'Son Şarkı-Ahmet'in Türküsü' filminin yönetmeni Kudret Sabancı'dan açıklama

"Son Şarkı - Ahmet’in Türküsü" filminin yönetmen koltuğunda oturan Kudret Sabancı, "Kamuoyuna mal olmuş bir sanatçının hayatı, sanatın da sinemanın da konusudur" dedi.

Abone ol

DUVAR - Şarkıcı Ahmet Kaya’nın hayatını anlatan "Son Şarkı - Ahmet'in Türküsü" filmi geçtiğimiz hafta vizyona girdi. 

Filmin yönetmen koltuğunda oturan Kudret Sabancı, şarkıcının ailesinden gelen tepkiler üzerine açıklama yaptı.

'TARİHSEL VE SOMUT OLAYLAR ÜZERİNDE HİÇ KİMSENİN TELİF HAKKI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR'

Kudret Sabancı, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"'Son Şarkı – Ahmet’in Türküsü' isimli sinema filmimiz sonunda izleyicilerle buluştu. Bilindiği üzere, daha önce planlanan gösterim, öncelikle pandemi daha sonra da muhatap kaldığı birtakım hukuki süreçler sebebiyle bugüne kaldı. Topluma mal olan kişilere ilişkin yapılan filmler maalesef zaman zaman çeşitli spekülasyonlara maruz kalmaktadır. Ahmet Kaya da son dönemde çeşitli şekillerde adları gündeme gelen ve tartışmalara neden olan diğer kişiler de insanlığın, kültürün ve tarihin ortak değerlerine dönüşmüşlerdir.

Bu kişilerin adları, dış görünüşleri, hayatı ve düşünceleri gibi kişiliğine dair unsurları, telif hakları kapsamında değil, kişilik hakları kapsamındadır ve hayat hikayeleri de alenileşmiş durumdadır. Tarihsel ve somut olaylar üzerinde hiç kimsenin telif hakkı söz konusu değildir. Dolayısıyla kamuya açık bilgilerle çekilen bir film için herhangi bir izin gerekmemektedir. Ülkemizde ve dünyada bu konudaki kriterler yeterince açıktır ve bu konuda son derece özenli davrandığımızın bilinmesini arzu ederiz.

Şarkılarıyla geniş halk kitlelerinin ilgisine ulaşmış, sonrasında linçe uğramış, ülkesini terk etmiş, vefatından sonra da Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü’ne layık görülmüş, yani sanatı ve yaşamı ile fazlasıyla kamuoyuna mal olmuş bir sanatçının hayatı, sanatın da sinemanın da konusudur ve üzerinde kitlelerin farklı bakış açılarına sahip olması da çok doğaldır. Sanatın çok sesli doğası içerisinde herkesin aynı süreci kendi perspektifinden yansıtması sanatın sunduğu bir olanaktır ve yaptığımız da bundan ibarettir. Bütün topluma ait olan bu değeri ve zenginliği, tekelci hatta baskıcı bir özel ekonomik mülkiyet anlayışı içerisinde, sansür denebilecek bir yok etme arzusundaki motivasyonu kamuoyunun takdirine bırakıyor, eksiği ve fazlasıyla sinemamıza yeni bir eser kazandırmanın gururunu yaşıyoruz.

GÜLTEN KAYA, FİLMİ DESTEKLEMEDİĞİNİ AÇIKLAMIŞTI

Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya Hayaloğlu, filmi bir ticari proje olarak gördüklerini ve asla desteklemediklerini belirtmişti.

Gülten Kaya, açıklamasında "Aramızdan 24 yıl önce ayrılan ve iradesini bizlerin temsil ettiği sanatçı Ahmet Kaya hakkında yapıldığı iddiası bulunan, adına 'film' demekten hicap duyduğumuz, başta sanatçının kendisine ve tüm sevenlerine yapılmış bir saygısızlık olarak gördüğümüz bu ticari projeyi asla desteklemediğimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Sevenlerini, sanatçının sesini ve herhangi bir eserini içerisinde barındırmayan ya da hayatına dair herhangi bir doğru bilgiyi kendileriyle buluşturamayacak olan bu 'kurmaca' kandırmacasına karşı dikkatli olmaları için uyarmak isteriz. Sanatçının itibarını ve değerlerini yok sayarak, yalnızca ismi üzerinden maddi kazanç sağlama gayretinde olan; fikrine, duygusuna, eserlerine, sevenlerine, ailesine, evlatlarına, ideallerine yüz çevirerek vahşi bir piyasa çarkının ve 'biyografik film' furyasının içine Ahmet Kaya'yı da zorla dahil etmek isteyen bu kişileri tanıyınız" demişti.

(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)