Köy yerinde gördüğümüz 'sinor' (sınır) kavgalarının ülkeler
arası versiyonu Çin ile Hindistan arasında yaşandı. Kırsalar
birbirlerini, dünyanın üçte biri helak olacak. Milyarlık
memleketler. Fakat ezber bozdular, örnek oldular, ümit
yeşerttiler.
Aralarında 3 bin 500 kilometre sınır var bunların. Çin,
Hindistan'ı 'Sikkim' ve 'Tibet' bölgeleri arasında sınır ihlali
yapmakla suçluyor. Tibet'i biliyoruz. Dünyanın her yerinden
hacıları var. Ferrari'sini satan bilge falandan hatırlıyoruz. Yakın
zamanda bizde cemaatini satan vaiz çıkana kadar çok popülerdi. Çıta
hayli yükseldiği için eskisi kadar popüler değil Ferrari satıp
hidayete ermek.
Hindistan tarafındaki eyaletin adı ise 'Sikkim'. Ahalisi ne
zaman ki 'Turkey' üzerinden hindi göndermesi yaparsa cebimizde bu
bilgi dursun. Bulaşmazlarsa biz de ses etmeyiz.
Yine iddiaya göre, Çinli devriye askerleri kötü hava
koşullarının zoruyla Hindistan bölgesine doğru ilerlemiş. Hintli
askerler de bu duhuldan rahatsız olmuş. Neyse ne, gerilmişler işte.
Esas iş bundan sonra.
Müdahaleleri ve çatışmaları hayranlık verici türden. Ne bizimle
Yunan tarafınınki gibi uçakların it dalaşına benziyor, ne de Kuzey
Kore ile ABD'nin füzeli, nükleerli atarlanmalarına.
İnsan gibi karşılıklı bağırışmışlar. Sonra kan beyinlerine
sıçramış. Muhtemelen sinkaflı küfürleşmişler. Olay daha da
alevlenmiş. Bu sefer de “daş yoh mu daş?” diyerekten onca hava
muhalefetine, üzerlerindeki üniformalara, bellerindeki silahlara
rağmen taşları toplayıp birbirlerine fırlatmışlar. Sapanı, hele
hele de kurt sapanı olan taraf berikini duman etmiş! Üç, beş kafa
göz yarıp hırslarını almışlar, helalleşip normal devriye hallerine
dönmüşler.
Küsmek, trip atmak türünden daha düşük yoğunluklu bir çatışma
örneği de gösterebilirlerdi ama taşla iktifa etmeleri bile,
insanlığımız açısından yeni bir ümit oldu.
Zamanla belki bir gönül koyma, küsme, trip atma bile düşman
caydırmak için yeterli olabilir. En kötü, beş, on yarılmış baş,
milletlerin kaderini kurtarır, dünya barışı kendiliğinden tesis
olur. 'Kınamalı tüfek' Birleşmiş Milletler'den daha işlevsel
olacağı kesin.
Fakat bu insani filizin kuruyacağı, kurutulacağı belli. Kılıç
dansözü Trump, attığı twitle niyetini de, amelini de belli etti.
Barselona'daki terör saldırısından sonra attığı ırkçı twitte,
Müslümanları domuz kanına batırılmış kurşunlarla öldürüldüğü
rivayet edilen Amerikalı bir generalin yöntemlerini ballandırarak,
'radikal İslami terör'e karşı örnek gösterdi. Bu ruh hastalarını
palazlandıranlar kendileri değilmiş gibi. Aynen dediği şu:
“Amerikalı General Pershing’in yakalanan teröristlere ne
yaptığını inceleyin. Sonraki 35 yıl boyu radikal İslami terör diye
bir şey kalmamıştı.”
Küresel güçlerin, Hindistan ile Çin arasındaki sınır meselesinde
olayı tatlıya bağlayan ruha ihtiyacı var:
'Savaşma, taş at!'