Siviller Musul'u anlatıyor
Musul'da IŞİD'in canlı kalkan olarak kullanmayı planladığı siviller için büyük bir endişe söz konusu. Kentteki son duruma tanıklık edenler, yaşadıklarını The Guardian'a anlattı.
DUVAR - IŞİD'e karşı aylardır beklenen Musul operasyonunun başlamasının ardından, kentteki yaklaşık 600 bin sivil için büyük bir endişe söz konusu. IŞİD'in kentte sivilleri canlı kalkan olarak kullanması beklenirken, Birleşmiş Milletler bu sabah taraflara itidal çağrısı geldi.
Kentte telefonun çektiği az sayıdaki yerden ve yakın zamanda kaçtıkları bazı başka kentlerden Batı basınına konuşan sivillerin anlattıklarıysa endişeyi artırıyor. Kentte sivilleri hapsetmek için beton duvarlar inşa eden IŞİD, militanlarını yerleşim bölgelerine kaydırmış durumda. Örgüt hendekleri petrolle doldurdu, cep telefonunu yasakladı. Militanların kaçan sivillerini evlerini bombaladığı, yollara da mayın döşediği belirtiliyor.
Batı basınına konuşan sivillerin anlattıkları, korkutucu bir manzaraya işaret ediyor. Kentte yaşananlara dair bazı tanıklıklar şöyle:
'BUĞDAY VE PİRİNÇ ALDIK, SAKLANACAĞIZ'
EMİNE NECİP (45 YAŞINDA, HÂLÂ MUSUL'DA): Burada yaklaşan korkunç savaştan başka bir şey konuşulmuyor. Fakat biz, kaçmaya çalışırken IŞİD'e yakalanma riskini almaktansa evde kalmaya karar verdik. Oğlum şimdiden, sokakta cep telefonuyla konuşurken 20 kırbaç cezası aldı. Evdeki bir odada sığınak hazırladım; ekmek yapmak için biraz buğday ve birkaç kilo pirinç var. Birçok kişinin nakit parası yok çünkü hükümet iki yıl önce memurların maaşlarını kesti ve bütün birikimimiz tükendi. Emekliler şanslı; kredi kartı yoluyla emekli maaşlarını alabiliyorlar. bizim paramız da, emekli bir öğretmen olan kuzenimden gerekiyor.
'KAÇTIK DİYE EVİMİZİ YIKMIŞLAR'
ABDÜL SELAM (25 YAŞINDA, ERBİL'E KAÇTI): Savaş bir şekilde bizim hayatımızın parçası oldu ama Musul halkı bu savaştan korkuyor çünkü bütün dünya IŞİD'e karşı kentimize geliyor. İnsanlar bombardıman sırasında saklanmak için evlerinin altında sığınak kazıyorlar. Fakat savaş uzarsa yağmalama olayları yaşanacaktır çünkü kimsede yeterli erzak yok. Babam geçen ay Suriye üzerinden Türkiye'ye giderek kenti terk etti. İki hafta önce 10 aile üyesiyle peşinden gittik. Şimdi eve dönmek için kentin özgürleşmesini bekliyoruz ama IŞİD evimize bomba yerleştirmiş. Kız kardeşim ve birçok akrabamız hâlâ Musul'da. Telefon kullandıkları görülmesin diye bize sadece gece yarısından sonra telefon edebiliyorlar. Camiler ve marketlerden hoparlörlerle insanları cihada çağırıyorlar. Kenti Şii milisler ele geçirirse Musul'a dönmeyeceğim.
'ALTI SAAT YÜRÜYEREK KAÇTIK'
EBU AMMAR (47 YAŞINDA, ERBİL'E KAÇTI): Altı çocuğumun günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bütün birikimimizi tükettik ve mallarımızı çok düşük fiyatlara elden çıkardık. Tanrıya şükür kendi evimizde oturuyorduk; kiracı olsak gerçek bir felaket yaşardık. Çocuklarım, evimizin yakınlarındaki yerleşim bölgelerine yönelik Amerikan bombardımanından korktukları için haftalardır evden çıkmamıştı. Ses korkunçtu, camlar kırılıyordu, bütün ev sarsılıyordu. İnsanlar korku içinde. Ben de sadece alışveriş yapmak gerektiğinde evden çıkıyor ve IŞİD militanlarıyla muhatap olmamak için elimden geleni yapıyordum. Çoğunlukla bir komşumuzdan buğday ödünç alıyorduk çünkü kendi paramız yetmiyordu.
Ben bir memurum ve iki yıldır maaş almıyorum. Musul'da açık olan tek dükkanlar, benzin istasyonları ve Suriye'den gelen malları satan yerler. Aylardır bir çıkış yolu arıyordum... Nihayetinde dört başka aileyle birlikte kaçmayı kabul ettim. Fakat onlar son dakikada vazgeçti. IŞİD'in yolda kontrol noktaları kurduğunu söylediler... Ben ısrar ettimç Gece, altı saatten uzun süre yürüdük. Çocuklarım korku içindeydi, geri dönmek için yalvarıyorlardı. Ordunun IŞİD'in terör yönetimine son vermesini istiyoruz. Çoğu insan evde saklanıyor; IŞİD'le savaşacak silahları olmadığı için korkuyorlar.
'MERDİVEN ALTINDA SAKLANACAĞIZ'
UM İBRAHİM (50 YAŞINDA, MUSUL'DA): Durum felaket, hayatımız korkunç. Eğer paranız varsa Musul'da yaşayabilirsiniz. Yoksa, açlık ve endişeden ölürsünüz. altı çocuğum var ama sadece biri benimle. Oğullarımı ve torunlarımı uzun zamandır görmedim. IŞİD'in giyim kuşam ve sakalla ilgili katı kuralları, kentte istihdam olanağı kalmaması nedeniyle gittiler. Onlarla konuşamıyorum bile çünkü IŞİD cep telefonu kullananları tehdit ediyor. Dehşet içindeyiz ama kaçmayı düşünemiyoruz çünkü eşim hasta ve güçlükle yürüyebiliyor. Kızım ve beş çocuğu da hâlâ burada; gidemiyorlar çünkü IŞİD kocasını gözaltına aldı. Evimiz kayalıkların üzerinde, sığınak kazamıyoruz. Merdivenlerin yakınındaki odada kalacağız. Savaş sırasında kullanmak üzere biraz buğday, pirinç, şeker, yağ, fasulye ve salça aldım. Korkuyorum çünkü IŞİD bize çok yakın... Irak'ta üçten fazla savaş gördüm fakat en kötüsü bu olacak... Savaş uçaklarının, yakınlarımızda, IŞİD'in saklandığı evleri vurmasından endişeliyiz. IŞİD bizim bölgemizde hendekler kazdı, bazı evleri üs olarak kullanıyor. Militanlar arkamızdaki bir tepede toplanıyor. Burası sanki bir IŞİD adası.
'Şİİ MİLİSLERDEN ENDİŞELİYİZ'
EBU BAŞAR (MUSUL'DA): Musul'da hayat gerçek bir cehennem. Şehir dilenci ve dul dolu. İnsanlar açlıktan ve adaletsizlikten bunaldı. Durum hakkında tek bir kelime edemiyorsunuz. IŞİD yönetiminde yaşamak çok zor. IŞİD'in esirlerini demir kafeste toplayıp elektroşok yaptığı bir video vardı. O görüntülerdeki erkekler benim kuzenimdi; Musul'daki askeri operasyonların komutanıyla akraba oldukları için öldürüldüler. Çaresizce, ordunun kenti özgürleştirmesini bekliyoruz... IŞİD, insanlara kentte onlarla savaşmaları için zorla yemin ettiriyor. Bununla birlikte, IŞİD'e karşı Musul'un yerel halkından oluşan bir milis gücü kuruldu. Benim bazı akrabalarım da IŞİD'in öldürdüğü çocuklarının intikamını almak ve orduyla birlikte kente gelmeleri halinde Şii milislere karşı koymak için bu örgüte katıldı. İnsanlar Şii milislerden endişe ediyor... Amerikan ordusunu onlara tercih ederiz çünkü Amerikalılar mezhepçi değil. (The Guardian)