Sibel Suiçmez mazbatasını aldı: 'Kadın haklarından geri adım atmayacağız'
77 yıl sonra Trabzon'dan CHP'nin ilk kadın vekili olan Sibel Suiçmez mazbatasını aldı. Suiçmez " Kadın hakları bizim kırmızı çizgimiz. Kadın haklarından bir adım bile geri atmayacağız" dedi.
TRABZON - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 17,83 oy aldığı Trabzon'dan 1 milletvekili çıkarmayı başardı. CHP listesinde birinci sırada yer alan Sibel Suiçmez, 1946 yılında Meclis'e giren Zekiye Molaoğlu'ndan sonra CHP'nin Trabzon'daki ilk kadın milletvekili oldu.
Sibel Suiçmez, milletvekili mazbatasını Trabzon Adliyesi'nde düzenlenen törenle İl Seçim Kurulu Başkanı Ferruh Akyüz'ün elinden aldı. Törene Suiçmez'in yakınlarının yanı sıra CHP İl Başkanı Nurcan Aşçı Demiröz, Gelecek Partisi İl Başkanı Hasan Kamil Velioğlu ve CHP'li yöneticiler katıldı.
'NEREDE BİR MAĞDUR, EZİLEN VARSA SESİ OLACAĞIM'
Törendeki konuşmasında Meclis'te hak savunucusu olmaya devam edeceğini söyleyen Suiçmez, "Sonra kendimi Sibel Suiçmez olarak değil siz olarak göreceğim. Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu olacağıma, Anayasa'mıza bağlı kalacağıma, Anayasa'mızın 2'nci maddesinde ruh bulan Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, sosyal ve laik bir devlet olduğu ilkelerine sıkı sıkı bağlı olacağıma ant içiyorum" dedi.
"Elbette Millet İttifakı ve CHP'nin milletvekili olarak seçildim ama bundan sonra Trabzon milletvekili olarak görev yapacağım" diyen Suiçmez, "Hangi partiden olursa olsun tüm vatandaşlarımızın sorunu bizim sorunumuz olacak. Nerede bir mağdur, ezilen, hakkı çiğnenen varsa onun sesi olacağım. Hak, hukuk ve adalet bu ülkeye gelinceye kadar güçlü bir sesle Meclis'te sizi temsil edeceğim" ifadelerini kullandı.
TRABZON'UN İLK KADIN BARO BAŞKANI
Trabzonspor eski başkanlarından Ahmet Celal Ataman'ın kızı olan Suiçmez, daha önce Demokratik Sol Parti'de (DSP) 1999 yılında Trabzon Belediye Başkan adayı, il başkanı ve parti meclis üyesi olarak siyaset yaptı.
Hukukçu kişiliği ile öne çıkan Suiçmez, bir dönem Araklıspor'da yönetici ve başkanlık yaparak spor alanında çalıştı. 2016'da Trabzon'un ilk kadın baro başkanı olan ve bu görevini 3 dönem yürüten Suiçmez, 2022 yılında Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcılığı'na seçildi.
TBMM'de 28'inci Dönem CHP Trabzon Milletvekili olarak yer alacak Sibel Suiçmez ile mazbata töreni sonrasında konuştuk. Trabzon'da en az 2 milletvekili çıkarabileceklerini sahada gördüklerini belirten Suiçmez, "İktidarın kara propagandasının ve kamu kaynaklarının hukuksuz ve sınırsız bir şekilde kullanımının buna engel olduğunu" söyledi.
'OY TABLOSUNA GÖRE ALANDA İKTİDARA DAHA BÜYÜK BİR TEPKİ VARDI'
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez'in adaylığından seçimine, Trabzon'un sorunlarından beklentilerine, iktidarın dilinin seçim çalışmalarına yansımasından kadın milletvekili olma sorumluluğuna kadar birçok başlıkta sorularımıza yanıtı şu şekilde oldu:
14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde Trabzon'dan CHP Milletvekili olarak seçildiniz. Seçim süreciniz nasıl geçti?
Trabzon'dan 25 aday adayı olarak çalışmalarımıza başladık. Adaylığımız kesinleştiğinde de alanlara il örgütümüzün çizmiş olduğu program çerçevesinde çalışmaya dağıldık. Bu süreçte vatandaşımızın biraz daha çekingen ve korkak şekilde düşüncelerini ifade ettiğini gördük. Zaman ilerledikçe adaylar da belirlendikten sonra insanlarımızın daha cesur hale geldiğini gördük. Bu düzenin değişmesi gerektiğini, bıktıklarını, nefes alamadıklarını, adaletin olmadığı şeklinde kaygılarını çok daha yüksek sesle ifade etmeye başladılar.
Seçimden sonraki oy tablosuna göre alanda çok daha büyük bir ilgi ve iktidara da büyük bir tepki vardı. İktidar, hiç olmadığı kadar kamu kaynaklarını kullanarak seçim çalışmaları yürüttü. Bırakın kanunlara aykırı olmasını etik kurallara da aykırı her şeyi yaptılar. Yapılmaması gereken her türlü dezenformasyonu, kara propagandayı yapmaktan çekinmediler. Çok zor şartlar altında muhalefet partilerinin adayları olarak çalışma yürüttük.
'KADIN HAKLARI KIRMIZI ÇİZGİMİZ'
77 yıl sonra CHP, Trabzon'dan kadın milletvekili çıkardı. Bu size nasıl bir sorumluluk yüklüyor?
Ben Trabzon Barosu'nun da ilk kadın başkanıydım. CHP'nin de Trabzon'dan uzun yıllar sonra ilk kadın milletvekili olma onuruna eriştim. Sadece kadınların değil tüm Trabzon halkının omuzlarıma yüklediği sorumluluğun bilincindeyim. İnsanlar kendilerinden birinin seçildiğinden çok eminler.
Milletvekili tablosuna baktığımız zaman cumhuriyetin temel ilkeleriyle, kadın kazanımlarıyla problemi olan ilk defa bu kadar geniş yelpazeye sahip siyasi parti kadrolarını milletvekili olarak göreceğiz. Buna karşı kadının insan hakları mücadelesini sürdüreceğiz. Kadın hakları bizim kırmızı çizgimiz. Kadın haklarından bir adım bile geri atmayacağımızı her süreçte dile getiriyoruz. Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalarak kadın hakları ve çocuk hakları konusunda tüm hassasiyetimi ortaya koyarak hareket edeceğim. Bugüne gelmemi sağlayan en önemli süreci de ben kadınlarla yaşadım. Kadın olarak hepimizin dertleriyle birlikte büyüdük, geliştik, bilgi sahibi olduk, hak savunucusu olduk. Şimdi en güçlü ve en yılmaz şekilde bu mücadeleyi yürüteceğiz.
'İKTİDAR KADINLARI EVE HAPSEDECEK POLİTİKALAR OLUŞTURUYOR'
Seçim sürecinde de gördük ki iktidar seçimi kadınlar üzerinden yürüttü. Kadın sivil toplum örgütlerinin başkanlarını, kadın hakları ve çocuk hakları için mücadele eden meslek kuruluşlarının kadın yöneticileriyle mücadeleye başladılar. Şunu anlamadılar; kadınlar yılmaz. Meclis'te de İstanbul Sözleşmesi'nden sonra ilk hedeflerinin 6284 sayılı yasa olduğunu, kadının diğer kazanımları olduğunu söylüyorlar. Kadını istihdamdan uzaklaştıracak, evlerine hapsedecek sosyal politikalar oluşturuyorlar.
İktidara gelirsek kadın ve gençler konusunda taahhütlerimiz ortada. Ama muhalefette kalırsak da hem bu kazanımlarımızdan geri gidilmemesi yönünde mücadeleye devam ederken eksiklerimizi giderecek, bu mücadeleye artı ivme kazandıracak ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal ve hukuksal kazanımlar için mücadele edeceğiz. Bu mücadelede en büyük gücü kadınlardan alacağıma eminim.
'EKONOMİ, ADALET, LİKAYAKAT KONUŞAMADIKLARI İÇİN NEFRET DİLİNİN DOZUNU ARTIRDILAR'
Trabzon uzun yıllardır AK Parti'nin siyasal hakimiyet sağladığı bir kent. AK Parti'nin Millet İttifakı'na yönelik "terör" söylemleri ve suçlayıcı dili çalışmalarınızda size engel teşkil etti mi?
AK Parti ekonomi konuşamaz, liyakat konuşmaz, hak, hukuk konuşamaz, sağlık konuşmaz, eğitim konuşamaz, adalet sistemini konuşamaz. Devleti devlet yapan tüm kurumların altı oyuldu. Ekonominin altında hepimiz eziliyoruz. Bunlardan bir seçim propagandası yürütemeyeceğini anladığı için tamamıyla kendilerinin esas politikası olan nefret dilinin dozunu artırdılar.
'TOPLUM HATTA AİLELER İKİYE BÖLÜNMÜŞ DURUMDA'
Bunların söylemleri nedeniyle toplum, hatta aileler ikiye ayrılmış durumda. Ailelerin gençleri ile yaşlıları arasında çatışmaları gözlemledik. Trabzon'un da hassas bir bölge olmasından yararlanarak olmadığı halde HDP ile, hiç olmadığı halde PKK terör örgütü ile CHP ve Millet İttifakı'nı ilişkilendirmeye çalıştılar. Maalesef bu söylem sorgulamayan, düşünmeyen, geçmişe bakmayan iktidar medyası nedeniyle pompalanan haberler nedeniyle buna inananlar oldu. Trabzon'da da bunun alıcısı olduğunu kabul etmek gerekir.
'KARA PROPAGANLARI TRABZON'DA BİR NEBZE TUTTU'
Bize iktidar olursak yapacak olduklarımız konusunda hiçbir tepki gelmedi. Zaman zaman karşılaştığımız tek tepki de HDP ve PKK konusunda oldu. Her ne kadar onlara gerçekleri anlatmaya çalışsak da dinlemiyorlar. Dolayısıyla Trabzon'da bu kara propagandanın bir parça tuttuğunu düşünüyorum. Fakat 14 Mayıs'tan sonraki süreçte Genel Merkez ve Millet İttifakı bileşenleri aynı şekilde cevap verme kararı aldı. 14 Mayıs'tan önce onların propagandasına uymamaya ötekileştirmeye, ayrıştırmaya düşman edecek bir dil kullanmamaya hepimiz çok dikkat ettik. 28 Mayıs sürecine giderken onların kara propagandasına karşı vermiş olduğumuz gerçek cevapların halk nezdinde bir karşılığı olacağına inanıyorum.
'İMAMLAR VE MUHTARLARLA BASKI YAPTILAR'
CHP, 2018 seçimlerine göre oyunu 2 puan artırdı ama beklenen artış olmadı ve tek milletvekilinde kaldı. Beklenen farklıydı. Buna neyin sebep olduğunu değerlendiriyorsunuz?
12 bin 500 civarında daha oy gerekti ikinci vekil için. İktidarın yürüttüğü kara propaganda etkisiyle oyumuzun beklenen oranda artmadığını düşünüyorum. Alandaki algı, ilgi ve listemizin çok beğenilmesi sebebiyle biz 2 milletvekili rahatlıkla alacağımızı düşünüyorduk. Bazı seçmenler milletvekilliğinde bizi destekleyeceğini söylüyordu ama cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kara propagandadan daha çok etkilendiği gözüküyordu. Ama sandıkta sanırım oy vermemeyi tercih ettiler. Bakanların milletvekili olarak gönderilmesinin de bir sebebi vardı. Kamu kaynaklarının sınırsızca kullandılar.
Seçimlerin, özgür, eşit ve adil olarak yürütülmesi mümkün olmadı. Geçtiğimiz günlerde sayın bakan, Karayolları Genel Müdürü'nün yanına alarak seçim çalışması yapıyor. Bu kabul edilemez bir durum. Devletin kurum ve kuruluşlarını, şahsi ve parti çıkarları için yıpratma peşinde oldular. Çalışanları, müdürleri, STK'ları baskı altına aldılar. İmamlar ve muhtarlarla da çok büyük bir baskılama propagandası yürüttüler. Bunun karşılığını aldıklarını düşünüyorum. Çokça oy pusulasının fotoğrafı çekilerek kurum amirine atıldığını biliyoruz.
'AKTİVİST BİR MİLLETVEKİLİ OLACAĞIM'
Meclis'te Trabzon'la ilgili öncelikle hangi meseleleri gündem getirmeyi düşünüyorsunuz?
Bu iktidarın en büyük özelliği insana yatırım yapmaması, betona yatırım yapması. Trabzon yatırım açısından en fakir illerin başında geliyor. İstihdamın en düşük olduğu, üniversite mezunu işsiz gençlerin en fazla olduğu illerin başında geliyor. Yatırımların istihdam yaratacak alanlara kaydırılması gerekiyor. Bu nedenle istihdam yaratacak projelerin yapılması için meslek kuruluşlarıyla görüşerek hayata geçirilmesine çalışacağız.
Trabzon'da çevrenin, tarihin, kültürün bilinçli bir şekilde yok edildiğini düşünüyorum. Bu bilinçsizce yapılacak bir kötülük değil. Bunu STK'lar ve meslek kuruluşlarıyla birlikte gerekirse protestolarda en önde yer alarak hassasiyetimizi oraya koyacağım. Oturan, sadece konuşan bir milletvekili olmayı düşünüyorum. Aktivist bir milletvekili olma yönünde adımlar atmaya çalışacağım.
'GENÇLER VE KADINLAR KADERİNİ TAYİN EDECEK'
Parlamentoda çoğunluk Cumhur İttifakı'nın oldu ama Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. 28 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
28 Mayıs'ta vatandaşların oylayacağı kişiler değil, seçecekleri de cumhurbaşkanı değil. Bu ülkenin geleceğinin, hangi yolda ilerleyeceğinin seçimini yapacak yurttaşlarımız. Cumhuriyet'in temel niteliklerine bağlı kalacak bir Türkiye mi olacağız, aydınlığa, çağdaşlığa yürüyen bir devlet mi olacağız? Kadınıyla, çocuğuyla, genciyle yaşamaktan onur duyacağımız bir ülkeyi yaratmak için mi yola çıkacağız, Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılında yüzümüzü çağdaş uygarlık seviyesine mi döneceğiz yoksa kadını evlere hapsedecek, kadını erkekle eşit bir varlık görmeyen bir yapılanmayı tercih edeceğiz? Bunun seçimini yapacağız.
Herkesi Cumhuriyet, kadın hakları, Atatürk ilke ve inkılapları konusunda hiçbir zaman ödün vermeyecek Sayın Kılıçdaroğlu'na oy vermeye herkesi davet ediyoruz. Özellikle bu seçimde kadınlar ve gençler kendi geleceklerinin kaderlerini tayin edecek. Bizlere düşen görev de attıkları oyların attıkları gibi sonuca yansımasını sağlamak. Bunun çalışmasını yaptık. Bu kez sandıklarda oylarımızın çalınmasına izin vermeyeceğiz.