Saros’a yanaşan gemi protesto edildi

Saros Gönüllüleri Dayanışması, Saros Limanı’na yanaşan gemiye karşı basın açıklaması yaparak Trakya’nın kalbine yüzer bomba koymaktan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Abone ol

Deniz Çil

EDİRNE - Saros Körfezi’ndeki Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasında BOTAŞ tarafından yapılan Yüzer Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) Doğalgaz Aktarma Limanı’na tepkiler devam ediyor.

15 Şubat itibariyle Vasant 1 isimli Hindistan bandıralı geminin Saros Körfezi’ne giriş yaptı. Konuyla ilgili Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönülleri tarafından bugün bölgede basın açıklaması düzenlendi.

Açıklamada, Saros Körfezi’ne giriş yapan gemiden duyulan rahatsızlık dile getirildi.

‘ÇIĞLIKLARIMIZI DUYMAZDAN GELDİLER’

Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban, yapılan basın açıklamasında “Maalesef Saros’u katletmeye ant içmiş olanlar, bilimi ve hukuku hiçbir zaman öncelik sırasına almadıkları için çığlıklarımızı duymazdan geldiler” dedi.

Katar’ın gazını Avrupa’ya sevk etmek için Edirne’den Çanakkale’ye tüm bölgenin ve insanlarının çevresel, bilimsel ve hukuksal adaletsizliğe maruz bırakıldığını dile getiren Çoban, şunları kaydetti: “Bu devasa ticari limanı, Saros Denizi’ni katlederek, tarım arazilerimizi yok ederek, acımasızca fay hattı üzerine son hızla inşa ettiler. Proje başlamadan BOTAŞ’ın açıklamalarında ve ÇED raporunda günde 28 milyon metreküp üretim yapılacak, günde bir gemi ya gelir ya gelmez diyorlardı. Proje bittiğinde geldiğimiz noktada ise daha geçen ay yapılan anlaşmalarla LNG taşımacılığında Saros’u Enerji transfer bölgesi Trakya’yı hub alanı ilan ettiler. Umman’dan 10 yıl süreyle, yıllık 1,4 milyar metreküp, Bulgaristan ile 13 yıllık süreyle yıllık 1,5 milyar metreküp uzun yıllara yansıyacak uluslararası anlaşmalar yaptılar. Tehlikenin farkında mısınız dostlar? Kazanan başka ülkeler ama katledilen hep bizim denizimiz hep bizim doğamız. Daha kaç felaket yaşamamız gerekiyor bu ağır bedelleri canımızla ödememek için? Hani bu FSRU limanı sadece Trakya ve Marmara bölgesinin gaz ihtiyacı için yapılmıştı? Hani bölge halkı için yüksek istihdam kaynağı olacaktı?”

‘SAROS’A ZARAR VERMEYE BAŞLADI’

Saros Körfezi’ne gelen geminin römorkörler refakatinde sığ sularda ilerletildiğini gördüğünü kaydeden Çoban, daha ilk günden Saros’a zarar vermeye başlandığına dikkat çekti. Çoban, geminin dip kumullarını, dip florasını, balıkların yuvalarını parçalayıp ezerek ilerlediğini söyledi. Gemiyi canavara benzeten Çoban, Saros’un yol vermediğini ve direniş gösterdiğini kaydetti.

ÇED raporunun ihlal edildiğini söyleyen Çoban, bir yılda Saros’a kaç gemi gireceğini, kirlenmenin ne boyuta çıkacağını, körfezin ve çevresinin akıbetini öngöremez olduklarının altını çizdi.

‘ÇED RAPORUNDA, ‘DEPREM TEHLİKESİ YÜKSEK’ ALAN OLARAK SINIFLANDIRILDI’

Son deprem felaketinden ötürü basın açıklamasını endişe ve korku içinde olan binlerce vatandaş adına yaptıklarının altını çizen Çoban, 5 yıl önce hazırlanan ÇED raporuna bakıldığında, proje alanı ve kara boru hattının bulunduğu alanın, ‘deprem tehlikesi yüksek alanlar’ olarak sınıflandırıldığını hatırlattı.

Çoban, deniz tabanının özelliklerinden bahsederek “Deprem etkisi altında sıvılaşma nedeniyle ani oturma olabilecektir. Liman dolgu alanı için kaçak taş ocağından alınan taşların yeterli sertliği, basıncı, erime, aşınma direnci hesaplanmamıştır. Aktif fay hattı üzerine yaptığınız limanının ve boru hattının olası bir depremde yatay ve düşey etkisi hesaplanmamıştır. Olası bir sızıntıda, 10 kilometre çapında bölgede yangın olma ihtimali var, yangın risk önlemleri alınmamıştır. Bir LNG gemisi patlarsa 55 atom bombası şiddetinde etkisi olduğunu söyleyen Türkiye Denizcilik Federasyonu’ndan görüş alınmamıştır. Biliyoruz ki, siz yine bizi de bilimi de dikkate almayacaksınız. Ama biz susmayacağız” ifadelerini kullandı.

‘TRAKYA’NIN KALBİNE YÜZER BOMBALAR KOYMAKTAN VAZGEÇİLMELİ’

Çoban, son olarak şunları kaydetti: “Doğa ile inatlaşmanın bedelini bundan sonra bizler ödemek istemiyoruz. Henüz liman açılışı yapılmamışken, yaşanan depremden ders alınmasını, başta jeolojik açıdan olmak üzere projenin tümüyle yeniden gözden geçirilmesini, hızla yaklaşan Marmara depremi öncesinde fay hattı üzerine Trakya’nın kalbine yüzer bombalar koymaktan vazgeçilmesini talep ediyoruz.”