Şeref Oğuz: Ekonomi yönetiminin tek seçeneği IMF
Ekonomim yazarı Şeref Oğuz, IMF ile anlaşmanın 'devlet malı deniz yemeyen domuz' kafasındakileri engelleyeceğini, 'nimet külfet' dengesini kuracağını ve nepotizmi azaltacağını ileri sürdü.
DUVAR- Ekonomist Şeref Oğuz, Türkiye'nin ekonomisini düzeltecek tek seçeneğin IMF olduğunu, iktidarın "IMF'yi ülkeden kovduk" hamaseti ile seçim kazandığını bu yüzden yerel seçimden önce masaya oturmayacağını ileri sürdü. Nisan'dan itibaren IMF ile görüşmelerin başlayabileceğine dikkat çeken Oğuz, heterodoksçu eski yönetimin yeni ekonomi yönetimine fırsat bulunca engel çıkarttığını iddia etti. Ekonomi yönetiminin Saray tarafından elinin kolunun bağlandığını belirten Oğuz, "IMF ile nisanda müzakere, hazanda anlaşma" başlıklı yazısında IMF ile olası anlaşma durumunda olacakları şöyle değerlendirdi:
"İmkânsız diye bir şey yoktur, sadece 'uygun maliyet' vardır. Gerçi Kayıp Yıllar 90’lardaki tecrübelerimiz göstermiştir ki IMF, insansız ekonomi ister, acı ilaç içirir, kemer sıktırır, ücretlileri ezer, seçim ekonomisi uygulatmaz, yandaş kurtarmaz, kamu israfını azaltır, kısaca kan kusturur(!)
Gerçi IMF de değişti, kendine yöneltilen eleştiriler ışığında politikalarını sosyalleştirdi, insan faktörünü gözetti. Geldiğinde öncelikle heterodoks sesleri kesmekle işe başlayacak, Ortodoks kadrolar kuracak, kamu banka yönetimlerini kendine bağlayacak, hazine, maliyeyi disipline edecek.
İKİ SORU İKİ CEVAP
IMF ile anlaşma nedir?
Temel amacı uluslararası para sisteminde istikrar olan IMF, bir ülkeyle anlaştığında ona borç vermekle kalmaz, 'IMF gözetiminde' algısıyla küresel fonların akmasını sağlar. Yapısal reformlara ağırlık verir. Mali istikrarı temin eder, dış ticareti kolaylaştırır, popülist istihdama izin vermez, sürdürülebilir büyüme adımları atar, krizdekilere politika önerileri getirir, uygulatır ve denetler.
Ekonomiye ne sağlar?
Öncelikle enflasyonun tırmanmasını önler. Nepotizmi azaltır. Kredilerin açılmasını sağlar, 'devlet malı deniz yemeyen domuz' kafasındakileri engellemeye çalışır. Kısa vadede işsizliği tırmandırır, ücretleri baskılar, siyasetin elini hazineden çektirir, gelir getirmeyen, gösteriş yatırımlarından ülkeyi arındırır. Harcama disiplini algısı oturur. Fiyatlandırma davranışı bozukluğu gider, yerini 'nimetkülfet dengesi' anlayışı alır. Devamında işsizlik de enflasyon da düşer. Ama vatandaşı çok zorlar." (HABER MERKEZİ)