‘Sizi öldürsem 5 ay yatar çıkarım bana bir şey olmaz’
Hatay'da yaşayan Hatice Bengi yıllardır eşinden şiddet görüyor. En son 29 Temmuz akşamı hem Hatice hem de kızı Güllü, akşam 22.00’den sabah 6.00’ya kadar Hüseyin Bengi’nin şiddetine maruz kaldı. Sabaha karşı ayıldıklarında babasının bıçakla başlarında beklediğini söyleyen Güllü: “Babam bize şiddet uygularken 'beni şikâyet ederseniz eğer; bana bir şey olmaz 5 ay yatar çıkarım ama çıktığımda sizi öldürürüm' diyordu. Biz jandarmaya şikayete gittiğimizde bayramdan sonra koruma verileceğini söylediler. Ya bizi öldürürse dediğimizde ise ‘Hangi devirde yaşıyoruz kim kimi öldürüyor’ dediler. Bu kadar kadın cinayeti başka ülkede oluyor zaten.”
Burcu Özkaya Günaydın
HATAY - Hatay’da yaşayan Hatice Bengi, 23 yıldır evli olduğu Hüseyin Bengi’nin yıllarca şiddetine maruz kalır. Artık yaşadıklarına dayanamayan Hatice, 10 yıl önce eşinden boşanmak için dava açar çocuklarını da yanına alarak, annesinin evine yerleşir. Bir süre eşinden gizli annesinin yanında yaşamaya çalışır. 2009 yılında eşi Hüseyin Bengi ve kardeşi Hasan Bengi kızını kaçırmaya çalışır. Olaya Jandarma müdahale eder, sorun o an çözülür. Bu kaçırma olayı da Hatice’yi boşanma isteğinden alıkoymaz. Ama eşi Bengi, çocukları yine kaçırmaya çalışır ve boşanma davasının görüleceği gün Hatice’yi arar ve barışmak istediğini söyler. Hatice Bengi bu teklifi geri çevirmez ve çocukları için İstanbul'a, eşinin yanına gider. Ancak hem fiziki hem psikolojik şiddet hiç durmadan devam eder. Hatice, yaşadığı şiddete çocuklarının okuması için göz yumduğunu belirtiyor. Aradan bir süre geçer Hatice’nin 2009’daki şiddet olayından dolayı 2019 yılında Hüseyin Bengi hakkında tutuklama çıkar; 3 yıl 2 ay ceza alan Bengi, 10 gün Silivri Cezaevi'nde yatar ve çıkar. Sonra Hatay Dörtyol’a taşınırlar; Dörtyol'da haftanın dört günü karakola gidip imza verir. Fakat Hüseyin Bengi, karakola imzaya giderken dahi Hatice şiddete maruz kalır.
'KONUŞURSAN ANNENİN KULAKLARINI KESERİM'
29 Temmuz akşamı neler olduğunu Hatice Bengi’nin kızı Güllü Bengi’yle konuştuk. Annesinin, teyzesinin ev nakliyesine yardım ederken, babasından küçük kardeşine bakması için yardım istediğini ve şiddetin buradan başladığını belirten Güllü Bengi şöyle konuştu:
“Kapıda arkadaşlarımla oturuyordum. Annemle babam dışarıdan geldiler. Gayet sakin görünüyordu. Kapı pencere her şeyi kapatınca klimayı açtığını düşündüm. Halbuki annemi döverken dışarıya ses gitmesin diye yapmış. Ben bir çığlık duydum ve can havliyle içeri koştum. Kapı açıldığında annem yerde ölü gibi yatıyordu. Annemin başında bağırmaya başladım. O sırada tekme atarak kafamı duvara vurmaya başladı. Ben de bayılmışım. Ayıldığımda babam bıçakla başımızda bekliyordu. 'Eğer ses çıkarırsan annenin kulaklarını, burnunu keserim, öldürürüm' dedi. Korkunçtu, bir insan yoktu karşımda. Annem acıdan ses çıkaracak olsa tekrar vuruyordu. Ayıldığı an vurarak bayıltıyordu. Gece 22.00’den sabah 6.00’ya kadar sürdü. Sabah olduğunda şikayet etmeyeceğimize söz verdirerek; kapıları açıp, telefonlarımızı verdi. Kendisi annesinin evine Antakya’ya gitti. Bizi döverken hep şunu söylüyordu: 'Bana bir şey olmaz. Şikayet edersiniz 5 ay yatar çıkarım ama sizi öldürürüm' dedi. Babam gitti, bir süre bağıra bağıra ağlamaya başladım. Sonra 'anne kalk gidiyoruz bizim artık işkenceye dur dememiz lazım' dedim. Babam çıkınca biz de karakola gittik.”
'JANDARMA 'HANGİ ÇAĞDAYIZ KİM KİMİ ÖLDÜRÜYOR' DEDİ'
Jandarmaya aldıkları darp raporunu gösterip, koruma talep ettiklerini belirten Güllü şöyle devam etti:
“Jandarma bize 'bayram dolayısıyla adliye kapalı' dedi. Bayramdan sonra koruma olacağını söyledi. 'Ya bizi o sürede öldürürse ne olacak dediğimizde', 'Hanımefendi hangi çağdayız, bu devirde kim kimi öldürüyor' dediler. Bu kadar kadın katliamı başka ülkede oluyor zaten. Biz de sosyal medyaya yazdık. Akşam ana habere çıktık. Adalet Bakanı ve Aile Bakanlığı aradı bizi, 1 saat sonra da jandarma korumaya geldi. Böyle mi olması lazımdı? Sosyal medya olmasa ne yapacaktık? 'Bir kadın daha öldü' diye siyah-beyaz fotoğraflarımız yayınlanacaktı. Devletten, yetkililerden caydırıcı ceza verilsin istiyorum. Babam hâlâ bizi arayıp, 'babanızı mı şikayet ediyorsunuz' diye bize kızıyor. Anneme ‘Bir adam için değdi mi’ diyerek aldatma iftirası atıyor. Bir an önce babamın tutuklanmasını istiyorum.”
'ANNEM ÖLÜRSE BU ADAMLA NASIL YAŞARIM DİYORUM'
Çocukluğundan beri babasının annesine şiddet uyguladığını, kendisi 5-6 yaşlarındayken babasının annesini defalarca sokak ortasında dövdüğünü ve kimsenin müdahale etmediğini söyleyen Güllü Bengi, “Çocukluğuma dair tek hatırladığım şiddet. 7 yaşındaki bir çocuk 'bu adam annemi öldürürse ben bu adamla nasıl yaşayacağım' düşünebilir mi? Ben bunu düşünüyordum. Babam abimden korkar, gücü de yetmez. Abimin İstanbul’a iş bulmaya gitmesinden faydalanıp bize bunları yaptı. Ailede şiddet varsa aile olmuyor. Çocuklar annelerini kaybetme korkusuyla yaşamasın. Annem o akşam ölebilirdi. Asıl babamdan şimdi korkuyor. Buradan sesleniyorum. Ağır cezalar uygulansın, babamı bize bunu yapmaya cesaretlendiren ağır ceza almayacağını biliyordu” şeklinde konuştu. (DUVAR)