Seçim sonuçlarının gösterdiği iki yol: Erdoğan dümeni nereye kıracak?

Yerel seçim sonuçlarının önümüzdeki döneme nasıl evrileceği kadar Erdoğan’ın tutumunun nasıl olacağı merak konusu. Siyaset bilimciler, parlamenter sistem ve otoriterleşme politikalarına işaret etti.

Abone ol

İSTANBUL – 31 Mart 2024 seçimleri sonuçlandı. CHP, Türkiye genelinde birinci parti olarak 14 büyükşehir belediyesi kazandı. AK Parti ise ‘kale’ olarak gördüğü belediyeleri kaybetti. Seçim sonuçlarıyla ilgili yeni denklemler ortaya çıktı. 2028 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'ne giderken Yeniden Refah Partisi de üçüncü en büyük parti olmayı başardı.

Seçim sonuçlarıyla ilgili ilk değerlendirmeler yapılmaya başlandı. Türkiye’yi nasıl bir 4 yılın beklediği sorusuyla ilgili farklı görüş ve eğilimler mevcut. Peki, seçmen tercihinin önemli oranda değişmesinin hem muhalefet hem de hükümet açısından ne tür siyasal çıktıları oldu? Önümüzdeki dönemde nasıl bir Türkiye olacağına ilişkin senaryoları siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek ve Onur Erim ile konuştuk.

ERDOĞAN'IN İZLEYECEĞİ İKİ YOL

Yerel seçime katılım bir önceki başkanlık seçimine göre düşerek yüzde 78 bandına geriledi. CHP ülke genelinde oyların yüzde 37,76’sını alarak birinci parti oldu. Toplamda 35 kenti CHP kazanırken, yüzde 35,48 oy alan AK Parti ise ikinci parti olduğu seçimde 24 kentte birinci oldu.

Seçim sonuçlarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam yaptığı konuşmada, AK Parti’nin bir dönem noktasında olduğuna işaret etti. Erdoğan açıklamasının içeriğinin ne yapacağıyla ilgili iki farklı senaryo üzerinde konuşulmaya başlandı. Senaryolardan biri daha fazla otoriterleşme, diğeri ise parlamenter sisteme dönüş. Siyaset Bilimci Burak Bilgehan Özpek de sonuçlar kadar Türkiye açısından Erdoğan’ın nasıl bir reaksiyon vereceğinin önemime değindi. Özpek, iki ihtimalli bir senaryodan şöyle bahsetti:

“Daha fazla otoriterleşerek popülist ve daha milliyetçi daha dışlayıcı karşılık verebilir. Kutuplaşmayı artırarak oy oranını artırmayı hedefleyebilir. Hem ekonomik hem siyasi popülizm yapabilir. Rasyonel ekonomi politikasından vazgeçebilir. İkinci tercih de rasyonel ekonomi politikasına devam edeceği gibi kutuplaşmayı kırmak için parlamenter sistem gibi yeni ticari medya yapılanmasını deneyebilir. Kutuplaştırma artık AK Parti’ye kaybettiriyor. Daha yumuşama ve daha sertleşme gibi iki ihtimal var. Parlamenter sisteme geçiş durumunda belediye başkanlarının siyasi lider olma ya da cumhurbaşkanı olma ihtimalleri daralır ve parti politikası geri döner. CHP muhalefette kapladığı büyük alandan geri çekilebilir. Tabii Erdoğan’ın buna razı olması lazım.”

‘CUMHUR İTTİFAKI ÇÖZÜLEBİLİR’

Seçim sonuçlarının AK Parti’deki ‘çatlak’ sesleri artıracağı yönündeki değerlendirmelere pek ihtİmal vermeyen Özpek, bunun nedeninin ise merkezi hükümetin hala AK Parti’de olmasına bağladı. Özpek’e göre tam tersi bir senaryo da mevcut. O da şöyle: “Tam tersi AK Parti’den ayrılan isimler tekrar geri dönebilir. Erdoğan’ın izleyeceği yola göre Cumhur İttfakı’nda gerilim olabilir. MHP ile AK Parti ilişkisi bu senaryoda bozulabilir. Parlamenter sistem ya da yarı başkanlık sistem konuşulursa bir çözülme yaşanır.”

Burak Bilgehan Özpek

‘İDEOLOJİ YOK, ERDOĞAN KARŞITLIĞI VAR’

Sandıktan üçüncü en büyük parti olarak çıkan Yeniden Refah Partisi’nin ilerleyen dönemde siyasal alternatif olup olmayacağı hâlâ soru işaretleri barındırıyor. Özpek, YRP hakkında “AK Parti ile uzak görünüyor ama Erdoğan’ın adaylığına destek verebilirler” dedi. İYİ Parti hakkında da değerlendirmede bulunan Özpek, sözlerine şunları ekledi: “İYİ Parti ise büyükşehirlerde bütün oylarını CHP’ye kaptırdı. Seçmen Akşener’in üçüncü yol tarifine inanmadı. Kutuplaşma ortamında artık sosyal demokrasi ve Kemalizm gibi şeyler yok. Tayyip Erdoğan ve karşıtları var. İdeoloji yok. Erdoğan’a karşı bir öfke var. Bu seçmen kolaylıkla CHP seçmeni olabilir. Bunu kırmak için parti politikasına geri dönülebilir. CHP’ye tahammül edilemiyor gibi bir durum yok. Bu insanlar Erdoğan’a mağlubiyet yaşatmak istiyor.”

‘ERDOĞAN’IN TUTUMU BELİRLEYİCİ’

Siyaset Bilimci Onur Erim de CHP’nin 31 Mart akşamı elde ettiği sonuçların tarihi olduğuna dikkati çekerek Türkiye’de birinci parti olmanın tartışmaya açık olduğunu kaydetti. Erim, AK Parti’nin seçimlerle ciddi hasar aldığına değinerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreçte belirleyici olabileceğine söyledi:

“AK Parti de ciddi hasar aldı. Bu önümüzdeki döneme nasıl evrilir? Bu Sayın Cumhurbaşkanı’nın hem kendisi hem ülke hem de parti siyasetini nasıl yönlendireceğine bağlı. Tayyip Bey'in yönlendirmesiyle de ilerleyen bir süreç var. Dün akşamki konuşmanın en önemli cümlesi ‘Bu bir sonuç değil, AK Parti için dönüm noktasıdır.’ Önümüzdeki dönemde bunun ne olduğunu göreceğiz. Çok ciddi bir reformasyon mu olacak, göreceğiz. Bence siyasette Sayın Erdoğan’ın tutumu hâlâ belirleyici. Yaptıkları ya da yapmadıklarıyla muhalefeti de büyük çapta motive ediyor. Önümüzdeki döneme bakmak lazım. Her şey konuşulur, tartışılır. Şu tartışılmaz CHP tarihinin en önemli kazanımlarından birini elde etti. Sonuçta herkes tabelaya bakar.”

‘SİYASİ KARAKTER DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEMİYORUM’

Erdoğan’ın sözlerindeki dönüm noktası vurgusunun içeriğinin bugünden tahmin edilmesinin zor olduğuna değinen Erim, konuşmayla ilgili şunları söyledi: “Fakat dün akşamki konuşma Erdoğan’ın en cumhurbaşkanı tavrı sergilediği ifadeleri içeriyordu. Herkesi kapsayan ve kabullenen bir tavır vardı. Sayın Erdoğan’ın böyle bir karakter. Aynı anda birçok konuyu ve birçok siyasi tarafı idare edebilir ve istediği yönde yönlendirebilme becerisine sahip bir yönetici. Tayyip Bey 70 küsur yaşında. Çok majör bir karakter değişikliği ya da siyasi karakter değişikliği bekleyemem. Sayın Cumhurbaşkanı pragmatist biridir. Önündeki sorunu görebiliyor. Bunları çözmek için ne kadar gücü, becerisi olacak göreceğiz.”

Onur Erim
‘KUZEY SURİYE, IRAK OPERASYONLARI...’

Muhalefetin Erdoğan’ın nasıl hareket edeceğine yönelik pozisyon aldığını anlatan Erim, Erdoğan’ın belirleyici bir karakter olduğunu sözlerine ekleyerek şu ifadelere yer verdi: “Tayyip Bey, bu sonucu haklı olarak genel siyasete yansımasını ya da ona gölge etmesine izin vermeyebilir. Çok basit şekilde bunun bir yerel seçim olduğuna vurgu yapabilir. Yarın bir gün Kuzey Irak ya da Kuzey Suriye’ye devam edebilmesi çok mümkündür. Mehmet Şimşek, her şeyin aynı şekilde devam ettiğini söyledi. Bu yenilgiyi unutturma çabası da olabilir.”