Sol Açık Sözcüsü Sevgi İlgezdi kurdukları kütüphaneleri anlattı: Lefter Afyon'da, Can Bartu Manisa'da

Sol Açık Taraftar Grubu Sözcüsü Sevgi İlgezdi, Fenerbahçelilik ortak paydası çevresinde gelişen bir STK gibi çalıştıklarını söylüyor. Ezidi kamplarına yaptıkları ziyaretler ve Van depremi sonrası yürüttükleri çalışmaları şova dönüştürmek istemedikleri için sessizce gerçekleştirdiklerini söyleyen İlgezdi, Türkiye'nin çeşitli yerlerine kurdukları kütüphaneleri de anlattı.

Abone ol

İZMİR - Kendilerini 'kozmopolit bir topluluk' olarak tanımlayan Sol Açık Taraftar Grubu, Fenerbahçe tutkusunun bir araya getirdiği bireylerden oluşuyor. Grupta üst düzey şirket yöneticisinden kitapçısına, tekstilcisinden işsizine, her sosyoekonomik kesimden insan var. İlgi alanları  sadece futbol ile sınırlı değil. Çevreye duyarlı, sosyal olaylara karşı bir duruş geliştirmeye çalışan Sol Açık Taraftar Grubu’nun sözcüsü ise, Türkiye’nin ilk ve tek kadın taraftar grubu sözcüsü olan Sevgi İlgezdi.

'ERKEKLER ÖNCE DAVRANIR KADIN PEŞİNDEN GİDER ALGISI VAR'

İlgezdi bir kadın olarak bulunduğu konumun insanları şaşırtmasını şöyle değerlendiriyor:

“Ataerkil bir toplumda yaşadığımız için bu normal. Hani, siyasette de böyledir ya… Siyasetle uğraşan kadınlar da maskülen giyinir, kadın kimliğinin dışına itilirler. Toplumda 'erkekler önce davranıyor ve siz kadınlar olarak peşlerinden gidiyorsunuz' gibi bir algı var. Genele bakıldığında farklı alanlarda yol açan kadınların sayısı çok az. Her alanda böyle bu. Onun için insanlara ilginç geliyor. Hele bir de taraftarlık gibi erkeklikle özdeşleştirilen bir konu  söz konusu olunca bu, daha da ilginç oluyor.”

'CİNSİYETÇİLİĞE KARŞI ALTERNATİF BİR TRİBÜN KÜLTÜRÜ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Bu yola birlikte çıktıkları arkadaşlarının tamamının erkek egemen kültüre karşı bir duruş sergilemesinin en büyük şansları olduğuna vurgu yapan İlgezdi, şunları söylüyor:

“En başta, tribünde kadınlar için sıkıntılı bir durum var. Tribünün kendisi coşkulu, adrenalin dolu, taraftarın 90 dakika boyunca her şeyi unuttuğu bir yer; ama erkek kimliğinin hakim olduğu, erkek dilinin, cinsiyetçi bir kültürün hakim olduğu bir yer. Homofobiye ve cinsiyetçiliğe karşı alternatif bir tribün kültürü yaratmaya çalışıyoruz. Belki çok büyük bir alanda değil ama bulunduğumuz alanda küfürsüz, cinsiyetçi söylemlerden uzak, eşitlikçi, bir tribün yaratmaya özen gösteriyoruz.”

'BAŞKA BİR TRİBÜNDE İZLEMEK ZORUNDA KALDIK VE HİÇ KEYİF ALMADIK'

İlgezdi yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor: “Geçen gün sayfama gelen bir mesajı okudum, 'hiç haberimiz yoktu' diyorlar, ‘4 haftadır maçları sizinle izliyorduk, 5. hafta başka bir tribünde izlemek zorunda kaldık ve hiç keyif alamadık, siz burada cinsiyetsiz bir alan yaratmışsınız.’ Bu mesaj çok hoş bir şey. Biz çok büyük bir taraftar grubu değiliz. Çünkü Türkiye’de taraftar denilince akla gelen kimlikle çatışan, alternatif bir taraftar kimliğimiz de var. Ama bir idealimiz var. Ütopya da diyebilirsiniz. Böyle olunca da bizim için bir kadının sözcülüğü pozitif ayrımcılık üzerinden gidiyor tabii, kadınları onore ediyorlar diyelim.”

Sevgi İlgezdi, taraftarlık faaliyeti dışında yürüttükleri çalışmaları anlattı.

'TRİBÜN SEVDASI DİYE BİR ŞEY GERÇEKTEN VAR'

İlgezdi, Sol Açık’ı şöyle nitelendiriyor: “Biz dünyaya soldan bakan, demokrat, taraftarlık duygusu ile yan yana gelen insanların maç seyretme tutkusu ile yola çıktık. Sokaktaki, hayattaki duruşumuzu tribüne de yansıtabileceğimiz iddiasıyla yola çıktık. Bunu bozmamaya çalışıyoruz. PasoLig’de 2 sezon tribünde yer almadık ama şimdi tekrar geri döndük, çünkü tribün sevdası diye bir şey gerçekten de var, ne kadar büyük cümleler kurarsak kuralım…”

'O DUYGUYU ANLATACAK KELİME BULAMIYORUM'

Fenerbahçelilik ortak paydası çevresinde gelişen bir STK gibi çalıştıklarını söyleyen İlgezdi, bu alanda yaptıkları çalışmaları anlatıyor:

“Şırnak’a kadar gittik. Ezidi Kampı’nda Ezidi kadınlar ile görüşmek, onlarla buluşmak için… Fenerbahçeli sanatçılardan tutun, aklınıza gelebilecek herkesten dayanışma gördük. Orada kadınlarla birlikte çalışmak, bu işi yaptığımdan bu yana hayatımın duygusal anlamda en doruk anlarından biriydi. O duyguyu anlatacak bir kelime dahi bulamıyorum. Üzüntü vardı, sevinç vardı, şaşkınlık vardı… Bilmediğiniz bir kültür ile yanyana gelme durumu vardı. Savaştan kaçıp gelen insanlarla bir arada bulunmak çok büyük bir deneyim oldu.”

'ŞOVA DÖNÜŞTÜRMEK İSTEMİYORUZ'

İlgezdi, şöyle devam ediyor: “Aynı şekilde Van depremi sonrasında çalışmalarımız oldu. Aramızda ilkyardımcılar, STK’lılar da var. Depremden 1 yıl sonra erzak toplamak için kendi aramızda bir kampanya başlattık. Aslında çok şey yapıyoruz ama şova dönüştürmek istemedik hiçbir zaman. Tabii bu organizasyonlarda bizi hiç yalnız bırakmayan belediyeleri de unutmamak lazım. Kadıköy ve Şişli belediyeleri ne zaman yardım talep etsek imkanları doğrultusunda yanımızda oldular. Kitap verdiler, otobüs verdiler… Şırnak’a Şişli Belediyesi’nin ayarladığı kamyonlar ve Kadıköy Belediyesi’nin ayarladığı yolcu otobüsleriyle gittik.’’

'KÜTÜPHANELERE FENERBAHÇE EFSANELERİNİN İSİMLERİNİ VERİYORUZ'

Faaliyet göstermeye başladıklarından bu yana Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde 5 ayrı kütüphane açan Sol Açık Taraftar Grubu, kütüphanelerin kurulacağı yerlere karar verirken özellikle eğitim açısından yetersiz bölge ve köyleri araştırıyor. Tek şartları ise, açtıkları kütüphanelerin ismini kendilerinin belirlemesi:

“Biz Fenerbahçeli olmanın avantajını kullanarak çok kısa bir sürede kurduk kütüphanelerimizi. Dünyaya, Sol Açık ile aynı yerden bakmayan taraftarlar da yardımcı oluyorlar. Hemen bir iletişim ağı oluşuyor, kitaplar toplanıyor, ulaşımları sağlanıyor… Böylece Fenerbahçeli olmanın gururunu biz kendi içimizde de hissetmiş oluyoruz. Eğitim-Sen’den, öğretmen arkadaşlarımızdan da yardım alıyoruz bu konuda. Bize kütüphane konusunda eksiği olduğu söylenen okullardaki idarelerle iletişime geçiyoruz. Tek şartımız ismini belirlemek oluyor, onlar da kendi iç prosedürlerini hallediyorlar. Şu ana kadar herhangi bir sorun yaşamadık.

Açılan son kütüphane bizim beşinci kütüphanemiz oldu. İlkini Afyon’da, Lefter’in birinci ölüm yıldönümünde açtık ve ‘Lefter Kütüphanesi’ adını verdik. Lefter, bir gün omuzlarda taşınıp iki gün sonra evi taşlanmış bir adam; onu onurlandırmak, adını yaşatmak gerektiğini düşünüyoruz.”

'AHMET ŞIK İÇERİDEYKEN FENERBAHÇELİ BİR GAZETECİNİN ADINI VERMEK İSTEDİK'

İlgezdi, sonrasını şöyle anlatıyor: “Ardından ‘Selçuk Yula Kütüphanesi’ni açtık Zonguldak’ta; Manisa’da Can Bartu Kütüphanesi’ni, Hatay’da Mehmetçik Basri Kütüphanesi’ni açtık. Bu değerli isimleri kütphanelere verirken yakınlarından herhangi bir destek aldığımız için yapmadık, efsane futbolcularımızın isimlerini böylesine değerli bir amaç için yaşatma motivasyonunu taşıyorduk. Son kütüphanemizi İslam Çupi adı ile açtık. İslam Çupi, bir futbolcu değil, bir gazeteci. Fenerbahçelilerin sevdiği bir gazeteci. Bu aslında, fikri ortaya atarken ‘Fenerbahçe Efsaneleri’ üzerinden gitmeye karar verdiğimizde düşünmediğimiz bir şeydi. Ama basın özgürlüğünün geldiği nokta bizi bunu yapmaya itti. Gazetecilere yönelik baskılar ortadayken, örneğin bir Ahmet Şık halen içerideyken bu kez Fenerbahçeli bir gazetecinin ismini ön plana çıkarmak istedik.”

Sol Açık Taraftar Grubu Sözcüsü İlgezdi, hayata soldan baktıklarını söylüyor

'SINIRLARI TANIMAYAN BİR TARAFTAR GRUBUYUZ'

Türkiye toplumunda dayatmacılığın ön plana çıkması nedeniyle ortak payda çevresinde dahi yan yana durmanın zorlu bir iş olduğunu söyleyen İlgezdi, Sol Açık Taraftar grubunun bunu nispeten başardığını düşündüklerini söylüyor:

“Aramızda aktif siyasetle ilgilenen/ilgilenmiş insanlar var, ama dünyaya bizlerle aşağı yukarı aynı yerden baktığı halde politika ve siyaset ile ilgilenmeyen arkadaşlarımız da var. Bu çizgiyi biz çok iyi koruduk. Kemalisti de var, sosyalisti de, Troçkisti de… Kendi aramızda küçük tatlı sürtüşmeler yaşansa da birbirimize kendi fikrimizi empoze etmekten kaçınıyoruz; paydamız insan, emek ve Fenerbahçe sevgisi diyebilirim.”

'SOL AÇIK EMEKTEN YANA'

İlgezdi’nin anlattıklarına göre, Sol Açık için politik bir grup demek de mümkün:

“Kendi alanımız içinde samimiyete çok önem veriyoruz. Kendimiz olmakla ilgileniyoruz. Beraber yanyana gelirsek güzel şeyler yapabileceğimize inanıyoruz. Biz elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışan bir ekibiz, sınırları, bölgeleri tanımayan bir taraftar grubuyuz. Sol Açık emekten yana, çevreci; homofobiye, cinsiyetçiliğe karşı insanların oluşturduğu bir taraftar grubu. 25 Kasım Kadına Şiddet Karşıtı Gün’de sosyal medya paylaşımı yapan sanıyorum ki tek taraftar grubuyuz. İnsanların önyargılarını yıkması, şüphelerinden arınması için birbirleriyle temas etmeleri gerekiyor ve biz de her alanda temaslar kurmaya devam edeceğiz.”

'KARDEŞİNLE REKABET EDEMEZSİN'

İlgezdi, son olarak, Sol Açık Taraftar Grubu’nun fanatizmini sorgulayanlara ise şöyle yanıt veriyor: “Bizim de holigan bir yanımız var elbette, taraftar grubu kurmuşuz sonuçta bunu nasıl inkar edebiliriz ki? Futbolda ‘kardeşlik’ten söz edilir mesela, biz buna da inanmıyoruz. Kardeşinle rekabet etmezsin. Beşiktaş gibi, Galatasaray gibi ezeli rakiplerimle karşılaştığımda tabii ki kazanmak isterim, bundan doğal ne olabilir? Bizi tanıdıkça fark ediyor insanlar hırsımızı ve tutkumuzu.”