Seçimlerde dezenformasyon tehdidi: Deepfake dünyanın başını ağrıtıyor

Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri 2024 yılında sandık başına gidecek. Uzmanlar deepfake örneklerinin yaygınlaşmasının olası sonuçlarına karşı uyarılarda bulundu.

Abone ol

DUVAR - Dünya genelinde yaklaşık iki milyar seçmen bu yıl tercih ettikleri temsilcilerine ve siyasi liderlerine oy vermek üzere seçim merkezlerine gidecek. Aralarında ABD, İngiltere ve Hindistan'ın da bulunduğu çok sayıda ülkede (Avrupa Parlamentosu için de) önemli seçimler yapılacağından, bu durum önümüzdeki birkaç yıl ve sonrasında jeopolitiğin siyasi manzarasını ve yönünü değiştirme potansiyeline sahip. Gerçek insanların sahte görüntüleri, ses ve video klipleri yaygınlaştıkça yapay zeka destekli bir dezenformasyon ihtimali giderek artan bir endişeye neden oluyor

Sahte haberler, 2016'da Beyaz Saray yarışı sırasında gündem olduğundan beri seçimle ilgili manşetlere hakim oldu. Bundan sekiz yıl sonra, tartışmasız daha büyük bir tehdit var; uzmanları bile kandırabilecek dezenformasyon ve derin sahteciliklerin bir kombinasyonu.

Arjantin'deki seçimler öncesinde dolaşıma sokulan bir dizi resim ve video ile ABD Başkanı Joe Biden'ın üzerinde oynanmış bir ses kaydı da dahil olmak üzere, yapay zeka tarafından üretilen seçim temalı içeriğin son örneklerinin, daha büyük ölçekte olabileceklerin habercisi olma ihtimali yüksek.

DÜNYA EKONOMİK FORUMU RİSKE DİKKAT ÇEKTİ

Yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından önümüzdeki dönemin en önemli küresel riski olarak belirlendi. Deepfake'lerle ilgili sorun, yapay zeka destekli teknolojinin artık ucuz, erişilebilir ve büyük ölçekte zarar verebilecek kadar güçlü hale gelmesi olarak tanımlanıyor. Bu da siber suçluların, kötü niyetli siyasi aktörlerin ve hacktivistlerin ikna edici dezenformasyon kampanyaları ve daha geçici, tek seferlik dolandırıcılıklar başlatma becerilerini artırıyor.

WEF’in raporuna göre sentetik içerik önümüzdeki iki yıl içinde bireyleri manipüle edecek, ekonomilere zarar verecek ve toplumları çeşitli şekillerde parçalayacak. ChatGPT ve kolaylıkla erişilebilen üretken yapay zeka (GenAI) gibi araçların, daha geniş bir yelpazedeki bireylerin deepfake teknolojisi tarafından yönlendirilen dezenformasyon kampanyalarının oluşturulmasına katılmasını mümkün kılması önemli bir zorluğu oluşturuyor.

TEKNOLOJİ FİRMALARI GEÇ Mİ KALIYOR?

Hem YouTube hem de Facebook'un, yakın zamanda yapılan bir seçimi etkilemeyi amaçlayan bazı deepfake'lere yanıt vermekte yavaş davrandığı için eleştiriliyor. Bu durum, sosyal medya şirketlerinin seçim manipülasyonu girişimlerini engellemelerini gerektiren yeni bir AB yasasına (Dijital Hizmetler Yasası) rağmen gerçekleşti.

OpenAI ise DALL-E 3 tarafından üretilen görüntüler için Coalition for Content Provenance and Authenticity'nin (C2PA) dijital kimlik bilgilerini uygulayacağını açıkladı. Meta ve Google tarafından da denenen kriptografik filigran teknolojisi, sahte görüntü üretmeyi zorlaştırmak için tasarlandı. Ancak bunlar hala başlangıç aşamasında ve seçimler yaklaşırken bu tehdide karşı teknolojik müdahalenin çok az ve çok geç olacağına dair endişeler var.