Savcı, Kadir Şeker için en az cezanın verilmesini istedi

DUVAR - Konya’da, sokak ortasında Ayşe Dırla’yı (35) döven Özgür Duran’a (32), engel olmak isterken kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan ve 19 yıla kadar hapsi istenen 20 yaşındaki Kadir Şeker’in yargılandığı davada 3’üncü duruşma yapıldı.

Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Şeker, maktul Özgür Duran'ın yakınları, taraf avukatları ve tanıklar katıldı. Şeker, daha önceki ifadelerini tekrarlayarak ağlayan bir kadını kurtarmak isterken olayların bu duruma gelmesinden üzüntü duyduğunu söyledi.

Özgür Duran'ın kardeşi Niyazi Remzi Duran ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirtti.

Ağabeyi hakkında medyada gerçeği yansıtmayan haberlerin yer aldığını öne süren Duran, "Ağabeyim uyuşturucu satıcısı değildi. Sosyal medya paylaşımlarından da uyuşturucuya karşı olduğu anlaşılacaktır. Ağabeyime çok haksızlık yapıldı. Bizler de mağdur olduk. Sanıktan şikayetçiyim, adalete güveniyorum" ifadesini kullandı.

Duran ailesinin avukatlarından Furkan Akbulut, adli tıp raporunda Şeker'in sırtında 3 santimetrelik, kabuk bağlamaya yüz tutmuş bir kesi yarası tespit edildiğinin yer aldığına dikkati çekerek, Şeker'in olaydan kısa süre önce bıçaklı bir yaralama olayına da karışmış olabileceğini öne sürdü.

Avukatın bu iddiası üzerine söz alan Kadir Şeker, "Daha önce böyle bir olaya karışmadım." dedi.

Maktulün babası Cengiz Duran'ın avukatı Duygu Delibaş ise şöyle konuştu:

"Şu anda kamuoyunda öyle bir algı oluştu ki sanki biz mağdur tarafı değil, sanık tarafıyız. Bu dosya kadına şiddetle bütünleştirilmiş bir dosya oldu. Söz konusu olayda şiddet yoktur. Kadir Şeker'den bir kahraman yaratılmaya çalışılmaktadır. Kadir Şeker bir canidir demiyoruz. Bu tartışılır. Ancak Kadir Şeker bir kahraman değildir. Olayda elinde bıçağı olmasaydı olaylar bu hale gelmeyecekti. Buradan çıkacak karar ülke gündemine oturacak. Kadir Şeker lehine bir karar bireysel silahlanma ve sokak adaletini de meşrulaştıracaktır."

İddia makamının esas hakkındaki görüşünü açıkladığı duruşmada, Şeker'in "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Şeker'in alacağı cezada, haksız tahrik indiriminin de üst seviyeden uygulanması istendi.

Sanık Şeker'in avukatı ve Konya Barosu Başkanı Mustafa Aladağ, savcılık mütalaasını kabul etmediklerini vurguladı.

Suç vasfının değişeceğini öngördüklerini dile getiren Aladağ, bu nedenle müvekkilinin, içeride bulunduğu süre de göz önünde bulundurularak tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması ve esasa ilişkin savunmaların hazırlanması için Şeker'in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 14 Ekim'e erteledi.

NE OLMUŞTU?

Konya’da 5 Şubat 2020’de Piri Reis Parkı’nda Ayşe D. ve Özgür Duran arasında tartışma çıktı. Bu sırada parktan geçen Kadir Şeker, kadının şiddet gördüğünü düşünerek Özgür Duran’a müdahale etti. İkili arasındaki arbedede, kalbinden bıçaklanan Duran öldü. Şeker, çıkarıldığı mahkemece ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı ve cezaevine gönderildi.

Daha sonra Konya 3. Sulh Ceza Hakimliği, Şeker için yapılan tahliye talebini reddetti.

ERDOĞAN ‘İNSANİ DURUŞ’ DEMİŞTİ

Olayın ülke gündemine oturmasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Şeker hakkında “Kadir, insani ve vicdani bir durum sergiledi. Bundan sonraki süreç tamamen yargıyla ilgili. Temenni ederiz ki adil bir karara varılır” demişti. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise “Olay daha yeni, zaman vermek lazım. Savcı verileri topluyor, soruşturma devam ediyor. Bu soruşturma sonucunda karara varılacak. Savcılık makamı kişilerin yalnızca aleyhine olan verileri toplamıyor. Kişinin lehine olanlar varsa onları da toplayarak soruşturmayı bitirecek. Şu anda kimse Kadir suçludur diyemez fakat bir ceset var ortada. Olay meşru müdafaa mı haksiz tahrik mi? Ya da farklı bir durum mu var bunların hepsi soruşturmadan sonra ortaya çıkacak” ifadelerini kullanmıştı. (HABER MERKEZİ/AA)