Selim Kuneralp yazdı: AB ile ilişkilerde yeni bir şey var mı?

Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye güvenmediğini ve 'üyelik, adaylık' kavramlarının bile kullanılmadığını belirten Selim Kuneralp, durumun değişmesinin mevcut iktidar döneminde zor olduğunu ifade etti.

Abone ol

DUVAR - Emekli büyükelçi Selim Kuneralp, Finans ve Ticaret'te kaleme aldığı son yazısında Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi. Son dönemdeki karşılıklı görüşmeleri hatırlatan Kuneralp, AB tarafında Türkiye'ye olan güvensizliğin çok büyük boyutlara vardığını söyledi. 

Türkiye için artık üye adaylığı, stratejik ortaklık gibi kavramların kullanılmadığını ve ilişkilerin AB üyelik hedefi bulunmayan diğer komşu ülkelerle aynı çerçevede ele alındığını belirten Kuneralp'in yazısından bir bölüm şöyle:

"Tabiatıyla bu şaşırtıcı değildir.  AB Komisyonun Türkiye hakkındaki yıllık raporlarında birçok alanda meydana gelen gerilemelere ve AB mevzuatından uzaklaşmalara dikkate çekilmiştir.  O kadarki bu raporlara artık ilerleme, yani AB üyeliğine doğru ilerleme raporu denilmemektedir. 

Öyle anlaşılıyor ki AB tarafında ülkemize ve iktidarına güvensizlik öyle boyutlara varmış ki, hiçbir alanda artık kredi verilmemekte, vaatler yeterli görülmemekte, somut ve gerçek adımlar atılmadıkça AB de kendi yönünden adım atmaya hazır olmadığını, her alanda atabileceği adımların gerektiğinde geri alınabileceğine işaret edilmektedir.

Bu durum değişebilir mi? Bu iktidar zamanında zor görülüyor. İçeride beklenen ve esasında değil AB adaylığı için, kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyinden kaynaklanan ve en basiti AİHM kararlarının uygulanması olan yükümlülüklerimiz yıllardır yerine getirilmiyor.  Yunanistan ve Kıbrıs ile ilişkiler normal bir düzeye oturtulabilir mi? O da şüpheli.  En azından AKP-MHP koalisyonu devam ettikçe.

Dolayısıyla AB ile ilişkilerin normalleşmesi ancak Türkiye’nin başına havada kılıç ve bayrak sallamanın karın doyurmadığını halka anlatacak, hamasetten vazgeçecek, komşularla sorunları uzlaşmaya dayalı ve hukuka uygun bir şekilde çözmeye hazır olacak, içeride de Cumhuriyet tarihinde ilk defa demokratik, ferdi hürriyetlere ve adalete saygılı bir iktidarın başa geçmesi ile mümkün olacaktır.  Mevcut yönetiminin bunları yapmayacağı belli.  Ancak onun yerine iktidara talip olanlar buna hazır mı, o da şüpheli.  Yıllardır halka şırıngalanmış hamasi söylemlerin geriye çevrilmesi, ayrıca evrensel değerlere dayalı demokratik bir rejimin kurulması o kadar kolay olmayacaktır."

YAZININ TAMAMI