Seçime giderken ‘altı parti’ kadınlara ne vadediyor?    

Seçime giderken altılı masada yer alan partilerin kadınlara yönelik vaatleri şekilleniyor. Kadınlara hangi parti ne vaat ediyor? Hangi sorunlara nasıl çözümler üretiliyor?  

Abone ol

ANKARA - Türkiye’de seçim tarihi için 2023 yılının mayıs-haziran ayı işaret edilirken partilerin mutfaklarında hummalı bir çalışma başladı. Saha gezilerine hız veren liderlerin yanı sıra parti örgütleri de çeşitli kampanyalar ile sokağa iniyor.  

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi başta olmak üzere kadına yönelik şiddet ve kadın yoksulluğunun daha da arttığı bu süreçte siyasi partilerin kadınlara vaatleri de son derece önem taşıyor.  

Seçime giderken Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metninde ortaklaşan, kamuoyunda ‘altılı masa’ olarak bilinen CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin seçim beyannamelerinde yer alacak kadın politikaları da şekilleniyor.  

Altı siyasi parti kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda benzer vaatlerde bulunurken Saadet Partisi haricindeki 5 parti, İstanbul Sözleşmesi’nin hükümlerinin ve yaptırımlarının uygulanacağı vurgusunu yapıyor.  

Partilerin ortak sorun olarak gördüğü ve vaatlerde bulunduğu konular arasında kadınların istihdamı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın yoksulluğu yer alıyor. Tüm partiler seçim vaatlerinde bu konulara değinirken, 2023 seçimlerinde sonuçların kadınlar tarafından belirleneceği görüşü hâkim.  

CHP’NİN KADIN POLİTİKASI 3 TEMELDE ŞEKİLLENİYOR  

CHP’nin seçime giderken kadın politikaları büyük oranda belirlenmiş durumda. Seçim beyannamesinde de kaleme alınmaya başlanan vaatlerin temelinde kadına şiddetle mücadele, kamu ve özel sektörde kadın istihdamı ile kadın- erkek eşitsizliğini ortadan kaldırmak yer alıyor. Bu kapsamda söylemini 'eşitlik ve adalet' üzerinden kurgulayan CHP’nin ilk somut adımı ise Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyarak, sözleşmenin hükümlerinin ve yaptırımlarının uygulanması vurgusu olacak.  

‘ÜRETEN BİR TÜRKİYE' İNŞASIYLA 4 MİLYON KADIN İSTİHDAMI

CHP’ye göre kadına yönelik şiddetin yanında en önemli sorunlardan biri de kadınların istihdamı. Türkiye’de siyaset başta olmak üzere yargı gibi birçok alanda kadın temsilinin yetersizliğine dikkat çeken CHP, özellikle özel sektörde kadınlar için kota uygulamasını öneriyor. 

İktidar olmaları durumda ilk 5 yıl içerisinde ‘Üreten bir Türkiye’ inşasıyla 6 milyon yeni istihdam yaratacaklarını vurgulayan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, bu istihdamın 4 milyonunun kadınlara ait olacağını söyledi. Nazlıaka, bugün her üç yeni işten ikisinde erkeklerin istihdam edildiğine vurgu yaparak, iktidara gelmeleri durumda bu oranın kadın lehine değiştirileceğini de sözlerine ekledi. Özel sektöre yapılacak teşvikler ile kadın istihdamının da arttırılmasının amaçlandığını kaydeden Nazlıaka, “Özel sektöre yüzde 35’ten yüzde 50 oranına kadar kadın istihdamı durumunda teşvikler uygulayacağız. Bu arada da Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ni (C190) imzalayarak, şiddet ve tacizden arınmış bir çalışma yaşamı yaratacağız” ifadelerine yer verdi. 

‘YOKSULSUN SEN YOKSUL KAL’ ANLAYIŞININ REDDEDİYORUZ’ 

Türkiye’de toplumun derinden hissettiği ekonomik sorunlar kadın yoksulluğunu da artıran başlıca nedenler arasında yer alıyor. CHP bu noktada da kayıt dışılığı önleyici tedbirler almayı ve hane içindeki görünmez emeği görünür kılmayı amaçlıyor. Öncelikli hedef olarak kurulacak bir ‘kadın bakanlığı’ üzerinden çalışmaların koordine edileceğine işaret eden Nazlıaka, “Yoksulsun sen yoksul kal” anlayışının reddedildiğini kaydederek bu alandaki sorunları ve çözüm önerilerini şu sözlerle anlattı:  

“Bugün çalışan her iki kadından biri kayıt dışı çalışıyor. Bunun üzerine hane içindeki yük de kadınların omuzlarında. En kötü ihtimalle bir eve giren 4 bin 253 TL asgari ücretten kadının kendine ait olan 4 TL’si bile olmayabiliyor. CHP olarak biz de Aile Destekleri Sigortası ile asgari ücretin altında olan hanelere öncelikle gelirlerinin en az asgari ücret tutarında olacak şekilde bir ödenek çıkartacağız, bunu da kadının hesabına yatırarak aile içinde kadını güçlendireceğiz. Kadının ev içerisindeki bakım yükünü azaltacak şekilde merkezi politikalarla yerel politikaları eşgüdümlü hale getireceğiz.” 

İYİ PARTİ’DEN ‘KADIN’ ATAĞI: EN AZ 100 BİN KADINI SAHADA HAREKETE GEÇİRECEĞİZ

Altılı masada genel başkanı kadın olan tek parti olarak yer alan İYİ Parti ise, seçim çalışmalarını ağırlıklı olarak kadın politikaları üzerinden kurguluyor. Kadınların siyasette daha fazla sayıda yer almasıyla ‘toplumsal refah’ vurgusu yapan İYİ Parti, Türkiye’nin tüm bölgeleri, il ve ilçelerinde kadınların siyasete aktif katılımını sağlayacak bir sistem üzerinde çalışıyor. Bu çalışmalar kapsamında kadın odaklı bölge koordinatörlükleri oluşturularak, her 5 ilde bir kadının sorumluluğunda çalışmalar yürütülecek. Bu çalışmaların seçim sürecinde en az 100 bin kadını sahada harekete geçirmesi hedefleniyor.  

2023 seçimlerinin sonucunu kadınların belirleyeceğini ifade eden İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanı Ünzile Yüksel, kadınların siyasete katılımına ilişkin, “Ülkenin yarısını oluşturan kadınların siyasette var olması gerektiğini, sadece ‘broşür’ dağıtan bir eleman değil, hem seçilen hem de seçen olduklarını kadınlara anlatıyoruz. Hiçbir kapıdan da boş dönmüyoruz” ifadelerine yer verdi. 

ISRARLI TAKİP, ÇOCUK İSTİSMARI KONULARINDA YENİ YASAL DÜZENLEME 

İYİ Parti’nin hedefleri arasında kadınlara yönelik ayrımcılık içeren her türlü uygulamanın ortadan kaldırılması, kadınların sosyal, ekonomik, siyasal ve toplumsal alanda konumlarının iyileştirilmesi de yer alıyor. Bu kapsamda yürüttükleri çalışmalara dikkat çeken Yüksel, “Kadınlar için fırsat eşitliği sağlanana kadar Eşitlik Çerçeve Yasası’nı hayata geçireceğiz. Ebeveynlerin, çocukların fiziksel ve psikolojik durumlarındaki gelişmeleri doğru bir şekilde izleyebilmesi için Ulusal Ebeveynlik Programı uygulayacağız. Rüzgârgülü Projesi’yle okullarda ücretsiz yemek projesini başlatacağız. Kadın yoksulluğunun derinleştirdiği bu süreçte kadınların çalışabileceği iş alanları yaratılacak, yaklaşık 750 bin kadın istihdam edilecek” dedi.  

Yüksel, vaatlere ek olarak kadın girişimcileri destekleme konusunda teşvik paketlerinin hazırlanacağını kaydetti. Kadına şiddetin önlenmesinin yanı sıra ‘ısrarlı takip’, ‘çocuk istismarı’ gibi konularda da yasal düzenleme yapılacağını kaydeden Yüksel, CHP gibi İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe alınacağı vurgusu yaptı.  

DEVA PARTİSİ 90 VE 360 GÜNLÜK EYLEM PLANI AÇIKLAYACAK 

DEVA Partisi’nin kadın söylemi de diğer partiler ile ortak sorunları temel alıyor. Kadın yönelik şiddetin ve kadın yoksulluğunun ortadan kaldırılmasının öncelikli hedef olarak ele alındığı partide, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ile kadın istihdamının kamu ve özel sektörde arttırılması kadınlara yönelik öncelikli vaatler arasında yer alıyor.  

Kadın Politikaları Eylem Planı’nı, hukuk, sağlık, eğitim gibi konularda düzenli aralıklarla gerçekleştirdikleri ‘DEVASAL ÇÖZÜMLER’ çalıştaydan çıkacak sonuç raporu üzerine oluşturacak olan DEVA Partisi, seçim takvimi açıklanmadan önce 90 ve 360 günlük eylem planını açıklamayı hedefliyor.  

KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE 4 TEMEL BAŞLIK: ÖNLEME, KORUMA, KOVUŞTURMA VE DESTEK POLİTİKALARI 

DEVA Partisi olarak kadını her alanda güçlendirecek mekanizmalar kurarak, sosyal ve ekonomik anlamda etkin kılacaklarının altını çizen Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, öncelikle kadınların şiddet görmemesi ve kadın cinayetlerinin son bulması için eğitim ve hukuk alanında kısa, orta, uzun vadeli politikalar üretileceğini ifade etti.  

Kadına yönelik şiddette ‘önleme, koruma, kovuşturma ve destek politikaları’ olmak üzere dört temel başlıkta yürüttükleri çalışmaların da hazır olduğunu vurgulayan Esen, iktidar olmaları durumunda halen İstanbul Sözleşmesi yürürlükte değilse yeniden taraf olacaklarını da sözlerine ekledi.  

Pınar Gültekin dosyasında uygulanan ‘haksız tahrik’ indirimini de hatırlatan Esen, “Kovuşturma ve ceza sistemini, ‘iyi hal indirimi’ gibi uygulamaları kaldırmak suretiyle, kadın hak ve özgürlüğünü koruyacak, güvenliğini sağlayacak şekilde yapılandıracağız” dedi.  

DEVA Partisi’nin seçim vaatleri arasında kadınların kamuda istihdamının yaygınlaştırılacağı, özellikle karar mekanizmalarında ve yönetim mercilerinde yer almasının önünü açacak politikaların oluşturulması yer alıyor. Esen, aynı zamanda daha çok kadının siyasette yer almasının sağlanacağının da altını çizdi.  

Esen, yürüttükleri çalışmalar kapsamında kadının iş hayatına katılımı, kadın yoksulluğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunlarına ilişkin vaatlerini şu şekilde açıkladı:

“Dijital dönüşüm ve pandemi gerekleri çerçevesinde kadın için çalışma hayatını iyileştireceğiz. Esnek ve saat bazlı yeni iş modelleri ile kadını, çalışma hayatında hak kaybına uğramadan tutacak, evi ve işi arasında seçim yapmak zorunda bırakmayacağız. Kadın istihdamını teşvik edecek politikalar üreteceğiz. Eşit işe eşit ücret ve kota uygulamaları ile çalışma hayatını dengeleyecek, ücret seviyelerinin artırılması yoluyla kadın yoksulluğunu azaltacağız.” 

KADINA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE KADIN İSTİHDAMI VURGUSU  

Gelecek Partisi de kadın politikasını ağırlıklı olarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadın istihdamının artırılması üzerinden oluşturuyor. Tüm bunların temelindeki kadın- erkek eşitsizliğinin önüne geçilmesini önceleyen parti, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismarın partiler üstü olduğuna ve ortak mutabakat ile hareket edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Bu kapsamda şekillenmeye başlayan çalışmaları hakkında bilgi veren Gelecek Partisi Kadın Politikaları Başkanı Habibe Çiftçioğlu, “Kadına yönelik şiddette kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar hayata geçirilmeli. Kadın cinayetlerinde hiçbir şekilde ‘indirim’ uygulanmaması, en ağır cezanın verilmesi gerekiyor. Biz de bu konular üzerinden çalışmalarımızı şekillendiriyoruz” diye konuştu.  

Kadın politikalarına ilişkin projeleri yavaş yavaş kâğıda dökmeye başladıklarını, seçim beyannamesinin de bu kapsamda şekillendiğini belirten Çiftçioğlu, parti yönetim kurulunda onaylanan çalışmaların kamuoyuna aktarılacağına dikkat çekti. Bu süreçte iktidar gibi projeleri hayata geçirirken ‘Ben yaptım, oldu’ anlayışıyla değil, sahadaki ihtiyaca ve talebe kulak vererek hazırladıklarını kaydeden Çiftçioğlu, “Çalışan kadınlarla, şu an çalışamayan kadınlarla, engelli bireylerin (yüzde 12) anneleriyle (emeklilik) ilgili de çalışmalarımız var. İş hayatındaki kadın istihdamında özellikle yönetici kadrosundaki yetersizliğe de dikkat çekmek gerekiyor. Biz iş dünyasındaki kadın sayısını artıracak politikalar hayata geçireceğiz” dedi. Habibe Çiftçioğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin de tekrardan yürürlüğe girmesinin sağlanacağının altını çizdi.  

DP’DE KADRO DEĞİŞİKLİĞİ: ‘DEMOKRAT KADINLARDAN’ BİR ORDU KURACAĞIZ 

Demokrat Parti, 2023 seçimlerine giderken öncelikle kadın kolları genel başkanlığında kadro değişikliğine gidecek. Bu süreçte kadın kolları başkanlığının güçlendirilmesi ve genişletilmesi amaçlanırken, il ve ilçe teşkilatlarında da kadın varlığının artırılması hedefleniyor. 

Seçimlere güçlü bir kadın kadrosu ile gideceklerinin altını çizen Kadın ve Gençlik İşleri Başkanı Murat Aydoğdu, “Partideki kadın varlığını artırarak yeni kadronun sahada aktif çalışma yapmasını amaçlıyoruz. Yani bir anlamda ‘demokrat kadınlardan’ bir ordu kurup seçime öyle gideceğiz. Bu seçimde kadın seçmenin seçimin kaderini belirleyeceği bilincindeyiz. Bu yüzden de tüm kadrolarımız ile bu süreçte sahada olacağız” dedi.  

‘KORUYUCU HUKUK SİSTEMİNİN GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR’  

Saadet Partisi ise seçime giderken kadın politikalarını bir önceki seçimde olduğu gibi ‘adil devlet insanca yaşam’ ideali üzerinden kurgulayacak. Bu noktada kadın ve erkek ile birlikte aile ve toplum vurgusunun yapılacağı çalışmalarda birey olarak hakların korunduğu projeler de üretilecek.  

Partinin öncelikli vaadi ise kadına şiddetin engellenmesinin yanında iş hayatında var olan kadınların çalışma koşulların iyileştirildiği, çalışmayan kadınların ise özlük haklarının verildiği bir sistemin kurulması olacak. 

Türkiye’de bu güne kadar kadına yönelik sorunlara karşı ‘pansuman tedaviler’ uygulandığını ifade eden Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, öncelikle kadınların uğradığı hak kayıplarının, eşitsizliğin temel nedenin bulunarak, çalışmaların o temelden başlaması gerektiğini söyledi.  

SAADET PARTİSİ’NİN ALTILI MASADAKİ FARKI: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE KARŞIYIZ  

Saadet Partisi, altılı masada bulunan partilerden farklı olarak İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkıyor. Ekinci bunun nedenini ise şöyle açıkladı: 
“Topluma yönelik yapılacak bütün uluslararası sözleşmelerin o ülkenin bünyesi, dini inanışları, gelenek ve görenekleri dikkate alınarak yürürlüğe alınması gerektiğini düşünüyorum. Biz İstanbul Sözleşmesi’ne başından bu yana hayır demiştik, bundan sonra da hayır diyeceğiz.”  

Altılı masadaki partilerin kadın politikaları konusunda benzer çalışmaları olduğunu belirten Ekinci, ortaklaşmadıkları İstanbul Sözleşmesi konusunda, “Altılı masayı oluştururken farklılıkların farkındaydık. Bu yüzden ayrı düşündüğümüz bazı konular üzerinden tartışmayı değil, birleştiğimiz konular üzerinden uzlaşmayı seçtik. Kadına şiddetin engellenmesi ve kadın haklarının güçlendirilmesi konusunda temelde uzlaştık ancak her partinin yöntemleri farklı olabiliyor” ifadelerine yer verdi.