Soner Sert: İzlediğiniz filmin altyapısını bilmek filmin niteliğini de değiştiriyor

Yönetmen Soner Sert'le derlediği 'Sinema Teorisi' kitabını konuştuk. Sert, "Feminist Sinema’nın yahut Dijital Sinema’nın olmadığı bir sinema teorisi kitabı düşünülebilir mi?" dedi.

Abone ol

DUVAR - Yönetmen Soner Sert'in derlediği ve 20 yazarın katkıda bulunduğu 'Sinemanın Teorisi' çalışması, Yordam Kitap tarafından yayımlandı. Çalışma, başlangıcından günümüze sinemaya katkı sunan, fikirleriyle bu sanat dalının büyümesinde, gelişip serpilmesinde etkisi olan büyük teorisyenlerin çalışmalarını merkeze alıyor. 

Kitaba katkıda bulunan isimler arasında Beyza Bilal, Burcu Kurtiş, Deniz Ulusoy, Erkan Büker, Fırat Yücel, Gizem Parlayandemir, Hakan Erkılıç, Janet Barış, Metin Akdemir, Murat Tırpan, Nalan Büker, Selahattin Yıldız, Selda Salman, Seray Genç, Soner Sert, Süreyya Karacabey, Ufuk Tambaş, Yeşim Dinçer, Yusuf Güven, Z. Tül Akbal Süalp yer alıyor. 

Soner Sert'le 'Sinemanın Teorisi'ni konuştuk. 

'SİNEMA EĞİTİMİ ALMAYA BAŞLADIĞIMDAN BU YANA TEORİSYENLERİN ÇALIŞMALARINI ÖĞRENMEYE ÇALIŞTIM'

Kitabın yazım süreciyle başlayalım. ‘Sinemanın Teorisi’ nasıl ortaya çıktı?

İnsan, tanımlama dürtüsüyle dünyaya geliyor. Sinema eğitimi almaya başladığım dönemden bu yana pratikle doğrudan ilişki sahibi olan sinema akımlarını, türlerini, alana hizmet eden teorisyenlerin çalışmalarını öğrenmeye, “kodlamaya” çalıştım. Bir süre sonra alan üzerine yazmaya başlayınca, geçmişten bu yana üretim yapan teorisyenlerin çalışmalarını bir araya getirme gibi bir düşünce hasıl oldu. Bu bağlamdan hareketle bir kitap hazırlamaya karar verdim.

Kitapta her teorisyen veya teori farklı yazarlar tarafından ele alınıyor. Yazarlar neye göre seçildi?

Karar verme sürecinden sonra, başlıklar ortaya çıktı. Başlıkların ortaya çıkmasıyla beraber de alan üzerine daha kapsamlı araştırma yapmaya başladım. Yazarların birçoğunu zaten önceden de tanıyordum. Kimi yazıp yazmayacaklarına dair bir fikrim vardı. Araştırma süreciyle birlikte de bazı teorisyenler üzerine özellikle çalışma yapan yazarların çalışmalarını inceledim. Sağ olsun, kimse kırmadı ve kitap ortaya çıktı.

Sinemanın Teorisi, Hazırlayan: Soner Sert, 432 syf., Yordam Kitap, 2021.

Sizce sinema teorilerini, bu teorilerin örneklerini veren teorisyenleri öğrenmek neden gerekli? Sinema teorisi bilmek izleyicilere ne gibi katkılar sunar?

Sacın üçayağı var bence: İzleyiciler, sinemacılar ve araştırmacılar. Gerek amatör, gerekse de profesyonel sinemacılar, diğer mesleklerde olduğu gibi teoriye ihtiyaç duyar. Araştırmacılar içinse, geçmişte olan ya da hâlihazırda devam eden pek çok teoriye yer veriyor kitap. Özellikle çalışmada yer alan isimler, ele aldıkları konu üzerine uzmanlaşmış kişilerden oluşuyor. Bu durumun da böyle bir karşılığı olduğunu düşünüyorum. İzleyiciler için daha farklı bir durum söz konusu aslında… Bir filmin tarihsel önemini, estetik dünyasını ve sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik altyapısını bilmenin, filmin niteliğini de değiştirdiğini düşünüyorum. Örneğin, Yeni Gerçekçilik’i ortaya çıkaran koşulların "Bisiklet Hırsızları"nı nasıl etkilediği ya da aynı teorinin bugün hangi filmlerde karşılık bulduğu meselesi dikkate değer sanıyorum.

İÇİNDE FEMİNİST SİNEMA YA DA DİJİTAL SİNEMANIN OLMADIĞI BİR SİNEMA TEORİSİ KİTABI DÜŞÜNÜLEBİLİR Mİ?

Hala devam eden ve diğerlerine kıyasla yeni bir tür olan Yeni Queer Sinema veya Slavoj Zizek gibi üzerine yazılması hayli zor olan konular/isimler üzerine de makaleler yer alıyor kitapta. Bu konuları dâhil etmek, üzerlerine gayet açıklayıcı ve akıcı makaleler yazma fikri nasıl gelişti, zor olmadı mı?

Devam eden bir teori ya da yaşayan bir teorisyenin çalışmaları üzerine yazı yazmak zor olsa gerek. Kitabı hazırlarken, isim ve teorisyen arasındaki uyum konusunda ince eleyip sık dokuduk. Sağ olsunlar, yazarlar da kırmadılar ve sürece dâhil oldular. Sizin sorunuzun ancak “dâhil etmek” bölümüne bir cevap verebilirim, zira o konseptte yer alan bir yazı yazmadım. Kitabı hazırlayan kişi olarak, o teorisyenlerin dâhil edilmelerinin önemli olduğunu düşünüyordum. Zira sinema güncel bir sanat ve sürekli olarak kendini yeniliyor. İçinde sizin bahsettiğiniz teorilerin/isimlerin ya da Feminist Sinema’nın yahut Dijital Sinema’nın olmadığı bir sinema teorisi kitabı düşünülebilir mi?

'KİTABIN TEK ELDEN ÇIKMIŞ GİBİ GÖRÜNMESİNE ÇALIŞTIK'

Kitapta Dziga Vertov’dan Cesare Zavattini’ye, Feminist Film Teorisi’nden Yeni Queer Sinema’ya birçok başlıkta makale yer alıyor. Kitap her ne kadar makalelerden oluşan bir teori kitabı olsa da dili akıcı ve oldukça sade. Bu dengeyi nasıl kurdunuz?

Öncelikle yazarlarla ortak bir dil ve biçim belirlemek için bir araya geldik. Kitabın tek elden çıkmış gibi görünmesine çalıştık. Akademinin kuru dilini teslim olmamasına, anlaşılır ve yalın bir dil kullanılmasına özen gösterdik. Aynı tavrı makalelerin içeriği hususunda da sürdürdük. Hemen her yazı tek bir kişinin elinden çıkmış gibi görünmeliydi.

Bu ara neler okuyor ve izliyorsunuz? Okurlara neler önermek istersiniz?

Bu aralar bol bol sinema üzerine okuyorum. 90’lı yıllarda sinema yazınına dair güçlü bir atılım olmuş. Sahaflardan bulabildiğim hemen her sinema kitabını okuyorum. Ara sıra yönetmen retrospektifleri yapmayı severim. Bu ara Bergman, Visconti ve Antonioni filmlerini izliyorum.

Son soru için de şunu söyleyebilirim: Hala okumayanlar için 19. yüzyıl Rus edebiyatını tavsiye ederim. Hangi yazar olduğu çok önemli değil.

Sırada yeni bir çalışmanız var mı?

Birkaç sinema kitabı üzerine düşünüyorum. Belki ortak bir kitap da hazırlayabilirim, bir yazar arkadaşımla… İlk uzun metraj film projem “Acı Kahve” üzerine de çalışıyorum. Bakalım zaman ne gösterecek!