Sayıştay: İstanbul’da taksi ve dolmuş plakalarının süresiz kullanımı mevzuata aykırı

Sayıştay, İBB denetim raporunda geçmiş dönemlerde tahsis edilen taksi ve dolmuş plakalarının süresiz bir hak olarak kullanılmasının mevzuata aykırı olduğunu belirtti: Kira süresi on yıldan çok olamaz

Abone ol

DUVAR- Sayıştay’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2020 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu'nda taksi ve dolmuş plakalarının süresine dikkat çekildi. Raporda idare tarafından geçmiş dönemlerde tahsis edilen ve halen faal olarak kullanılan taksi ve dolmuş plakaları mevzuata aykırı biçimde süresiz bir hak olarak kullanıldığına vurgu yaptı.

Sayıştay denetçileri, raporda İstanbul genelinde en son taksi plakası tahsisinin yapıldığı 1998 yılına kadar, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 12 ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 18’inci maddeleri gereğince çeşitli İl Trafik Komisyonu kararları ile 17 bin 395 ticari taksi plakası verildiğini, bunlardan bazıları 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda ihale ile ancak süresiz olarak verildiğini ve halen faaliyetlerini sürdürdüğüne, diğerlerinin ise, İl Trafik Komisyonu kararları doğrultusunda noter huzurunda çekiliş yapılması gibi çeşitli şekillerde verilip faaliyetlerini sürdürdüğüne vurgu yaptı. Öte yandan rapor, en son tahsisin yapıldığı 2006 yılına kadar çeşitli İl Trafik Komisyonu kararları ile 6 bin 460 adet ticari minibüs plakası verildiğini belirtti.

Bu plakalardan bazıları 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde veya UKOME yetkisi dahilinde ihaleli ancak süresiz olarak verilmiş ve halen faaliyetlerini sürdürüyor. Diğer plakalar ise, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 12 ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 18’inci maddeleri gereğince İl Trafik Komisyonu kararları doğrultusunda noter huzurunda çekiliş yapılması gibi çeşitli şekillerde süresiz olarak verilmiş ve faaliyetlerine devam ediyor. Sayıştay, belediye sınırlarında, taksi veya dolmuş ile yolcu taşıma faaliyetinde bulunulması da belediyelerin vereceği izin veya hakka bağlı olduğuna vurgu yaptı.

‘DEVLET İHALE KANUNU’NA UYGUN YAPILMAMIŞTIR’

Taksi plakalarının geçim kaynağı şoförlük mesleği olanlara süresi ve şartları belirtilmek suretiyle ihale edilmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda şu ifadelere yer verildi: “İstanbul sınırları içinde İl Trafik Komisyonu tarafından verilen taksi ve dolmuş plakalarında hak sahipliği için herhangi bir süre belirtilmemiştir. Söz konusu süre belirtilmeksizin yapılan plaka tahsisleri ise 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na ve yürürlükte olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na uygun yapılmamıştır. İdarenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; söz konusu 17 bin 395 taksi ve 6 bin 460 dolmuş plaka sahibinden herhangi bir imtiyaz bedeli veyahut yıllık kira bedeli gibi bir ücret tahsil edilmediği tespit edilmiştir...

‘KİRA SÜRESİ ON YILDAN ÇOK OLAMAZ’

...İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Belediyeye devredilen kayıtlarda söz konusu toplu taşıma araçları ile ilgili plakalarda süreye veya ihale şartlarına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı ifade edilmişse de; taksi plakalarının verilmesine dayanak olan Bakanlar Kurulu Kararında süre hususu bulunduğu gibi, 5393 sayılı Kanun’un 15’inci maddesine göre imtiyaz olarak verilen haklarda dahi maksimum süre 49 yıldır. Ayrıca 1983’ten beri yürürlükte bulunan ve kamu haklarının kiralanmasına veya satılmasına dair temel mevzuat olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ‘Kiralarda sözleşme süresi’ başlıklı 64’üncü maddesinde yer alan, ‘Kiraya verilecek taşınır ve taşınmaz malların kira süresi, on yıldan çok olamaz...” 

‘SÜRESİZ ŞEKİLDE KULLANILMASI MÜMKÜN BULUNMAMAKTADIR’

“Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin 29’uncu maddesinde; ‘Büyükşehir belediyeleri dâhilinde daha önce il trafik komisyonları veya valiliklerce alınan karar veya izinlerle elde edilmiş haklar saklıdır’ denilmekle birlikte, korunacak olan söz konusu haklar, usulüne uygun olarak elde edilmiş haklar olup ilgili karar ve izinlerin süresi boyunca korunacaktır. Yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca, söz konusu hakların süresiz bir şekilde kullanılması mümkün bulunmamaktadır” denilen raporda denetçiler şöyle devam etti: “5393 sayılı Kanun ile 5216 sayılı Kanun gereği, İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmeti bizzat yerine getirmeyip üçüncü kişilere gördürmesi mümkündür. Ancak, mevzubahis kamu hizmetinin üçüncü şahıslara gördürülmesi, hizmet alanının kamu hizmeti olma niteliğini ortadan kaldırmadığı gibi bu konuda belediyenin görevinin sona ermesine yol açmamakta ve bu hizmetin yerine getirilmesi yönünden sorumluluğu devam etmektedir. Toplu taşıma hizmetinin bu niteliği gözetildiğinde, bir kamu hakkının süresiz bir şekilde üçüncü kişilere devredilmesi hukuka uygun değildir.”