜLASYON'
Kendisine yöneltilen soru üzerine, olası bir kapatma ihtimaline karşı DEVA Partisi listelerinden seçime girecekleri yönündeki haberleri değerlendiren Sancar, DEVA Partisi ile ilgili haberler bir spekülasyon. Ne kurullarımızda konuşuldu ne de DEVA yetkilileri ile heyetlerimiz arasında böyle bir konu gündeme geldi” dedi.