Sinan Ateş cinayeti keşifçisi, 'organizatör' ile görüşmelerini anlattı

DUVAR- Ülkü Ocakları eski başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin üzerinden altı aydan fazla bir zaman geçmiş olmasına karşın, savcılık tarafından açılan bir dava yok. Soruşturma sırasında tutuklanan 21 kişinin bir kısmı MHP-Ülkü Ocakları yöneticisi bir kısmı ise cinayet, gasp, hırsızlık, uyuşturucu gibi suçlardan sabıkalılar. Tutuklu sanıkların ifadelerinden, cinayetin organizasyonunun bu ikinci gruptaki suçlular tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıkıyor.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Sinan Ateş cinayetini ele aldığı bugünkü yazısında, cinayet öncesi keşifçilik yapan Suat Kurt'un sabıka kaydını yazdı. Kurt'un Doğukan Çep tarafından Sinan Ateş'in evini gözetlemesi için Ankara'ya gönderildiğini belirten Saymaz, Kurt'un ifadesinin, Çep'in ve cinayeti işleyen Eray Özyağcı'nın rolünü ortaya koyması açısından önemli olduğuna dikkat çekti. 

Saymaz'ın başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Kurt; ifadesinde 22 veya 23 Aralık 2022'de Çep tarafından FaceTime yoluyla görüntülü olarak arandığını söylüyor.

İddiasına göre…

Çep, 'Ankara'ya gider misin?' dedi.

Kurt, sebebini sordu.

Çep, 'Birisi var. Arabasını, ismini ve plakasını söyleyeceğim. Gittiğinde seni görüntülü arayacağım' diye karşılık verdi.

Kurt, teklifi kabul etti.

Ertesi gün Çep, 1000 TL gönderdi.

Kurt, Gebze'den otobüse binerek, 25 Aralık'ta Ankara'ya indi. İnternet üzerinden bulduğu bir otele yerleşti.

Kurt, talimat üzerine ertesi gün Çukurambar'da Ateş'in ofisinin bulunduğu Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi'ne gitti.

Çep, görüntülü aradı.

Kurt'a Ateş'in ofisinin bulunduğu sokağı ve binayı, arabasının modelini, plakasını ve rengini tarif etti. 'Arabası kaçta gelip gidiyor? Tek mi kullanıyor? Öğren, bana haber ver' dedi. Kurt, bu tarif doğrultusunda keşif yaptı.

Kurt, 27 Aralık'ta da keşif için sokağa geldi.

Saat 15 sularında Ateş'in aracını gördü.

Çep'i arayıp 'Araç burada' dedi.

Çep ise 'Tamam, bekle bakalım, kaçta çıkacak?' diye emretti.

TETİKÇİ EVE GELİYOR

Kurt, akşam saat 20 sularında Çep'i görüntülü aradı.

Yanında Zekeriya Asarkaya vardı

İkisini tanıştırdı.

Çep, 'Benim arkadaşım gelecek' dedi.

Asarkaya, 'Tamam' dedi.

Çep, gece 22.30'da Kurt'u arayarak, 'Abi çocuk aşağıda' dedi.

Evin önünde siyah renkli minibüsten tetikçi Eray Özyağcı indi. Özyağcı'ya trafik kontrolüne takılmasın diye İstanbul'dan beri eşlik eden iki özel harekat polisi ‘emaneti' teslim edip geri döndü.

Kurt, tetikçiyle birlikte Çep'i görüntülü aradı.

Çep, 'Ateş dövülecek, ayaklarından yaralanacak' dedi.

KEŞİFÇİ CİNAYET MAHALİNDE

Cinayet sabahı…

Çep, görüntülü aradı.

'Zekeriya'nın hesabına 4 bin TL attım. Bin TL'sini sen al, gerisini ikametteki arkadaşlara bırak' dedi.

Kurt, saat 10'da Çukurambar'a geldi.

Çep'i aradı.

'Arabası burada' dedi.

Saat 12.30 suları…

Çep aradı ve 'Bak bakalım, abi çıkacak mı, çıkmayacak mı?' diye sordu.

Kurt, 'Göz temasını kaybettim' dedi.

Yarım saat geçti.

Çep, 'Gelen giden var mı?' diye sordu.

Kurt, cuma namazından dönen Ateş ve beraberindeki iki kişinin ofise yürüdüklerini görerek, 'Geldikleri yere doğru gidiyorlar' diye konuştu.

Çep, 'Sen taksiye bin geç' dedi.

Saniyeler sonra…

Sokakta bir aracın arkasında pusuya yatmış olan Özyağcı, aniden çıkarak, bir metre mesafeden Ateş'e ve yanındaki Selman Bozkurt'a kurşun yağdırdı.

Ateş hayatını kaybetti.

Kurt, hemen yakalandı.

Sorguda çözüldü." (HABER MERKEZİ)