Sicilya Demir Spor: Biz erkekleri nazik oynatmak istiyoruz
Hrant Dink Ödülleri-Işıklar kategorisinde bu yıl Sicilya Demir Spor da vardı. Endüstriyel futbolun aksine skor tutulmayan, küfürsüz, faulsuz, hakemsiz maçlar yapıyorlar. Bunun yanında profesyonel olsun olmasın herkesle oynuyorlar. Futbolun, Türkiye’de oynandığı gibi kaba bir oyun olmadığının altını bilhassa çiziyorlar.
DUVAR - 2010 yılından beri verilen Hrant Dink Ödülleri-Işıklar kategorisinde bu yıl Sicilya Demir Spor da vardı. Ödül gecesi tanıtımda geçen videoda şöyle anlatılıyordu Sicilya Demir Spor: Kadın-erkek birlikte mücadele pratiğini geliştirmek ve iyi futbol oynamak için karma takımlar oluşturarak, endüstriyel futboldakinin aksine skor tutulmayan, küfürsüz, faulsuz, hakemsiz maçlar yapıyor.
Takım, akademisyen-yönetmen Ayşegül Selenga Taşkent ve belgesel fotoğrafçı Delizia Flaccavento tarafından 3 yıl önce kuruldu. Sonra yavaş yavaş büyüdü. Hemen hiç sektirmeden her perşembe akşamı, Koşuyolu Spor halı sahada buluşuyorlar. Delizia İtalyan. 10 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Türkçesi 'sen ben gibi işte' dediğimizden. Özlü anlatım dediğimiz argoya ve deyimlere hakim. İsminin telaffuzu için yardım isteyince, aklımda kalması için ona 'Deli Ziya' diye seslenenlerin olduğunu anlatıyor.
Takımın ilk adı Delizia’nın Sicilyalı olmasından kaynaklı. 'Demir' ise Adana Demirspor’dan geliyor.
FORZA YELDEĞİRMENİ, KARŞI LİG, ATLETİK BİLBOA
Takımın diğer kurucusu Ayşegül, İstanbul’da son yıllarda oluşan benzer takımlar olduğunu anlatıyor. Kadıköy’de Forza Yeldeğirmeni böyle bir takım. Karşı Lig de karma bir lig. İspanya futbol takımı, Athletic Club de Bilbao’ya nazire olarak Atlatik Bilboa adlı takım dahi var.
Sicilya Demir Spor’un farkı ne peki? Bir lige katılmıyorlar. Aralarında her milletten her meslekten insan olduğunu söylüyorlar. 35 kişilik WhatsApp gruplarında doktoru da var, mühendisi de baklavacısı da… Profesyonel olsun olmasın herkesle oynuyorlar. Şizofreni Hastaları Dayanışma Derneği’yle, görme engellilerle, down sendromlularla, çocuklarla… Misal görme engellilerle nasıl oynanmış? Ayşegül ve Delizia anlatıyor: “Bize dediler gözlerinizi kapatmayın biz dedik kapatalım. Çıngıraklı bir topla oynanıyor ama görmelisin harika oynuyorlar.”
Onların anlatımıyla bir 'community proje' gibi… Mahalle takımı diyelim. Uzakta oturan da var ama çoğu Kadıköy, Koşuyolu civarından...
Benzer takımlar olsa dahi Ayşegül bilhassa parantez açıyor: “Karma takım da olsa kadınlara futbolu öğretmiyorlar. Ne yapıyorlar? ‘Kalenin yanında dur, top gelince vurursun’ diyorlar.” “Yani koşturmadan, minnoş minnoş” deyince, “Tam öyle” diyor: “Futbolu kaba saba oynuyorlar. Ayrımcılık olsun diye demiyorum ama karşındakine bir bak yani. Adam ayağıma bir vurdu. Ayak parmağım kırıldı. Küfürü de geçtim. Tekme falan atıyorlar.”
'ERKEK SİNEK GELMESİN DİYE DÜŞÜNMEDİK'
Takımı kuran iki kadın. “Aman erkek sinek gelmesin!” diye düşünmemişler. “Ne alaka? Öğrenecekler kaba olmamayı. Testosteronları düşürmeyi öğrenecekler. Olay bu” diyor Ayşegül.
Erkekler gol atamıyor. Öyle direkt gol atamazsın değil. Kafa golu atabiliyorlar. Maksat kendilerini tutmayı öğrenmeleri. Ayşegül devam ediyor: “Şutu çekiyor. Takkk! Yeni gelen kadın arkadaşlarımız oluyor. Top gelse, beyin travması geçirir. Asist yapmayı öğreniyor erkekler.” (Asist, futbolda takım arkadaşına gol pası veren oyuncu. F.G.)
Maç başlıyor. Sahadan yükselen sesler arasında İtalyan aksanı dikkat çekiyor: “Pardooonnnnn”, “Ozurr dilerrim.” Finans uzmanı Şeyda, şut atmak üzere iken soruyor: “Atabilir miyim?” Şeyda, ekibe yeni katılmış. Sicilya Demir Spor’u, Ayça Şen’in radyo programında duymuş. Sonrasında akşam halı sahada buluşulmuş.
Her maç sonrası halı sahanın karşısında olan mantıcıda, mantı yeme adetleri var. O kadar koşulmuş. Bol tereyağlı mantılar geliyor sofraya. Yükleniliyor tabi…
Kurallar, ehli davranışlar… Niyetim takımın erkeklerine sormak. Misal sıkıcı geliyor mu? Ondan önce Delizia şöyle izah ediyor: “Günün birinde bu kurallara gerek yok ama şimdi var. Serbest bırakınca hemen gol atıyorlar. Şut atıyorlar. Pas vermiyorlar. Biz beraber oynamak istiyoruz. Hayatta da böyle. Hegemonya erkeklerde ve hep benciller. Nasıl yapabiliriz? Kuralları biz koyalım dedik. Burada erkekler zor. Anneler onlar için her şeyi yapıyor. Küçük kız çocukları görüyorum. Annesi diyor ki, abine su ver.” Tüm bunları yazdığım şekliyle değil de İtalyan aksanıyla anlatıyor Delizia.
'FUTBOL KABA OYNANAN BİR OYUN DEĞİL'
Takımdaki erkek oyuncu Şener psikolog. “Bu kurallar sizce niye?” diye sorunca, “Oyunda eşitlik sağlamak için. Fiziksel olarak üstünüz. Kas yapısından dolayı fiziksel yapımız daha farklı. Bunu eşitleyebilmek için bir takım kurallarımız olması gerekti. Şut çekersek birilerini sakatlama ihtimalimiz var. O yüzden yasak” diyor. Masa ufaktan karışıyor. Fiziksel üstünlüğe karşı olan var. “Yasak masak yok. Aşk olsun” deniliyor. Sıkıcı geliyor mu peki? “Hayır diyor Şener. “Birisi düştüğünde, iyi misin demek iyi bir şey. ‘Ben faul yapmadım demek, kalk ayağa bir şeyin yok demektense.’ ”
Takımın diğer erkek oyuncusu Ahmet Talha. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Denizcilik Fakültesi’nde okuyor. Takımdan, BBC Türkçe’nin haberiyle haberdar olmuş. “Üç gün önce halı saha maçı yaptım. Kavga, gürültü çıktı. İnanın bu akşamki maç daha zevkliydi” diyor. Ahmet, başından beri şöyle oynuyormuş: “Handan Hanımmmmm, Şener Beyyy lütfen sağ tarafa.”
Esas meseleyi anlatıyor Ayşegül: “Türkiye’de kaba futbol oynanıyor. Kadınlar da erkekler gibi oynayınca bu oyun sadece kaba oynanır gibi bir sonuç çıkıyor ortaya. Futbolu adil oynarsan, hayatta da adil davranırsın. Patrondan papara yemişsin. Sevgiline kızmışsın. Maça geliyorsun. Deşarj olmak için ayak kırıyorsun. Hırsını, onu bunu bırak. Fair play oynamaya çalış.”
Delizia anlatıyor: “Adam bana 'karı gibi oynama' dedi. Karıyım, ne yapıyım! Biz erkekleri ‘karı gibi’ oynatmak istiyoruz. Daha nazik, daha düşünceli…”
Maç kaç kaç bitti? Kimse bilmiyor. Skor tutulmamış ama masanın neşesi bu sorunun fuzuli olduğunu yeterince anlatıyor.