Sadık Arı'nın Artnivo'da açılan ilk kişisel sergisi 'İntaniye' başladı. Arı'nın desenlerinden gelen his bir yandan korkutucu, ama bir yandan da işlere bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz.
DUVAR - Desen çizmek uzun zamandır sanat dünyasında pek rastlamadığımız bir iş oldu. Büyük, renkli ve ironik işlerin yanında yalın bir desen ne galericilerin, ne de izleyicilerin ilgisini çekiyor artık. Üretilenler de daha çok illüstratif, ikinci kez bakmaya sevketmeyen ve Instagram'da bir saniyeden az sürede aşağı kaydırılacak seviyede. Derinliği olan, farklı boyutlara sahip ve izleyiciyi kendine bakmaya zorlayan desen görmek az bulunur bir durum. Sadık Arı'nın Artnivo'da açılan ilk kişisel sergisi İntaniye uzun zamandır hissetmediğimiz desen heyecanına sürüklüyor.
Sadık Arı yıllardır desen çiziyor.
DESEN RUHU
Çocukluğunda başladığı desen merakı Yeditepe Üniversitesi'ndeki Güzel Sanatlar eğitimiyle ve sonraki çalışmalarıyla gelişerek devam ediyor. Desen, Arı için sadece asıl resme giden bir sürecin ilk adımları değil, çalışmanın kendisi. Arı'nın desenleri karşısına geçtiğinizde size dirimsel bir enerji üflüyor. Bilgisayar ekranından gördüğünüzde ayrıntılardaki derinlik, çizim yeteneği, kompozisyon ilginizi çeker en başta. Ancak asıl olarak işlerin karşısına geçtiğinizde kavranıyor işlerin kıymeti. Arı'nın işlerini en başta bahsettiğim tek boyutlu illüstratif işlerden ayıran da bu ruh zaten.
Sadık Arı İntaniye'de vahşi doğa ve insan ilişkisini temel alan işlerini sergiliyor. Desenlerinin yanında mürekkep, sulu boya ve gravür çalışmaları da var. Desenlerde doğa tasvirlerine yer veriyor. Hayvanlar, bodur bitkiler bu desenlerin ana figürleri. Arı'nın desenlerinden gelen his bir yandan korkutucu, ama bir yandan da işlere bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Fatih Özgüven serginin katalog metninde işlerle David Lynch'in Mavi Kadife filminin başlangıç sahnesi arasında paralellik kuruyor. Otlar içinde duran kulağın içine giren kamerayla açılan film Arı'nın işlerinde olduğu gibi tekinsizlik hissiyle dolu. Özgüven buna görünenin tekinsizliği diyor.
"Rönesans ya da Barok'un gravür ve desen ustalarının ya da görünene dikkatle bakmayı seven ressamların mitolojik, dini ya da gündelik konuların arkasına koymayı sevdikleri, çok ayrıntılı doğa betimlemelerine benzer bir tekinsizlik. Önde, insanın doğaya ya da doğa ötesine atfetmeyi sevdiği mucizeler, olaylar, menkıbeler cereyan etse de, aslında bizi otların içindeki kulaktan geçer gibi bu resimlerin içine çeken şey, girift, esrarengiz, görünenin karmaşasıyla dolu arka plandır."
ARI'NIN İŞLERİNDEKİ SIR
Özgüven, Arı'nın işlerindeki sırrı da burada buluyor. "Bu arka planı merak etmek ve desenin ana konusu yapmak. Kimi desenlerinde, bu girift manzaradan geçip onu metafizik bir manzaraya dönüştürmeyi, gerçeklik ötesinin bir betimlemesi haline getirmeyi sevdiğini de söyleyebiliriz. Ama çimen yapraklarından başlayıp 'öte dünya'ya varabilen bu esnek mesafe, aslında görünenin sırları ve tekinsizliğinden başka bir şey değildir."
Arı'nın doğa tasvirlerinde modern insana dair temel bir güdünün tohumları var. Yayılma ve istila etme güdüsü. İntaniye, bilindiği gibi bulaşıcı hastalıklara dair bir kavram. Nasıl mikroplar yayılıyorsa modern insan da kendini çoğaltarak var ediyor. "Mikrobun yaşama amacını sorgulayan bir düşünceye girdim ve orada insana yakın bir şey gördüm. Sürekli çoğalan ve istila eden bir varlık." diyor Arı.
Desenlerin dışındaki mürekkep ve sulu boya işlerde de doğadaki bu yayılmanın benzerini yapan insana ait mekanik imgeler var. Nasıl virüsler doğayı ele geçiriyorsa insan da doğayı, mikrobu anlayıp onu ele geçiriyor. Bu noktada iki çeşit salgın iç içe geçiyor. "İnsan virüs gibi yayılır" tarzı kuru bir benzetme değil. Tam tersine bu ikisinin birbirinden pek de ayrılmayacağına dair "tekinsiz" bir görüş.
Sadık Arı'nın sergisiyle eş zamanlı olarak Bozlu Art Project'te de "Aloşname, Bir Heykeltraşın Felsefe Taşı" yer alıyordu. (Aloşname sergisi kapandı, ancak Ahu Antmen'in hazırladığı kitap edinilebilir.) Ali Teoman Germaner'in 70'li yıllardan bugüne kadar çizdiği desenlerle Arı'nın desenlerine aynı zaman diliminde bakmak izleyici için ilginç bir devamlılık sundu. Benzer mitolojik referanslar, korkular ve desenler. Savaşı bitmeyen toprakların tekinsizlikleri.
Sadık Arı'nın İntaniye sergisini Artnivo'da 17 Aralık tarihine kadar görebilirsiniz.