Şenyaşarların davası 12 Mart'a ertelendi

AK Partili vekil İbrahim Halil Yıldız'ın kardeşi Mehmet Şah Yıldız ve Esvet Şenyaşar ile çocukları Adil ve Celal Şenyaşar'ın öldürülmesine ilişkin dava 12 Mart'a ertelendi. Delillerin mahkemeden saklandığını belirten Şenyaşar ailesinin avukatları, Şanlıurfa'da süren soruşturmadaki delillerin dosyaya eklenmesini istedi. Avukat Hidayet Ekmek, "Olay esnasında orada olan polisle var, dinlenilmelerini istiyoruz. Tanık beyanına bakıldığında ilk ateş edenin Yıldız olduğu tespit olunuyor" dedi.

Abone ol

DUVAR - Şanlıurfa'da, 14 Haziran 2018 günü AK Parti milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının Şenyaşar ailesine yönelik saldırısıyla ilgili davanın 5'inci duruşması Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Saldırıda eşi Esvet Şenyaşar ile çocukları Adil ve Celal Şenyaşar'ı yitiren anne Emine Şenyaşar, tutuksuz yargılanan oğlu Ferit Şenyaşar ile bazı aile üyeleri duruşmaya katıldı. Ailenin avukatları ile birlikte Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Şanlıurfa, Diyarbakır ve Gaziantep Barosu'na bağlı avukatlar salonda yerlerini aldı. Duruşmaya, Yıldız ailesi üyeleri ve avukatları da katıldı.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, duruşmayı takip etmek üzere adliyeye gelen basın mensupları ile HDP milletvekilleri Mahmut Toğrul, Ayşe Sürücü ile İmam Taşçıer ve partililer korona virüsü (Covid-19) salgını gerekçesiyle salona alınmadı.

Saldırıda yaralı olarak kurtulup sonrasında tutuklanan Fadıl Şenyaşar duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ Kapalı Cezaevi'nden, Enver Yıldız ise Osmaniye Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.

Şenyaşar ailesinin avukatları önceki duruşmada savcının verdiği mütalaaya karşı savunma yaptı.

Mütalaada savcı, tutuklu Fadıl Şenyaşar için bir kez "Kasten öldürme" ve 8 kez "Kasten öldürmeye teşebbüs" ile 150 yıla kadar hapis cezası, tutuklu Enver Yıldız için ise ağır tahrik ile öldürmeden 12 yıla kadar hapis cezası istemişti.

Savcı Ferit Şenyaşar, Kenan, Abdurrahman, Mustafa, Nihat ve Süleyman, Ali, Mehmet ile İbrahim Yıldız, İbrahim Halil ve Mehmet Şimşek için ise “basit yaralama”dan ceza istemişti.

'ÖRGÜTSEL KONUŞMA OLMADI'

Daha önce "kırmızı tişörtlü kişi olayı örgütledi" olarak değerlendirilen Orhan Barli, tanık olarak ilk kez mahkemede ifade verdi.

Barli “Orada kesinlikle Şenyaşarları örgütlemedim. Kişisel konuşmalar oldu. 'Ülkeyi siyaseten mahvettiniz' dedi. Onun üzerine gidilmesine rağmen herhangi bir örgütsel konuşma olmadı. 'Biz örgütteniz' demedi. Vekil çıktıktan sonra bir silah sesi geldi. Fadıl o zaman orada değildi. Ateş açan ise Mehmet Şah'tı (İbrahim Halil Yıldız'ın kardeşi Mehmet Şah Yıldız da olayda öldürülmüştü)."

'BENİ DE AİLEMİ DE ÇOK İYİ TANIYOR, NEDEN BÖYLE KONUŞTUĞUNU ANLAMIYORUM'

Yine tanık olarak dinlenen dönemin AK Parti Suruç İlçe Başkanı Naif Bülbül, sorulan sorulara "Hatırlamıyorum" demesine rağmen olaya ilişkin konuştu.

Bülbül, "Adil ile konuştuk bayramlaştık. Bizi sıcak karşıladı. Örgütsel olarak bir tehdit görmedim. Gergin bir ortam yoktu. Vekil girdikten sonra 'biz örgütteniz' dedi" ifadelerini kullandı.

Tanık beyanına ilişkin konuşan Fadıl Şenyaşar, "Naif benim okul arkadaşımdır. Beni de ailemi de çok iyi tanıyor. Şimdi neden beni tanımadığını ve böyle konuştuğunu anlamıyorum. Ben tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.

'MAHKEME HEYETİNDEN TANIK VE DELİLLER SAKLANIYOR'

Savunmasında dava dosyasının işyeri ve hastane boyutunu birbirinden ayırmanın hukuksuzca olduğunu belirten Şenyaşar ailesinin avukatı Bülent Duran, “Soruşturmanın başından beri kırmızı tişörtlü birinin üzerine şüpheler yoğunlaştırılmıştı. İşte söz konusu şahıs geldi konuştu. Kendisinin olayı örgütlediği belirtildi. Mahkeme heyetinden tanık ve deliller saklanıyor. Bunu başından beri söylüyoruz. Bugün dinlenen iki tanık ile birlikte mahkemede ne kadar çok delilin saklandığını gördük” dedi.

Mütalaayı eleştiren Duran, “Mütalaa ve karar verecek koşullar yok. Olay yeri inceleme, balistik raporlar, yine olay örgüsüne bakıldığı zaman her şey ortada. Dinlenen iki tanık ile birlikte olayın bir bütün olduğu tespit edilmiş oldu. Dinlenen tanıklar ile birlikte Şenyaşar ailesinin kimseyi tehdit etmedikleri açığa çıktı. Verilen mütalaa çökmüştür artık” şeklinde konuştu.

'ORADAKİ 10 POLİS DÜKKANIN ÖNÜNÜ KAPATSAYDI BU İNSANLAR ÖLMEZDİ'

Savunmasına devam eden Duran, şunları söyledi:

“Bu iddianamenin esasını teşkil eden kırmızı tişörtlü kişi bugün konuştu. İşte örgütsel bir bağ denemesinin iddianamesi bugünkü tanıklar ile çöktü. Bakın dükkanda bulunan yaklaşık 10 polis eğer dükkanın önünü kapatsaydılar bu insanlar yaşamını kaybetmeyecekti. Ama korumaların kanal açması ile bu olay yaşandı. Bu polislerin tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Müvekkilimizin tahliye edilmesini istiyoruz. Çünkü kardeşlerini korumuştur. Yaptığı nefsi müdafaadır.”

'TANIK BEYANINA GÖRE İLK ATEŞ EDENİN MEHMET ŞAH YILDIZ'

Şenyaşarların avukatlarından Hidayet Ekmek, devam eden soruşturmanın tüm evraklarının dosyaya eklenmesi gerektiğini belirtti.

“Çünkü bu dosyaya etki edecek deliller var. Dosyada gizlilik kararı olduğu için soruşturma dosyasında hangi delillerin olduğunu bilmiyoruz” diyen Ekmek, şöyle devam etti:

“O dosyadaki ifadelerin dosyaya eklenmesini istiyoruz. Enver Yıldız'ın tape kayıtlarının tamamının eklenmesini istiyoruz. Olay esnasında orada olan ve tanık olan tartışma ve kavga sırasında araya girmeye çalışan polis memurları var. Bunların dinlenmesini istiyoruz. Olaya müdahil olan Engin Şimşek ve Süleyman Yıldız hakkında ek soruşturma açılarak dosyaya eklenmesi gerekiyor. Müvekkilimiz Fadıl kendisini ve kardeşlerini korumak için ateş ediyor. Dolayısıyla tanık beyanına bakıldığı üzere ilk ateş edenin Mehmet Şah Yıldız'ın olduğu tespit oluyor. Yine Mehmet Şah Yıldız'ın öldürüldüğü merminin hangi silahtan çıktığı belli değil.”

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Şanlıurfa'da devam eden soruşturmanın akıbetinin sorulmasını, M.K. adlı tanığın dinlenmesini kabul ederek, diğer talepleri reddetti.

Mahkeme Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 12 Mart 2021'e erteledi.