Sinan Oğan: Özdağ Cumhur İttifakı'ndan İçişleri Bakanlığı'nı istedi
"Şimdiden ilan ediyorum" diyerek 2028'de cumhurbaşkanı adayı olacağını duyuran Sinan Oğan, Ümit Özdağ'ın İçişleri Bakanı olma talebi karşılanmadığı için Cumhur İttifakı'nı desteklemediğini öne sürdü.
DUVAR - 14 Mayıs'taki cumhurbaşkanı seçimine ATA İttifakı adayı olarak giren, ikinci turda da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı destekleyen Sinan Oğan, Haber Global canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı.
Cumhur İttifakı'nı destekleme kararından kendisine gösterilen tepkilere ve ileride alacağı tutuma kadar gündemi değerlendiren Oğan, Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ'a da yanıt verdi.
Oğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
SORUMLULUK SAHİBİ DEVLET ADAMIYIM: Bize niye kızıyor insanlar? Ben CHP ile yol yürümek zorunda mıyım? Sahada çalışaydınız, hiç olmazsa Meclis çoğunluğunu kazanaydınız. Ankara Çankaya'ya birtakım şaibeli isimleri aday yapmışsınız. Sonra da diyorsunuz ki Sinan Oğan bize destek ver. Yürümez ki bu sistem. Bu sistem işlemezdi, Türkiye büyük bir krize giderdi. Ben sorumluluk sahibi devlet adamıyım, Türkiye'yi böyle bir maceraya sürükleyemezdim. Ben destek versem Kılıçdaroğlu kazanabilirdi ama bu belli olmazdı. Siz tek başınıza girin, belki o zaman anca kazanırsınız. Benim eşime, çocuklarıma tehdit ve hakaret mailleri geldi. Bu linç kültürüyle hiçbir yere gidemezler. Önce kendilerine çeki düzen versinler.
TEŞEKKÜR ETMELERİ LAZIM: Gazeteci tarafsız olmalıdır, Türk basınının trol kafasından kurtulması lazım. Yıllardır girdiği her seçimi kaybeden bir kitle var, sinirli, moralsiz. Muharrem İnce'nin çekilmesinden sonra bir güruh bana saldırıp benim de çekilmemi sağlamaya çalıştı. "Benim oyuma ihtiyaç duyacaksınız, bu kadar saldırmayın, yarın lazım olur" dedim. Kim kalesine gol atmış oldu? Seçimlerin ikinci tura kalacağını bir tek biz öngördük. Yüzde 11-12 civarında bir oy bekliyorduk. Biz sandıkların hepsine sahip olamadık, öyle bir organizasyonumuz yoktu, sandıkta ne oldu bilmiyoruz. Bize saldıran kitlenin normalde bize teşekkür etmemiz lazım. Biz olmasaydık seçimler ilk turda bitecekti. İkinci şansı biz çıkardık. Bizim sayemizde sayın Kılıçdaroğlu ikinci bir şansı yakaladı ve kullanamadı.
HINCINIZI BENDEN ÇIKARMAYIN: Sevgili muhalif kitle, siz hıncınızı benden çıkarmayın, ben demokratik tercihimi kullandım. Biz gerçek anlamda istişarede bulunduk, Cumhur İttifakı'nı destekleyelim diyenler çoğunluktaydı, Millet İttifakı diyenler de vardı. Tarafsız kalalım diyenler oldu, ben buna çok sıcak bakmadım.
ÜMİT ÖZDAĞ İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İSTEDİ: Sayın Ümit Özdağ ile son dakikaya kadar tüm bu süreçleri konuştuk. Ümit Özdağ'a sürpriz değil, ben Cumhur İttifakı'nı destekleyeceğimi söyledim. Özdağ da AK Parti ile görüşmek istedi, görüşmede kendisinin içişleri bakanlığı talebi oldu, karşılanmadığı için sayın Özdağ destek vermedi. Bana en son tarafsız kalacağını söylemişti. Biz ikinci turda tarafsız kalacağız demedik.
2028'DE ADAYIM: Kimseye sır değil, şimdiden ilan ediyorum, 2028 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayıyım. Bizi bugün eleştirenler yarın "haklısın" diyecektir. Ben MHP'den ihraç edildikten sonra hiçbir partiye gitmedim. O zaman AK Parti'den de CHP'den de teklif aldım. Her defasında eleştirildim. "O partiye gideyim, bu partiye gideyim" tarzında bir siyaset ve yaşam tarzım yok. Şimdi niye o zaman Cumhur İttifakı'nı destekledin diyecekler. Tarafsız kalmak bir seçenek değil. Böyle bir ortamda ben gelecek planlaması yapıyorum, niye tarafsız kalayım ki?
ERDOĞAN'LA GÖRÜŞMESİ: Biz sayın Özdağ ile çok net konuştuk, hiçbir talepte bulunmayacağımı ifade ettim. Buna çok şaşırdım. İlkeler dışında herhangi bir talebim olmayacağını ifade etmiştim. Aynısını sayın Erdoğan'a da ifade ettim. Talebimi sordu, ilke bazında taleplerim olduğunu söyledim. Taleplerimizle ilgili metin hazırlamışlardı. Konuşma metnimi birinin yazdığını, tehdit edildiğimi söylediler. Yok böyle bir şey. İlkeler çerçevesinde uzlaşınca kendisini destekleme kararı aldık. Kabine listesi açıklanınca "Hani bakan olacaktın, olmadın" dediler, yahu benim böyle bir talebim yok ki.
ÖZDAĞ İLE SORUNUM YOK: Ümit Özdağ ile yakın bir zamanda görüşmedim ama aramızda bir küslük yok. Biz onunla dün tanışmadık. Benim sayın Özdağ ile hiçbir sorunum yok, olamaz da. Kararına saygı duyuyor ve eleştirmiyorum, sayın Özdağ da benim kararıma saygı duyduğunu söyledi ve eleştirmedi. Kim olursa olsun hakaret etmesin.
KILIÇDAROĞLU İSTİFA ETMELİ: (Kılıçdaroğlu'na) Eğer bu seçim bir referandum ise kaybettiniz, istifa edin. En doğru kararı CHP seçmeni verecektir. O cenahtaki herkesin istifa etmesi lazım. Seçimi kaybeden koltuğu bırakmıyor.
HÜDA PAR İKİLETMEDİ: HÜDA-PAR'ı ben de eleştiriyorum. En son açıklamalarını müspet buluyorum. Yemin konusunda hiç ikiletmediler. Bu ülkenin karşısında kim varsa ben onun karşısındayım.
KILIÇDAROĞLU İLE KAZANSAK İŞİME YARAMAZDI: Mansur Yavaş, Kemal Kılıçdaroğlu ve ben bir akşam yemeği yedik. Sonra Davutoğlu ile de görüştük. Temel meselelerden birisi HDP, diğeri parlamentonun kaybedilmiş olması, bir diğeri de sorduğum sorulara aldığım yanıtlardan tatmin olmayışım. Yoksa Allah var şu konuda çok açıklardı, cumhurbaşkanı yardımcılığı, 2 veya 3 bakanlık gibi şeyler masaya geldi. Ben ondan ziyade seçimi nasıl kazanacaksınız, parlamento kaybedilmişken ülkeyi nasıl yöneteceksiniz diye sordum. Arkadaşlar şunu düşünmüyor, Kılıçdaroğlu kazandı ama sonra? Burada tek hedef kazanmak olmamalı. Ben sonrasını düşünmek zorundayım. Burada benim vebalim olacaktı. Sayın Kılıçdaroğlu'nu destekleyip kazandırsak ben kahraman olurdum ama bu kahramanlık benim hiçbir işime yaramazdı. Ülkede kriz çıkardı. (HABER MERKEZİ)