Soma Katliamı'nın 4. yılı: Aileler acılarını yaşamaya çalışıyor!
Soma Katliamı'nda 301 madencinin hayatını kaybetmesinin üzerinden 4 yıl geçti. Ailelerinin tek ümidi ise halen sürmekte olan dava... Soma ailelerinin avukatlarından Berrin Demir, davanın 4 yıldaki özetini anlatırken mağdur ailelerle ilgili olarak; "Kendi acılarını yaşamaya çalışıyorlar" dedi.
DUVAR - 4 yıl önce bugün Manisa'nın Soma ilçesindeki kömür madeninde yaşanan faciada 301 işçi hayatını kaybetti. Bu katliam cumhuriyet tarihinin en büyük felaketlerinden biri oldu. Davada 5'i tutuklu 51 kişi yargılanıyor. Peki 4 yılın ardından neler yaşandı? Katliam davası hâlâ sürse de mahkeme heyeti değişti, dosyanın savcısı değişti, Soma mağdurlarının avukatlarından Selçuk Kozağaçlı tutuklandı. Ailelerin tek ümidi olan Soma davasının da sürüncemede bırakılmak istendiğini söyleyen Soma madenci ailelerinin avukatlarından Berrin Demir, "Aileler kendi acılarını yaşamaya çalışıyorlar" diyor.
'EN ALT CEZA ANLAMINDA...'
Avukat Demir, sanıklar Can Gürkan ve Alp Gürkan'ın avukatlarının davanın uzamasını istediklerini söylüyor. "Aslı olmayan komik iddialarla tahliye ve beraat almayı hedefliyorlar" diyen Demir 4 yıl geçen davayı şöyle özetliyor: "Savcı değişti, yeni mahkeme heyeti geldi. İktidarın da amacı davayı sürüncemede bırakmak. Böyle olmasaydı daha önce karar açıklanmış olacaktı. İstenen de dosyanın bir bilinmeze götürülüp etkisizleştirilmesi. Bizim isteğimiz bütün sorumluların yargılanması. Sadece madenin sahipleri olan ve katliamın yaşanmasında kusuru olanların yanında kamusal denetim hükümlülüğü olanların da yargılanmasını istedik. Çalışma Bakanı buna izin vermedi. Biz bu kişilerin yargılanmasını sağlayamadığımız müddetçe iş cinayetleri artmaya devam edecek. Öte yandan iddianamede 301 kere olası kastla adam öldürmek suçu varken yeni gelen savcı ise bir kere bilinçli taksir istedi. Bu da bir yargılamada olabilecek en alt ceza oluyor demek. Bu bir tür cezasızlık. Biz elimizden geleni yapacağız. Bütün hukuk yollarını kullanacağız."
Aileler bu davadan ne bekliyor? Demir bu soruya şöyle yanıt veriyor: "Aileler kendi acılarını yaşamaya çalışıyor. Ölenlerin evlerine ekmek getiren erkekler olduğunu düşünürsek geriye kalan kadınlar, çocuklarıyla ve yakınlarıyla birlikte ayakta kalmaya çalışıyor. Aileler bütün bunların yanında adalet aramaya çalışıyorlar. Bütün çevre köylerden fakir fakura insanlar adalet peşinde. Yağmurda, çamurda, sıcakta toplu taşıma araçlarıyla gelerek aileleri yalnız bırakmamak için büyük bir dayanışma gayreti gösteriyorlar. Bu insanların da yargıya olan inançları giderek azalmaya başladı. Dünyanın en büyük işçi katliamlarından biri olan Soma Katliamı'nda siyasi iktidar olayı halının altına süpürmeyi düşünüyor. Bu da aileleri isyan ettiriyor. Mahkeme heyetinin değişmesiyle birlikte ailelerde büyük yıkım başladı."
301 İŞÇİ, 432 ÇOCUK, GERİDE KALAN ONLARCA AİLE...
Soma Holding'e bağlı Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen kömür işletmesinde, 13 Mayıs 2014'te çıkan yangın sonucunda cumhuriyet tarihinin en büyük facialarından biri yaşandı. Toplam 5 bin maden işçisinin çalıştığı ocakta saat 15.00'te başlayan yangın nedeniyle 420 metre derinlikteki ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galerileri duman doldurdu, bu sırada madende bulunan işçiler mahsur kaldı.
Olayın ardından Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, AFAD ve Türkiye Kömür İşletmelerine bağlı tahliye ekipleri, çevre maden ocaklarından gelen işçiler ile Sağlık Bakanlığı'na bağlı 112 Acil Servis ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri'nin (UMKE) de katılımıyla arama kurtarma çalışması başlatıldı. Madende arama kurtarma çalışmaları, 96 saat sürdü ve 162 işçi kurtarıldı, 301 madencinin ise cansız bedenine ulaşıldı. Tüm ülkeyi yasa boğan maden faciasında 301 işçi hayatını kaybederken 486 işçi yaralandı, 432 çocuk ise babasız kaldı. Katliamın ardından tüm Türkiye'de 3 günlük yas ilan edildi.
OLAYIN ARDINDAN PROTESTOLAR BAŞLADI
Olayın yaşanmasının ardından Türkiye'nin çeşitli illerinde ve üniversitelerde protestolar düzenlerken Soma'ya giden dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da, protestolarla karşılaştı. Erdoğan, Soma Belediyesi'nde; “Lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında, fıtratında bunlar var” açıklamasında bulunmuştu. Erdoğan burada kalabalık bir grup tarafından 'istifa' protestolarıyla karışlaştı. Protesto gösterileri sırasında özel kuvvetlere bağlı iki güvenlik görevlisi bir genci durdurmaya çalışırken tekme atan ismin ise Erdoğan’ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı ve Müşaviri Yusuf Yerkel olduğu ortaya çıktı. Yerkel'in tekme atarken çekilen görüntüleri kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
YARGI AŞAMASI
Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 Mart 2015 tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, 'Olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20-25 yıl, 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2-15 yıl hapis istendi. Ancak bu kişilerden 25'inin cezalarının, 'kusur' durumundan dolayı 3'te 1 oranında artırılması talep edildi. 2016 yılının 25 Aralık tarihinde görülen duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Son bilirkişi raporundaki suçlamalardan dolayı, Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç hakkında, 'Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı ve bu dosya ile birleştirildi. Dava açıldığında 46 olan sanık sayısı da 51'e yükseldi.
MAHKEME HEYETİ DEĞİŞTİRİLDİ
Soma davasında sona gelinirken Hakim ve Savcılar Kurulu yaz kararnamesi ile 780 hakim ve savcının görev yerini değiştirdi. Soma davasına bakan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Aytaç Ballı da görev yeri değiştirilen hakimler arasında yer aldı. Kıdemli Üye Esra Dokur’un da yeri değiştirildi. 11 Temmuz'da görülen davaya bir hafta kala yapılan değişiklik Soma ailelerinin avukatları tarafından tepkiyle karşılandı. Ballı'nın ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’ndan Salih Pehlivanoğlu atandı. Pehlivanoğlu Ocak 2017’de 11 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasıyla ilgili, sanıklar hakkında ‘iyi hal’den ceza indirimi yapmış, daha sonra hapis cezasını toplam 91 bin lira para cezasına çevirmesinden dolayı sorumluluğu olduğu iddia edilen tüm kamu görevlileri için de beraat kararı vermişti.
DAVANIN AVUKATI TUTUKLANDI
Soma davası avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da geçtiğimiz yılın sonlarına doğru tutuklanarak cezaevine gönderildi. 'Silahlı terör örgütüne üyelik' suçlaması ile yargılanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı ve Halkın Hukuk Bürosu avukatı Kozağaçlı'ya savcılıkta, “İzmir’de bir evin çevresinde dolaşmasıyla ilgili” bir soruldu. Kozağaçlı da o evin “çevresinde dolaşmadığını”, zaten o evde Soma davasının duruşmaları sırasında misafir olduğunu, evin de ÇHD’den bir meslektaşına ait olduğunu ifade etmişti.
DAVANIN SANIKLARI KİMLER?
Soma davasında cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 6 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, maden mühendisi Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik.
Tutuksuz yargılanan 45 sanığın isimleri ise şöyle:
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin patronu Alp Gürkan, yönetim kurulu üyeleri Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç ile mühendisler Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Mehmet Erez ve Caner Uysal.