Sokağa çıkma yasağı yasal mı?
Salgın dolayısıyla 31 kent için alınan 48 saat sokağa çıkma yasağı kararının hukuki dayanağı tartışma konusu. İçişleri Bakanı Soylu İl İdaresi Kanunu'nda valilere verilen yetki üzerinden “Bakanlık kararı”, AK Parti “Karar valilerin, Bakanlık uygulamacı” diyor. Anayasa hukukçusu İbrahim Kaboğlu’na göre ise OHAL ilanı dışında söz konusu kanunlar sokağa çıkma yasağı yetkisi vermiyor. OHAL ilanına sıcak bakmayan Kaboğlu, “sağlıkta olağanüstü hal” düzenlemesi öneriyor.
ANKARA - Korona virüsü salgını nedeniyle önce 65 yaş, ardından 20 yaş altı için, en son 30 büyükşehir ve Zonguldak ili genelinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararının yasal dayanağı tartışma konusu oldu.
Yasak kararları İl İdare Kanunu 11/C maddesi ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27. ve 72. maddelerine dayandırılıyor. İl İdare Kanunu’na göre il sınırları içinde huzur, güvenlik ve kamu esenliğinin sağlanması valinin görevi. Söz konusu maddede “Vali, kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hâllerde on beş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere girişi ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilir; belli yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilir veya kısıtlayabilir ve ruhsatlı da olsa her çeşit silah ve merminin taşınması ve naklini yasaklayabilir” deniliyor. Ancak madde de sokağa çıkma yasağı ifadesi yer almıyor.
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27. maddesine göre de Umumi Hıfzıssıhha Meclisleri şehir, kasaba ve köyler için salgın hastalıklarla ilgili tedbirler alabilir. 72. madde de bu tedbirler hastalar için tecrit ve müşahedeye alma, hastalara serum veya aşı tatbiki, hayvanların itlafı, salgın hastalık yaşanan yerlerin tahliyesi gibi önlemler sıralanıyor. ancak bu kanunda da sokağa çıkma yasağından bahsedilmiyor.
SÜLEYMAN SOYLU: BAKANLIK KARARI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sokağa çıkma yasağı kararının Bakanlık tarafından alındığını söyledi. Bakan Soylu, Hürriyet Gazetesinden Ahmet Hakan’a yaptığı açıklamada da, “Hafta sonu iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı aldık. Zamanlaması açısından alınan karar, bakanlığımıza ait bir karardır” dedi.
AK PARTİLİ ZENGİN: VALİLİKLERİN KARARI
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise sokağa çıkma yasağıyla ilgili tartışmalara Meclis Genel Kurulu’nda yanıt verdi, kararı tek tek valilerin aldığını, Bakanlığın ise uygulayıcı olduğunu söyledi. Zengin, “Bu sokağa çıkma yasağını ilan eden, valilikler yani her bir valilik ayrı ayrı karar verdi. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci maddesinin (C) fıkrasına dayanarak buna karar verdiler. Yani her bir valilik ayrı ayrı kararını verdi. İçişleri Bakanlığı uygulamaya dair kendi personeli için bir genelge yayınladı yani nasıl yapılacağına dair bir izah getirdi. Bunun kararını veren sonuçta İçişleri Bakanlığı değil, valilikler bu kararı verdi. Valilikler de şu anki sistem içerisinde aslında Cumhurbaşkanımıza bağlı. O sebeple, Anayasa'ya aykırı bir durum yok” dedi.
ANAYASA HUKUKÇUSU KABOĞLU: İL İDARESİ KANUNU BU YETKİYİ VERMEZ
Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu’na göre ise İl İdaresi Kanuna dayanarak sokağa çıkma yasağı ilan edilemez. Valilere kentlerle ilgili kimi kısıtlamalar getirme yetkisi veren bu kanun çıktığında da verilen yetkiyi tartıştıklarını ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini hatırlatan Kaboğlu, “Biz bu haline de karşı çıktık, AYM’ye götürdük. Kişiyle ilgili, yerle ilgili belirli olgular üzerine bir düzenleme bu. Buna da biz seyahat özgürlüğüne aykırı olduğu için yapılamaz dedik. Sokağa çıkma yasağı ne İl İdaresi Kanunu ne de Hıfzıssıhha Kanunu’nda var” dedi.
Yaşanan durumun anayasaya aykırı olduğunu belirten Kaboğlu, ancak tüm toplumu tehdit eden bir salgın karşısında fiili bir durum yaşandığını ve çok tartışılmadığını söyledi. Kaboğlu, “Genel bir felaketin karşısında, önemli olan yaşam hakkı, hukuk dışı duruma da katlanırız gibi bir eğilim var” dedi.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İÇİN OHAL ŞART
Kaboğlu’na göre sokağa çıkma yasağı ancak OHAL ilanı durumunda söz konusu olabilir. Olağanüstü Hal Yönetimi Anayasa’nın 119.maddesinde düzenleniyor. Maddeye göre, Cumhurbaşkanı; savaş, şiddet olayları, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık gibi durumlarda süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı, aynı gün Resmî Gazetede yayımlanıyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunuluyor. Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltıp, uzatabiliyor. Kaboğlu ancak bu koşulda anayasanın 15. maddesinde düzenlenen “Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması” kapsamında kararlar alınabileceğini söylüyor. Anayasa 15. maddeye göre, olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
OHAL DENEYİMİ ENDİŞE VERİYOR: 40 KATIR MI 40 SATIR MI?
Ancak OHAL İlanı Cumhurbaşkanının Kararname yetkisindeki sınırlamaların kalkması, temel haklar, kişi haklarıyla ilgili de kararname çıkarmasının önünü açıyor. 2 yıllık OHAL deneyimi nedeniyle muhalefet buna mesafeli. Prof. Dr. Kaboğlu da muhalefetin içinde bulunduğu ikilemi, “40 katır mı 40 satır mı” sözleriyle ifade ediyor, “Anayasa 119. maddeye göre OHAL ilan edebilir. Ancak nasıl uygulandığını acı şekilde yaşamış toplum üyeleri olarak bunu savunmak da bir çelişki olur” dedi.
ANAYASADA SAĞLIK OHAL’İ ÖNERİSİ
Bir yandan anayasaya aykırı, fiili bir durum, diğer yanda OHAL’e razı olmak arasında kalan muhalefetin bir başka önerisi var. Kaboğlu’na göre sağlıkla ilgili ayrı bir OHAL düzenlemesi yapılabilir. Meclis bu konuda Anayasa değişikliğini de içine alan bir çalışma içine girebilir. Kaboğlu bu önerisini özetle şöyle dile getirdi:
“Bu salgın örneğinde olduğu gibi sağlıkla ilgili bir "sağlık OHAL’i düzenlemek mümkün. İlgili kanunlar ve anayasa değişikliği de yapılabilir. Meclis yapsın bunu. Meclis’in devreye girmesi ve “sağlık olağanüstü hali” anlamında anayasaya değişikliğine varana kadar etraflıca bir düzenleme yapması mümkün."