Şenal Sarıhan: Madımak'ta af yeni katliamlara yol vermektir

ANKARA - Sivas’taki Madımak Oteli’nde 2 Temmuz 1993 tarihinde gerçekleştirilen katliam nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırılan Ahmet Turan Kılıç’ın cezası, sağlık gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından  kaldırıldı.

Kılıç’ın yargılanıp müebbet aldığı ana davada cezası kesinleşirken, dosyaları ayrılan bazı kişilerle ilgili dava ise zaman aşımı nedeniyle düştü. 35 kişinin ölümüne neden olan katliamla ilgili üç firari sanık Murat Karataş, Eren Ceylan ve Murat Sonkur’un ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılandıkları dava, halen Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor, 18 Mart 2019 tarihinde de yeni bir duruşma yapılacak.

'ANAYASA MAHKEMESİ HENÜZ BAŞVURUYU GÖRÜŞMEDİ'

Üç firari sanıkla ilgili dava 1994 yılından bu yana devam ederken, bu süreçte 'etkili soruşturma yapılmaması, sanıkların mahkeme salonuna getirme noktasında çaba gösterilmemiş olması' gibi nedenlerle uzayan yargılamaların tespiti için bütün müdahiller adına Anayasa Mahkemesi’ne de başvuru yapıldı. Bu başvurudan halen bir sonuç alınamadığını ifade eden Sivas katliamı davası avukatlarından Şenal Sarıhan, üç firari sanığa dair getirilme taleplerinin sürdüğünü ifade ederek şunları söyledi: “Bu sanıklar Almanya’da. Yeşiller Partisi’nin ve Sol Parti’nin girişimleri oldu sanıkların iadesiyle ilgili ama hükümetin tutumu noktasında olumsuzluklar var. Bugüne kadar bunların iadesi sağlanamadı. Anayasa Mahkemesi’ne etkili soruşturma yapılmadığı uzun yargılamayla ilgili başvurular oldu ve başvuru henüz görüşülmedi.”

'YÜZLERCE ÖLÜMCÜL HASTA TUTUKLU VAR'

Üç firari sanık yönünden yargılamaların devam ettiği bir dönemde Akit gazetesi öncülüğünde bazı gazetelerin Erdoğan’ın kararıyla Ahmet Turan Kılıç hakkında kampanya yürüttüğünü ifade eden Şenal Sarıhan, Kılıç’ın serbest bırakılmasına ilişkin şunları söyledi:

"Kararı okuduğumda yüreğimin patlamak üzere olduğunu hissettim. Ben bir hukukçuyum. İnfaz hukuku gereklerini de Anayasa’nın gerekliliklerini de Cumhurbaşkanının yetkilerini de bilirim. Türkiye’de yüzlerce ağır ölümcül hasta tutuklu ve hükümlü var. Cumhurbaşkanlığı makamı bugüne kadar bunlarla ilgili en küçük bir yürek sızıntısı duymadı, af gündeme getirmedi. Bu sanık evet yaşlıdır ama gerçekten hasta mıdır?"

'CEZAEVİNDE 'BAKILAMAZ' RAPORU KAMUOYUYLA PAYLAŞILMADI'

Kılıç hakkında hastalığının tanısına dair raporun olduğunu fakat “ölümcüldür, tahliye edilmesi gerekir ve cezaevinde bakılamaz" ibarelerinin olduğu raporun kamuoyuyla paylaşılmadığına dikkat çeken Sarıhan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rapor cezaevinde yaşamasını imkansız mı kılıyor? Bu konuda bilgi sahibi değilim ve kaygılıyım. Sivas katliamıyla ilgili bugüne kadar yöneticilerin tutumunda saldırganları affetmeye, onları hoş görmeye, neredeyse yanan insanları suçlu göstermeye yönelik bir tutum ve çizgi var. İnsanlar Sivas’ta düşünceleri ve inançları nedeniyle diri diri yakıldılar. Orada insanlığa karşı suç işlendi. İnsanlığa karşı suçun zaman aşımı olmaz ve affın da gündeme gelmemesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı bir yetki kullanmış görünüyor. Benim yüreğim patlayacak gibi olurken, annelerin, babaların, çocukların duygularının ne olduğunu düşünüyorum. Bu insanlar bu davayı 26 yıldır öç almak için izlemiyorlar. İnsanlar bu davayı yeni katliamlar olmasın diye takip ediyorlar. Bu af yeni katliamlar için yol vermektir."

'TEK BİR KİŞİYE ÖZGÜ ÖDÜLLENDİRME MEKANİZMASI'

Sivas katliamında öldürülen şair Metin Altıok’un kızı eski CHP Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla affedilen Kılıç’ın tahliyesi öncesi buna dikkat çekmeye çalıştığını söyledi. İktidara yakın gazeteler tarafından Kılıç’ın tahliyesine dair haberlerin özel bir dille gündeme getirildiğini belirten Altıok, “Cumhurbaşkanının tek bir kişiye özgü ödüllendirme mekanizmasının işletileceğini ben bile akıl edememiştim. Sürekli aynı kötü bir filmi, daha kötü yönetmenler tarafından çekilmiş bir şekilde tekrar tekrar izliyor gibi hissediyoruz” dedi.

HÜKÜMLELERDEN KAÇI, HANGİ CEZADAN TUTUKLU, BİLMİYORUZ’

Milletvekili olduğu dönem Sivas katliamından ceza alanlardan tahliye edilenlerle ve kalan cezaları ile ilgili bilgi edinmek için soru önergesi verdiğini, bunların 'kişisel soru' denilerek reddedildiğini ifade eden Altıok şunları kaydetti:

"Biz şu an içeride Sivas katliamı davası hükümlülerinden kaçının hangi cezadan tutukluluğunun sürdüğünü bilmiyoruz. Böyle bir karanlığa mahkum edilmiş durumdayız. Bunu bilme hakkımız da engelleniyor. Bunun yanı sıra katiller, katillerin arkasındaki akıl kutsanırken vahşi bir katliamın cezasızlıkla baş başa bırakılışına tanıklık ediyoruz. Yeni acılar yeni katliamlar olmasın diye emsal niteliği taşıyan bu davanın izini sürerken karşımıza her seferinde bir öncekinden daha akıl almaz boyutuyla bir vicdansızlık, hukuksuzluk çıkıyor. Bu çok yorucu. Bunun arkasında da yılmamız ve vazgeçmemiz hedefleniyor. Biz hakkımızı aramaya devam edeceğiz."