Sivas katliamı davasında AYM'ye uzun yargılama başvurusu

Sivas katliamına ilişkin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan üç firari sanığa ilişkin dava bugün Ankara'da görülecek. 26 yıldır devam eden davanın avukatlarından Şenal Sarıhan, mağdur aileler adına uzayan yargılamanın tespiti için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını söyledi.

Abone ol

ANKARA - Sivas'taki Madımak Oteli'nde 2 Temmuz 1993'de gerçekleşen katliama ilişkin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan üç firari sanığa ilişkin dava bugün (10 Mayıs) saat 14.00'te Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Yıllardır yakalanamayan ve kırmızı bültenle aranan sanıklar Murat Karataş, Eren Ceylan ve Murat Sonkur'un yargılandığı davada esas hakkında mütalaanın verilmesi bekleniyor. Davanın avukatlarından Şenal Sarıhan esas hakkında mütalaanın verilmesi durumunda katılan taraf olarak süre isteyeceklerini söyledi.

Hâlen yargılanan üç sanığın, 1993'te tutuklandığını, 1994 tahliye edilmelerinin ardından "örgütlü biçimde kaçırıldığını" ve uzun yıllardır yakalanamadığını hatırlatan Sarıhan, Anayasa Mahkemesi'ne  uzayan yargılamayla ilgili başvuruda bulunduklarını söyledi ve ekledi: "Üç sanıkla ilgili dava 1994 yılından bu yana sürüyor. Etkili soruşturma  yapılmadığı, sanıkların mahkeme salonuna getirme noktasında çaba gösterilmediği gibi nedenlerle uzayan yargılamaların tespiti için  bütün müdahiller adına Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduk.”

'BU DAVADAN ONLARI AYIRAN TEK ŞEY ÖLÜMLERİ OLDU'

Üç sanığın fiilen yakma olayına katılan kişiler olduğunu belirten Sarıhan, yıllardır süren yargılama sürecinde ailelerin ve avukatların yaşadıklarına ilişkin ise şunları anlattı:

"Aileler büyük bir sabırla ve metanetle bütün bu  duruşmalara gelerek davayı izlediler. Bu davadan onları ayıran tek şey ölümleri oldu. Aileler 26 yıldır her duruşmayı izliyorlar. Pir Sultan Abdal Derneği ve Alevi Dernekleri Federasyonu bu davayı özenle takip etti. Hem ailelerin hem demokratik kitle örgütlerinin çok önemli bir sahiplenmesi oldu.

Bakıldığında bu aynı zamanda bir acı yüküdür. Her duruşmada onlar  çocuklarını yeniden kaybettiler. Her kaçanla, her kötü cümle kullananla çocuklarını yeniden kaybettiler. Bu ağır bir yüktür ve hiçbir zaman da  intikamcı olmadılar. Her zaman 'hak yerini bulsun, suçlular cezalarını alsın ve yeni insanlar buna heveslenmesinler' dediler. 26 yıldır avukatlar olarak bizim de hayatımızın önemli bir parçası Sivas Katliamı.  Biz de bunları yaşayan ailelerin birer parçasıyız. Bir avukattan çok benim taşıdığım duygu hali onların bir parçası olmak, hayatını kaybedenlerin annesi, kardeşi, arkadaşı olmak..."