Selçuk Altun: Vasatlıkla sığlığın düelloya tutuştuğu kısır ortamın bir arenaya dönüşmesi sürpriz değildir

Edebiyat ve kültür sanat dünyasını, Selçuk Altun'un gözünden çıkmış bir kaleydoskopa dönüştüren ‘Kitap İçin’ serisi yakın zamanda yayımlanan beşinci kitabı ile yolculuğuna devam ediyor...

Abone ol

DUVAR - Selçuk Altun’un Cumhuriyet Kitap’ta başlayan, şimdi ise OT Dergi’de devam eden ‘Kitap İçin’ yolculuğu güçlü bir ses hâlâ. Bilindiği üzere ‘Kitap İçin’ “kıs(s)a”ları her bin maddede bir kitaplaşıyor. On sekiz yıldır yaşamına devam eden, edebiyat ve kültür sanat dünyasını, Selçuk Altun gözünden çıkmış bir kaleydoskopa dönüştüren ‘Kitap İçin’ yakın zamanda yayımlanan beşinci kitabı ile yolculuğuna devam ediyor. Kimine göre bir edebiyat günlüğü, kimine göre ise hayatın sanata yansıdığı yeri yakalayan bir almanak bu “kıs(s)a”lar. Altun’la ‘Kitap İçin’ yolculuğunu ve bu yolculuktaki yeni durağını; beşinci kitabını konuştuk.
 
Uzun zamandır bir kitabın kapağından söz etme ihtiyacı duymamıştım bir söyleşide ancak ‘Kitap İçin-5’ bu anlamda farklı bir yerde duruyor. Selçuk Demirel’in kapak resmi, sizin ve ‘Kitap İçin’in hikâyesi âdeta. Katılır mısınız?

Küresel çizerimiz Selçuk Demirel hem adaşım hem de hemşerimdir; Artvinliyiz. 2009’da ‘Bizans Sultanı’ için kapak çizerken, bu eskizi de hediye etmişti. “Potkal içindeki yazar” figürünü görür görmez onu bir ‘Kitap İçin’ kapağı yapma kararını vermiştim. Haklısın, o ince kinaye, kalıcı bir ‘Kitap İçin’ maddesidir.
 
Siz yazarlığınızdan önce sıkı bir okursunuz. ‘Kitap İçin’ okurluğunuzun mu yoksa yazarlığınızın bir ürünü mü?

İkisi de ama daha çok okurluğumun bir ürünüdür. Dergilerde uzun ve boş denemeler okumaktan sıkılınca bu tür kı(s)salar yazacaktım. ‘Kitap İçin’lerin ebesi Turhan Günay’dır, o (z)arif insan Cumhuriyet Kitap’ın genel yayın yönetmeniydi, 2004’te teşvikiyle yazmaya başladım. Turhan, Cumhuriyet Kitap’tan ayrılınca ertesi ay ben de ayrıldım. ‘Kitap İçin’ler artık OT dergisinde yaşamını sürdürüyor.
 
Edebiyat tarihimizin en uzun soluklu “not düşme” girişimlerinden ‘Kitap İçin’. Şimdi beşincisi geldi ve beş bininci maddeye ulaştı. Sizi bu maddeleri yazmak için diri tutan motivasyon kaynağını merak ediyorum.

Kitap İçin 5, SELÇUK ALTUN, İş Kültür Yayınları, 368 syf., 2022.

Ana motivasyonum, bildiklerim düşündüklerimden elzem gördüklerimi edebiyat dostlarıyla paylaşmak. ‘Kitap İçin’ on sekiz yaşında, iki yıl sonra askerlik süreci başlayacak. Gençliğimde bu tür nokta atışların eksikliğini hissederdim. Dağarcığım boşalmadığı sürece yazacağım.

Bu doğrultuda ‘Kitap İçin’lerin edebiyat dünyasındaki, tarihindeki yerinden de söz edelim isterim. Nasıl bir boşluğu dolduruyor sizin deyiminizle bu “kıs(s)a”lar?

‘Kitap İçin’ler; aforizma, alıntı, alkış, anı, bilgi, eleştiri, günlük, gözlem, haber, kıssa, kinaye, nükte, öneri, polemik, sor(g)u ve yanıttan mürekkep bir kaleydoskop. 20.08.22 tarihli tanıtım yazısında (Hürriyet Cumartesi) Doğan Hızlan üstadımız, “Türk ve dünya edebiyatındaki olayları ve hayatın sanata yansımalarını takip etmek isterseniz Selçuk Altun’un ‘Kitap İçin-5’ini mutlaka okuyun. Yıllıkların yayımlanmadığı bir ülkede bu eser o işlevi de yerine getiriyor,” demiştir.

‘Kitap İçin’in kemik bir okuru var ve bu kitle niteliği arayan sıkı denebilecek takipçilerden meydana geliyor. Böyle bir kitleye yazmak sizi nasıl etkiliyor ya da etkiliyor mu?

Oturayım da birikimli ve nitelikli okurlar için yazayım gibi bir yaklaşımım yok. Ben bildiğimi ve içimden geleni yazıyorum.
 
‘Kitap İçin-5’, Enis Batur’a ithaf edilmiş. Şöyle de bir notunuz var onun için: “Edebiyat arenasında benden desteğini esirgemeyen önemli şair, yazar, estet ve yayımcı…” Bu ithafın nedenini öğrenebilir miyim? Dahası, edebiyat nasıl bir arenaya dönüşüyor zaman zaman, anlatabilir misiniz?

Yapı Kredi Yayınları yayın dünyasının nitelik ve nicelik öncüsüyken Enis Batur o başarının en önemli kişilerindendi, belki de kişisiydi. 2001’den beri roman yazmaktayım, daha önce YKY’nin dergilerinde denemeciklerim çıkardı. Şanslıyım ki Enis Batur ve Güven Turan gibi ustalarla birlikte YKY’deydik, onların destek ve yönlendirmesinden faydalanmışımdır.
Enis Batur küresel bir şair ve estet okurdur. Romanlarımla ilgili kısa değerlendirmeleri özgüvenimi artırmıştır. Vasatlıkla sığlığın düelloya tutuştuğu kısır ortamın bir arenaya dönüşmesi sürpriz değildir.
 
Arenadan bahsetmişken ‘Kitap İçin’lerin ve ‘Kitap İçin-5’in de barındırdığı polemikler, kimi zaman söylentiler, dedikodular üzerine de konuşalım isterim. Edebiyatın ve kültür-sanat dünyasının magazin yönünün de tarihsel bir kıymeti olduğunu düşünür müsünüz?

Somut bir örnekten yola çıkarsak Anglo-Amerikan yayıncılık dünyasını yakından takip eden bir kişi olarak Elif Şafak’ın her türlü iletişim ortamında, etik dışı girişimlerine tanık oldukça bunları ‘Kitap İçin’lerde eleştirirdim. Okuyanlardan bu kızla neden uğraşıyorsun diyen yok değildi. Artık İngiltere vatandaşı olan ve gündemimizden düşen Elif Şafak aslında, hakkında en çok dedikodu edilen bir yazardı. O dedikoducular, ne olur ne olmaz korkusuyla eleştirilerini yazıya dökmezlerdi. ‘Kitap İçin’deki “Küresel Kültürazzi” maddeleri ise “tarihsel bir kıymet” yerine trajikomik bir renkliliğe işaret eder.

Yazı mesainizi de konuşalım biraz. Roman çalışmalarından vakit buldukça eğildiğiniz bir süreç mi işliyor ‘Kitap İçin’ özelinde, yoksa siz okuyup yazdıkça kendini mi inşa ediyor?

Güzel bir soru! Yazmaktan çok okur, üç yılda bir kısa romanlar yazarım. İfade ettiğin gibi, ben okuyup yazdıkça kendini inşa eder ‘Kitap İçin’ler.

Romanlarınızın yurt dışında yankı uyandırdığını okuyor, biliyoruz. ‘Kitap İçin’ özelinde nasıl bu durum?

Romanlarım Anglo-Amerikan ülkelerinde ilgi görüyor. Usta şair k. İskender ‘Kitap İçin’ler için “Başucu değil, baş içi kitapları,” derdi. Aynı formatta bir kitap İngilizcede de ilgi uyandırırdı. Yalnız bu ilgi için yazarın daha ünlü veya ödüllü olması elzem. Malum, doğruyu kimin söylediği de önemlidir.
 
Bir de tezgâhta nelerin olduğunu öğrenelim sizden. Yakın zamanda neler okuyacağız Selçuk Altun’dan?

Önümüzdeki yıl ‘İşte Geldim Deniz Kenarı’ adlı kısa romanım çıkacak. Böylelikle “Hayat Romanlardan Daha Tuhaf” üçlemesi (diğerleri ‘Ardıç Ağacının Altında’ ve ‘Ayrılık Çeşmesi Sokağı’) tamamlanmış olacak.
 
Geçen ay ‘Ayrılık Çeşmesi Sokağı’nın İngilizcesi çıktı. İlk tepkiler nasıl?

“Farewell Fountain Street”, Londra’daki bağımsız yayınevi Telegram Books tarafından Temmuz’da yayımlandı. Kitap sonbaharda ABD’de dağıtıma girecek. Kalıcı tepkiler için sonbaharı beklemek gerekir. Ancak bir Türk yazarın, bir zincir yayınevinden çıkmayan romanı ünlü gazete ve dergilerde yer bulamayabilir. İngiltere’nin nitelikli zincir kitabevi Daunt Books’un Ağustos ortasındaki “en gözde beş kitap” seçkisinin ilki, “Farewell Fountain Street” idi. Dünyanın belki de en ünlü okulu Harvard Üniversitesi’nin Kütüphanesi, sonbaharı beklemeden “Farewell Fountain Street”i raflarına ekledi.