Şemsi Paşa Camisi'nde protesto: Mimar Sinan yaya geçidini düşünemedi mi?

Üsküdar'da Mimar Sinan tarafından 1580'de inşa edilen tarihi Şemsi Paşa Camisi'nin önünde yapılan zemin çalışması protesto edildi. Mimari Restorasyon Kültür Vakfı Koruma Derneği Başkanı Serhat Şahin, "Bugün 5 metre bir yaya yolu yaparsınız yarın 15 metre daha yaparlar. Sonra bir bakarsınız eser 'yalı cami' özgünlüğünü kaybetmiş" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Üsküdar'da bulunan ve Mimar Sinan tarafından yapılan Şemsi Paşa Camisi'nin (Kuşkonmaz Camisi) önüne yaya geçidi yapılmak üzere sürdürülen çalışmalara tepki geldi.

2017 yılında önüne deniz dolgusu yapılması için çakılan kazıklar nedeniyle duvarlarında çatlaklar meydana gelerek tahribata uğrayan camideki çalışma durdurulmuştu. Ancak şimdi tekrar başlayan çalışmalar için Üsküdarlılar, "Caminin ön tarafında zaten iki metrelik bir yol var. İnsanlar buradan rahatlıkla geçebiliyor. Lütfen elinizi Şemsi Paşa Cami'den çekin. Tarihe ihanet etmeyin" dedi.

'MiMAR SİNAN DÜŞÜNEMİYOR MUYDU?'

Mimari Restorasyon Kültür Vakfı Koruma Derneği Başkanı Serhat Şahin, Şemsi Paşa Camisi'nin Mimar Sinan'ın son eseri olduğunu belirterek şunları söyledi: "450 yıllık bir camiden söz ediyoruz. Çalışmalarla caminin önünden bir yaya aksı geçirilmesi düşünülüyordu ve kazıklar çakılmıştı. Ancak dört yıl önce oldu bittiye getirilmeye çalışılan bu uygulama yapının temellerine zarar verdi. Bazı kanaat önderleri ve özellikle İlber Ortaylı'nın devreye girmesiyle beraber de durduruldu. Şimdiki yönetimse yeniden bir uygulama çabası içerisinde. Bu, yaya aksı eserin özgünlüğünü bozuyor. Her yapılan müdahale özgünlükten uzaklaştırıyor. Mimar Sinan o zaman düşünmüyor muydu caminin önünden yaya geçirmeyi? Bugün 5 metre bir yaya yolu yaparsınız yarın 15 metre daha yaparlar. Sonra bir bakarsınız ki eser 'yalı cami' özgünlüğünü kaybetmiş, denizle ilişkisi bitmiş bir kara cami haline gelmiş. Bu da hafızayı siler."

Cami önünde bugün yapılan basın açıklamasını okuyan Figen Küçüksezer ise şunları söyledi:

OLDU BİTTİCİLİK: Şemsi Paşa Külliyesi, bir Mimar Sinan eseri ve bir yalı külliyesidir. Beş yüz yıldır koruduğu bu özelliği son dört yıldır tehlike altındadır. Bu nadide eseri koruması gerekenler, karar alıcılar, görevlerini yerine getirmedikleri için bugün burada onlara vazifelerini hatırlatmak için toplandık. Mimar Sinan'ın Üsküdar sahiline ustalıkla yerleştirdiği bu özel yapının denizle olan bağlarını kesmek kabul edilemeyecek bir kent suçudur. İstanbul gibi bir şehrin tarihi topografyasını böyle pervasızca değiştirme cüreti ürkütücü. Şemsi Paşa Külliyesi'nin denizle bağını kesmemek, hususiyetini korumak için dört yıldır mücadele ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2017'de ‘Üsküdar Meydan Düzenleme’ projesi kapsamında Şemsipaşa Camii'nin önüne demir kazıklar çaktı. Bu kazıklar yapıda çatlaklara, tahribata yol açtı. Bugün burada toplanan biz Üsküdarlılar, dört yıl önce de semtin hafızasına sahip çıkmak için buradaydık. Bu projenin başladığı günden beri İstanbul'u seven, kültürel varlıkların gelecek kuşaklara aktarılmasını arzu eden herkes bu tahribata karşı sesini yükseltiyor. Fakat yetkililer, tepkilere rağmen Şemsi Paşa Külliyesi'ne verilen zararı görmezden gelmeye devam ediyor. Bu örnekte de görüp yaşadığımız "oldu bitticilik" ve "bizden iyi mi bileceksiniz" tavrı, şehrimizi beton çölüne çevirmiştir. Oysa Üsküdar ve İstanbul bir kısım yetki sahibinin keyfine göre şekillendirilemeyecek kadar eşsiz bir doğal ve tarihi güzelliğe sahiptir.

KABUL ETMİYORUZ: Tarihi, insanı, Üsküdar'ın dokusunu, bu semtin kendine has kimliğini yok sayan bu meydan projesi itirazlara rağmen uygulandı, hiç değilse Şemsi Paşa Külliyesi'ni bunun dışında tutun. Bir Mimar Sinan eserini görmezden gelen, aklına eseni yapan bir mimari, şehircilik ve belediyecilik anlayışını kabul etmiyoruz. Bizler "Kuşkonmaz Camii"mizin tahrip olmamasını ve çocuklarımıza, torunlarımıza da miras kalmasını istiyoruz. İstanbul gibi üç imparatorluğa başkent olmuş kadim bir şehirde geçmişi, tarihi, geleneksel mimariyi silip yok edecek kararlar alınamaz. Zaten pek çoğunu kaybettiğimiz kültür varlıklarımız korunmalı, onları çevreleyen alanlarda, konunun uzmanlarının görüşü ışığında, halkın katılımı ve desteğiyle planlama yapılmalıdır.

BU YANLIŞTAN VAZGEÇİN: Şemsi Paşa Külliyesi için yükselen sesimizi duyun, oldu bittiye getirmeyin, bu yanlıştan dönün. Bu proje durdurulmalı, Şemsi Paşa Külliyesi'ne zarar verecek her tür eklemeden vazgeçilmeli, cami denizden koparılmamalı, beton ve çelikle kuşatılmamalı, görüntü kirliliğine yol açan demir kazıklar kesilmelidir. Eğer bu projede inat edilirse Üsküdar'ın kültürel mirasına, kent belleğine telafisi olmayan bir zarar verilecektir. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Gelin bu yanlıştan vazgeçin, Şemsi Paşa Camisi'ne dokunmayın.

İBB: 'Yalı' özelliği korunacak

Projeyle ilgili bugün bir açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise yeni proje ile eserin 'yalı cami' olma özelliğinin korunacağını savundu. "Üsküdar Şemsi Paşa Camii'nin denizle ilişkisini koparan 2015 tarihli projenin iptal edildiği. Bunun yerine, caminin 'yalı cami' özelliğini sürdürebilmesi amacıyla deniz yönünde, sökülüp takılabilen çelik konsol sistemi uygulaması başlatıldığı" belirtilen açıklamada şunlar ifade edildi:

KAZIKLAR YAPIYA ZARAR VERDİ: İstanbul'un yalı camilerinden olan tarihi Şemsi Paşa Camii'nin deniz tarafında, 2015 yılındaki İBB yönetimi tarafından dolgu yapılması kararlaştırılmış, kurul onayı ile 2016 yılında çalışmalara başlanmıştı. Yine o dönem, uygulama sırasında denize çakılan kazıklar nedeniyle, tarihi caminin beden duvarlarında çatlaklar oluşmuş, yapı hasar görmüştü. Proje, deniz yönündeki dolgu ve camide meydana gelen hasarlar nedeniyle oluşan kamuoyu tepkisi üzerine durdurulmuştu.

DENİZE DOLGU PROJESİ İPTAL: Ardından meydanın, şantiye görünümünden kurtulması amacıyla, revize projeler hazırlanmış ve 20 metrelik deniz dolgusu, 10 metreye düşürülmüştü. Bu proje de 8 Ocak 2020 tarihinde koruma kurulu tarafından onaylanmıştı. Ancak yeni İBB yönetimi, bu projeyi, denize dolgu yapılması ve tarihi caminin denizle ilişkisini bozması nedeniyle devam ettirmedi. İBB bu projenin yerine, deniz dolgusu yapılmadan, yayaların deniz yönünden geçişlerini emniyetli şekilde sağlayacakları, aynı zamanda caminin yalı özelliğini sürdürecek çelik konsol sistemi uygulamasını başlattı.

GÜVENLİ YAYA GEÇİŞİ: Deniz yönünde sökülüp takılabilen, istenildiği zaman yapıdan uzaklaştırılabilen çelik yapı sayesinde, tarihi caminin başlangıçta 10 metre olan dolgusu yapılmamış, sadece 2.5 metrelik ahşap yüzeye sahip, güvenli yaya geçişini sağlayacak bir uygulama amaçlanıyor. Bu uygulama sayesinde, tarihi dokuya, ağır ve sert zemin uygulaması yapılmayarak doku bütünlüğü de sağlanıyor. Ayrıca, denizin dolgulanması için kazık sistemi yapılmayarak, tarihi caminin daha önce yaşadığı gibi sarsıntılarla çatlaması ve geri dönüşü olmayacak hasarlar da engellendi.