Siyasi partilerden 'Avukatlar Günü' mesajı: Avukatlar hukukun en temel bileşeni

CHP, HDP ve DEVA temsilcileri 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı. CHP'li Başarır, avukatların hukukun en temel bileşeni olduğunu belirtti.

Abone ol

ANKARA - CHP, HDP ve DEVA temsilcileri, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı. Parti temsilcileri, avukatlık mesleğine dönük saldırılara dikkat çekerken, mücadelenin devam etmesi mesajını verdi. Avukatlık mesleğinin bugün sürekli saldırı altında olduğunu ifade ederek, “Avukatlar kanunlarla, kararnamelerle susturulmak istenmektedir. Sokaklarda, adliyelerde, karakollarda avukat arkadaşlarımız dövülüyor, işkenceye maruz kalıyor” diyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, iktidarın savunmaya dönük tavrını şu sözlerle anlattı:

“Meslektaşım Tahir Elçi’nin katilleri yakalanmadı. Adil yargılanma talebiyle ölüm orucuna başlayan avukat Ebru Timtik, 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitirdi. Kocaeli’nin Gebze İlçesinde sadece ve sadece mesleğini yapan 27 yaşındaki arkadaşımız avukat Ersin Arslan öldürüldü. Türkiye’de yıllardır hak ve adalet mücadelesi veren Çağdaş Hukukçular Derneği 22 Kasım 2016 tarihli 677 sayılı KHK ile kapatıldı. Çoklu baro düzenlemesi 'Avukatlık Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7249)' 11 Temmuz 2020 tarihinde TBMM’de kabul edildi. Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi’nin raporuna göre darbe girişiminden sonra en az bin 500 avukat hakkında iddianame düzenlendi. En az 605 avukat tutuklu, 441 avukata ise hapis cezaları verildi.”

‘AVUKATLIK MESLEĞİ DARBE DÖNEMLERİNDEN BİLE GÜÇ GÜNLERDEN GEÇMEKTEDİR’

Tanrıkulu, AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye'de savunmanın, yargının kurucu unsuru değil, dışlanan unsuru haline getirildiğini kaydederek, “Tam bağımsız olması gereken Yargı erkinin temellerinden avukatlık mesleği, günümüzde sürekli saldırı altında… Yasal düzenlemelerle avukatlık mesleği yapılamaz hale getirilmeye çalışılırken, avukatlar kanunlarla, kararnamelerle susturulmak istenmektedir. Sokaklarda, adliyelerde, karakollarda avukat arkadaşlarımız dövülüyor, işkenceye maruz kalıyor. İktidar, yargının ve hukukun üstünlüğünü yok sayarken, avukatlık mesleği açısından son yıllarda Türkiye darbe dönemlerinden bile güç günlerden geçmektedir” diye konuştu.

‘AVUKATLAR HUKUKUN EN TEMEL BİLEŞENİ’

5 Nisan Avukatlar Günü kapsamında yazılı açıklama yapan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır da her alanda hukuk mücadelesi veren avukatların hukukun en temel bileşeni olduğunu belirtti, “Mahkeme salonlarında saldırıya uğrayan, hacizde silahla vurulan, eski sevgilisi tarafından hayatına son verilen bizim avukatlarımız” dedi. Başarır, avukatların vatandaşların hak arama hürriyetinin teminatı olduğunu da kaydederek, şunları söyledi:

“Vatandaşlar avukatlara haklarının çözüme kavuşturulması için gelirken ne yazık ki genç avukatlar da meslekte nasıl geçineceklerinin derdine düşmüştür. Bugün neredeyse birçok ilimizde hukuk fakültesi mevcut ancak mezun olan hukuk fakültesi öğrencilerinin birçoğu yurtdışına gitmeyi düşünüyor çünkü geçinemiyorlar. Bunun en büyük sebebi ise planlamadan bihaber olan, sadece kendi yandaşlarının geçimini düşünen ve adaletin, dışı güzel binalarda gerçekleşeceğini düşünen AKP iktidarıdır ancak bizler onlara binanın dışının değil içinin önemli olduğunu her fırsatta göstereceğiz.”

DEVA: AVUKATLAR YARGI SİSTEMİ İÇİNDE ETKİSİZ HALE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu da avukatların sistematik olarak itibarsızlaştırılmaya ve yargı sistemi içinde etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını ifade etti. Çoklu baro sisteminin avukatlar arasında ayrımcı uygulamalara neden olduğunu ve hukuk devleti ilkesini zedelediğini söyleyen Yeneroğlu şöyle devam etti:

“Avukatlar, mesleki görevlerini yerine getirirken müvekkilleri ile ilişkilendirilerek müvekkillerinin suçlandığı aynı veya benzer suçlar nedeniyle ve esasen ‘avukatlık faaliyetlerinden’ dolayı yargılanmakta, tutuklanmakta ve ceza yaptırımlarına maruz bırakılmaktadır. Öte yandan sözlü ve fiziksel şiddete maruz bırakılmaktadırlar. Avukatların adliye girişlerinde hiçbir hukuki ve yasal dayanağı olmaksızın keyfi bir biçimde duyarlı kapı ve x-ray uygulamalarına maruz bırakılmaları, mahkeme kalemlerine girişlerde turnikelerden geçirilmeleri gibi hukuka aykırı yerleşik uygulamalar, avukatlık mesleğinin gereği gibi sürdürülmesini ve dolayısıyla yargı bağımsızlığının ve adaletin tesis edilmesini zorlaştırmıştır.”

‘AVUKATLAR EKONOMİK OLARAK KADERLERİNE TERK EDİLDİLER’

Yeneroğlu, avukatların ekonomik açıdan da kendi kaderlerine terk edildiklerini belirterek, “Pandemi süreciyle ciddi boyutlara ulaşan bu kriz hali, enflasyondaki artışla birlikte birçok avukatın intihar etmesine neden olmuştur. KDV oranları indirilmeli, SGK prim ve vergi mükellefiyetleri hafifletilmeli, genç avukatlar için vergi / prim muafiyetleri genişletilmeli, Adli Yardım ve CMK ödenekleri Asgari Ücret Tarifesine çekilmeli; CMK, Adli Yardım ödeneklerinin ve beraat vekâlet ücretlerinin geciktirilmeksizin acilen ödenmesi sağlanmalıdır” dedi.

HDP: AVUKATLAR HUKUK DIŞI YÖNTEMLERLE BASKI ALTINA ALINMAKTADIR

Türkiye’de binlerce avukatın 5 Nisan Avukatlar Günü’nü ağırlaşan sorunlar, artan saldırılar içinde karşıladığını dile getiren HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ise sayıları artan hukuk fakültelerine ve çocuk baro uygulamalarına dikkat çekti. Dede, yaptığı açıklamada “Tüm muhaliflere düşman hukukunun uygulandığı, uluslararası sözleşmelerin gece yarısı kararnameleriyle yürürlükten kaldırıldığı bir dönemde hak ve özgürlüklerin teminatı olan avukatlar da hukuk dışı yöntemlerle baskı altına alınmaktadır” ifadelerine yer vererek şöyle konuştu:

“AKP iktidarı döneminde, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar itibarsızlaştırılan ve hedef haline getirilen avukatlar; adliyede, cezaevlerinde ve mesleklerini icra ettikleri her alanda, bir taraftan tüm zor aygıtlarıyla iktidarın geliştirdiği saldırılara karşı direnirken öte taraftan İktidarın dilinden, söyleminden ve eyleminden cesaret alan sivil güruhların saldırısına uğramakta, darp edilmekte, katledilmektedir. Yoksullaştırılan avukatlar intihara sürüklenmektedir. Elbette avukatlar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk düzeninin iktidarın dilediği şekilde dizayn edilmesine izin vermeyecektir.” (DUVAR)