Silvan'da 'ölüm' barajı: Ölümlerin önüne geçmek için önlem alınmalı
Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Gürpınar Köyü'nde dört kişi baraj gölünde hayatını kaybetti. Çevrede yaşayanlar, her yıl yaz aylarında yaklaşık on kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, taleplerine rağmen DSİ’nin gerekli önlemleri almadığını ileri sürdüler. Ailesinden dört kişiyi kaybeden Abdullah Sayar, "Ölümlerin önüne geçmek için önlem alınmasını istiyoruz. Bugüne kadar bir önlem alınmadı" dedi.
DİYARBAKIR - Batman'ın Kozluk ilçesinden, 28 Temmuz'da Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Gürpınar Köyü'nün Çalıönü mezrasına Bezvan Türbesi’ni ziyarete ve pikniğe giden anne Hediye (40), çocukları Ayşenur (12) ve Şeval Nisa Karabulut (9) ile kız kardeşi Havva Kaya (35), bulaşıkları yıkamak için baraj gölü kenarına indi. Çocuklar, bir süre sonra göle düştü. Çocukları kurtarmak isteyen anneleri Hediye Karabulut ve teyzeleri Havva Kaya da suya girdi.
Olayın devamında kadınlar ile çocukların cansız bedenlerinin baraj gölünden çıkarıldığı belirtildi. Aynı aileden dört kişini hayatını kaybetmiş olması medyanın da dikkatini çekmiş oldu. Ancak hem baraj gölünde hem de sulama kanallarında ilk kez hayatını kaybetmiyordu insanlar. Çevrede yaşayanlar, her yıl yaklaşık 10 kişinin baraj gölünde ve sulama kanallarında hayatını kaybettiğine dikkat çekiyorlar.
DSİ TAZMİNAT ÖDEMEKLE YETİNİYOR
Hediye Karabulut ve Havva Kaya’nın ağabeyi, Ayşenur ve Şeval Nisa’nın dayısı Abdullah Sayar, "Kardeşim köyde imamlık yapıyor, onu ziyarete gitmişlerdi. Küçük kız suya düşünce diğerleri onu kurtarmak için suya giriyor. Sonra işte böyle vahim bir olay oluyor" dedi.
Olayı anlatmakta zorlanan Abdullah Sayar, 2011 yılında bir yeğenini, 2014’te iki amcaoğlunu ve 3 Temmuz’da ise köy muhtarı amcaoğlu Ahmet Sayar’ı aynı sulama kanalında kaybetmişti. Sayar, meydana gelen ölümlerle ilgili olarak Devlet Su İşleri (DSİ) hakkında dava açtıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
“DSİ hakkında yeterli güvenlik önlemi almadığı için dava açtık. Her defasında mahkemeler DSİ’yi suçlu buldu ve küçük de olsa tazminat ödemeye mahkum etti. Ama buna rağmen DSİ yeterli önlem almıyor ve insanlar baraj gölünde ve su kanallarında ölmeye devam ediyor.”
Abdullah Sayar, DSİ’nin tazminat ödemekle yetindiğini ama gerekli önlemleri almakla uğraşmadığını ileri sürdü.
‘BAŞKASININ CANI YANMASIN’
Abdullah Sayar, iki kardeşi ve iki yeğeninin hayatını kaybetmesi üzerine DSİ hakkında yeniden dava açmaya hazırlandıklarını söyledi.
Dava açma gerekçelerinin tazminat almak olmadığını belirten Sayar, “Biz, ölümlerin önüne geçmek için önlem alınmasını istiyoruz. Bugüne kadar bir önlem alınmadı, bundan sonra önlem alınır mı bilmiyoruz. Ama biz yine de dava açacağız. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın diye dava açacağız” dedi.
Kanalların etrafına tel örgü çekilerek önlem alınabileceğini belirten Sayar, kanal içlerine de halatların konulmasını, bu şekilde suya düşenlerin halatlara tutunarak kurtulabileceğine dikkat çekti.
BÖLGENİN MESİRE YERİ
Malabadi’de oturan Orbay Bilmez ise, 1988 yılında temeli atılan Malabadi Barajı’nda her yıl insanların hayatını kaybettiğini hatırlatarak güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu ifade etti.
Dört kişinin hayatını kaybetmesiyle dikkatlerin bölgeye çevrildiğini hatırlatan Bilmez, “Ancak bir ay içerisinde çok insan boğuldu. Her sene barajı gölünde çok sayıda boğulmalar meydana geliyor ama bunlar haber bile olmuyor” dedi.
Tarihi Malabadi Köprüsü’nü her yıl çok sayıda insanın görmeye geldiğini söyleyen Bilmez, “Diyarbakır’dan, Batman’dan ve diğer il ve ilçelerden insanlar buraya piknik yapmaya da geliyor. Piknik için gelip serinlemek için suya girenler de sulama kanallarından bahçesine su almak isteyen çiftçiler de boğuluyor. Her yaz en az sekiz kişi hayatını kaybediyor” şeklinde konuştu.
Bilmez, ölümlerin önüne geçmek için alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:
“Yaz ayları için Malabadi’de özel arama kurtarma ekipleri oluşturmalı. UMKE ekibi kurulmalı, olası bir vaka'da müdahale edebilecek UMKE ekibi burada hazır bulunmalı. Her yıl bu kadar boğulma olayının yaşandığı bölge için çok uygun olur. Kanalların etrafında tel örgüler, içinde ise belli aralıklarla merdivenler olmalı. Bu önlemler alınırsa ölümle sonuçlanan boğulma olaylarının en aza düşeceğine inanıyoruz.”
'KÖYDE KANSER HASTALARI ÇOĞALDI'
Baraj sayesinde sulama alanlarının genişlediğini ve bölgedeki arazilerin sulu arazi haline geldiğini ifade eden Bilmez, “Barajın belki tek katkısı çiftçiye oldu. Ama çiftçilerin durumu da ortada. Bütün bölgede tarım sektörü durgun” dedi.
“Enerji üretimi esnasında radyasyon olayı çok yükseldi” diyen Orbay Bilmez, "Eskiden köyde kanser hastasına rastlanmazdı ama şuanda köyde 50’den fazla kanser hastası var. Oranın bu kadar yüksek olmasını barajdan çıkan radyasyon olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
MALABADİ’DE ELEKTRİK SIKINTISI
Piknik için Malabadi’ye gelenlerin geride çöp bıraktığını da aktaran Bilmez, “Çöpler toplanıyor ama temizliğin yetersiz yapıldığını da görüyoruz. DSİ yetkililerinin özellikle hafta sonlarında çevre temizliğine daha özen göstermesini bekliyoruz” dedi.
Bölgedeki sorunları bu sözlerle dile getiren Orbay Bitmez, son olarak elektriğin burada üretildiğini ama köylerinin elektriğe ulaşımının kolay olmadığını söyledi. Bilmez, “Elektrik bizim köyde üretiliyor ama en büyük sorunlarımızdan bir elektrik sıkıntısı. Barajın neden olduğu kirliliği, hastalığı bizim köyümüz çekiyor ama elektriğimiz yok. Bunun da bir an önce çözülmesini istiyoruz” dedi.