Sonja Danowski: Hayat, anlatılmayı bekleyen hikayelerle dolu
Yazar Sonja Danowski, kaleme aldığı eserlerinin ardındaki yolculuğu anlattı. Danowski, “Hayatımızı duyusal ve yaşamaya değer kılan genellikle küçük şeylerdir” dedi.
DUVAR - Tasarım mezunu, illustrator ve çocuk kitabı yazarı Sonja Danowski, insan hafızasının korunmasını amaçlayan zamansız çizimleri ile 40'tan fazla ödül aldı. Dünya çocuklarının hayallerine özgün çizimleri, yazıları ve şiirleriyle eşlik eden Danowski’nin kitapları ise yirmiyi aşkın dile çevrildi.
Ketebe Çocuk'un etkinliği için eylül ayında İstanbul’a gelen ödüllü yazar ve çizer Sonja Danowski, bir gün tekrar İstanbul’u ziyaret etmek ve izlenimlerini derinleştirmek istiyor.
Danowski, kaleme aldığı eserlerinin ardındaki serüveni Gazete Duvar’a anlattı.
Çocuk edebiyatına olan yolculuğunuz nasıl başladı? Çocukların hayal gücü üzerine eserler üretmenin ardındaki motivasyonunuz nedir?
Yaratıcı şeylere olan tutkum çocukluğumda uyandı. Çizim masamda oturup resim yapmayı severdim. Ayrıca nakış işlemeyi, dikiş dikmeyi, çömlekçiliği, yani ellerinizle kendi ürününüzü yaratabileceğiniz hemen hemen her şeyi severdim. Tasarım çalışmalarım sırasında çizim yaparak çok zaman geçirdim. İlk motivasyonum sanatsal becerilerimi geliştirmekti. Çizim ve boyama, pratik yaparak inanılmaz derecede iyi bir şekilde geliştirebileceğiniz bir zanaattır.
İllüstrasyonların birçok kullanımı var ancak hiçbiri beni kitaplar kadar büyülemiyor. Kelimelerin ve resimlerin iki kitap kapağı arasında bambaşka bir dünyaya açılma biçiminde büyülü bir şeyi var ve çocukların bu büyüyü kendi başlarına keşfetmelerini umuyorum, tıpkı kendimi resimli kitaplarıma kaptırdığım gibi.
‘RÜYALAR DİZGİNLENMEYEN HAYAL GÜCÜMÜZÜN KANITIDIR’
'Çocuk Rüyaları' kitabınızın çizim sürecinde ilham kaynaklarınız nelerdi? Çocuk rüyalarını görselleştirirken ne tür zorluklarla karşılaştınız?
Doğa, herkesin uyuduğunu ve herkesin rüya gördüğünü belirlemiştir. Rüyalar çok önemlidir, bu nedenle onlara bir kitap adamak istedim. Özellikle uyanma anını, artık tutunamadığınız için rüya dünyasından aniden ayrıldığınız anı heyecan verici buluyorum. Uyandıktan sonra kalan parçalar çok fazla bulmaca oluşturuyor. Rüyalar, dizginlenemeyen hayal gücümüzün kanıtıdır. Uykumuzda bilinçaltımızı işgal eden anılarımızdan ve duygularımızdan gelen şeyleri birleştiririz, böylece fantastik ve bazen saçma rüyalar ortaya çıkar. Rüya görme anında her şey bize çok elle tutulur görünür. Bunun işimle çok ilgisi var çünkü çizimlerimde gerçekte hiç var olmamış ancak resimli kitapta gerçek gibi görünen tamamen yeni görsel dünyalar yaratıyorum.
Resimleri oluştururken geçirdiğim zamandan ne kadar keyif aldığımı hatırlıyorum. Yeni bir kitap üzerindeki çalışmam genellikle inişler ve çıkışlarla ilişkilendirilir ancak bu kitapla derin bir şekilde rahatladım ve hayal gücümün tıpkı rüyalarda olduğu gibi serbestçe dolaşmasına izin verebileceğimi ve her rüya gören çocukla birlikte kendimi yeni bir resim dünyasına daldırabileceğimi hissettim.
Kitabın son sayfası, okuyucuyu kendi rüya dünyasında başka hiç kimsenin göremediği şeyleri görmek için gözlerini kapatmaya davet eden "Ve bu gece ne hakkında rüya görüyorsun?" cümlesi ile bitiyor.
‘HAYATIMIZI DUYUSAL VE YAŞAMAYA DEĞER KILAN GENELLİKLE KÜÇÜK ŞEYLERDİR’
Çizimlerinizde spontane çalıştığınızı söylüyorsunuz. Yaratıcılığınızı tetikleyen özel bir ritüeliniz veya ortamınız var mı? Çocuklara hitap eden bir yazar ve illüstratör olarak, onlara verdiğiniz en önemli mesajlar nelerdir, çocukların hayal gücünü nasıl besliyorsunuz?
Evet, çizim yaparken birçok fikir spontane olarak aklıma geliyor ve bir proje için her yeni çizim bana hikayeye yeni bir yaklaşım getiriyor. Beşinci katta, çatı manzarasının olduğu, eski, sessiz ve arka bahçesi olan bir binada yaşıyorum. Her akşam oraya bir karga sürüsü toplanıyor. Yazın balkonumu küçük bir bahçeye dönüştürüyorum ve ışıkla dolu odam, aynı zamanda oturma odam, benim için şimdiye kadarki en iyi çalışma alanlarından biri. Akşamın geç saatlerinde kendimi daha yaratıcı hissediyorum; gecenin sessizliği bana zamansızlık hissi veriyor. Suluboyalarla çalışırken, renkleri tüm renk yelpazesiyle gösteren gün ışığını seviyorum. Resimlerimde duygusal olarak yüklü anları yakalamaya çalışıyorum ve ayrıca her saniye duyularımızla algıladığımız küçük, genellikle göze çarpmayan ayrıntılara da yer veriyorum. Örneğin, vızıldayan bir yaban arısı, bir çiçek yaprağı, pencere kenarındaki tahta bir figür. Çocukları yakından bakmaya teşvik etmek istiyorum çünkü hayatlarımızı bu kadar duyusal ve yaşamaya değer kılan genellikle bu küçük şeylerdir.
‘İSTANBUL’A GERİ DÖNÜP İZLENİMLERİMİ DERİNLEŞTİRMEYİ UMUYORUM’
Birkaç ay önce Türkiye'ye geldiniz. Türkiye'deki çocuk edebiyatı hakkında gözlemleriniz nelerdir?
İstanbul seyahatim çok zenginleştirici ve ilham verici bir deneyimdi. Tüm bunları mümkün kıldığı ve kitaplarımı Türk okuyucularla buluşturduğu için yayınevim Ketebe'deki özverili ekibe çok minnettarım. Kaldığım süre boyunca çocuk edebiyatına karşı büyük bir takdir ve bağlılık yaşadım. Bir atölyede 18 harika, yetenekli Türk illüstratör ve onların güzel çalışmalarıyla tanıştım. Büyüleyici kitapçı Minoa Pera'da kitap imzaladım ve okuyucuların nazik sözlerinden etkilendim. Bir gün bu harika şehre geri dönüp izlenimlerimi derinleştirmeyi umuyorum.
‘AKŞAMLARI YATMADAN AİLECE KİTAP OKUMAKTAN DAHA GÜZEL NE OLABİLİR?’
Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuklar kitaplara göre bilgisayar ve telefonlara daha fazla zaman harcıyorlar. Aileler bazen çocuklarını kitap okumaya ikna etmekte zorluk çekiyor. Teknolojinin kitap okumaya olan etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Aileler kitap okuyan çocuklar nasıl yetiştirebilir, verebileceğiniz tavsiyeler neler?
Çocukluğumda en sevdiğim kitapları düşündüğümde, hala hikayelere ve onları açtığımda yaydıkları atmosfere kendimi bağlı hissediyorum. Her sekansında farklı bir şey gösteren bir ekranla böyle duygusal bağlar kurup kuramayacağınızı bilmiyorum. Bilgisayar programları genellikle bir şeyi eğlenceli bir şekilde öğrenmek için harika bir yol sunar ancak aynı zamanda temel şeylerden sizi uzaklaştırabilir, huzursuzluğa neden olabilir ve izleyiciyi zihinsel bir boşluğa çekebilir. Çocukları günlük ritüeller aracılığıyla gelişimin en erken aşamalarından itibaren kitaplarla tanıştırmanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Örneğin, akşamları yatmadan önce ailecek bir kitap okumaktan daha güzel ne olabilir?
Çocukların kendilerinin yaratıcı olmasını sağlamak da önemlidir. Bilgisayarlar ve özellikle yapay zeka gelecekte giderek daha önemli bir rol oynayacağı ve bir düğmeye basarak metinler yazıp resimler oluşturabileceğiniz için kendi insan yaratıcılığımızı, zekamızı ve becerimizi korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Tüm çocukların dans etmek, müzik yapmak, el işi yapmak, resim yapmak, çizim yapmak, yemek pişirmek, yürümek, bahçeyle uğraşmak, dinlemek, hikaye anlatmak, okumak ve her şeyden önemlisi zengin analog dünyamızda hayal gücüne dayalı oyun gibi aktivitelerden keyif almasını umuyorum.
‘ÇOCUKLARIN SAVAŞ BÖLGELERİNDE VE YOKSULLUK İÇİNDE BÜYÜMESİ ÜZÜCÜ’
Dünyada milyonlarca çocuk, maddi zorluklar ve savaşlar nedeniyle kitap okuyamıyor. Kitaba erişimi olmayan çocuklar için herhangi bir projeniz var mı veya bunu yapmayı planlıyor musunuz?
Bu soruyu olumsuz yanıtlamak zorunda kalmam beni üzüyor çünkü bu çocuklara ulaşma imkanım veya fırsatım yok. Bu kadar çok çocuğun savaş bölgelerinde ve yoksulluk içinde büyümesi inanılmaz derecede üzücü.
Okuma alışkanlığının ve bununla birlikte gelen eğitimin yaygınlaştırılması, özgür iradeye dayalı yaşamın, daha iyi, daha adil ve daha barışçıl bir dünyanın anahtarıdır.
‘HAYAT, ANLATILMAYI BEKLEYEN RESİMLER VE HİKAYELERLE DOLU’
Gelecekte üzerinde çalışmayı planladığınız herhangi bir projeniz var mı?
Bir resimli kitap sanatçısı olarak çok sabra ihtiyacım var. Yeni bir kitap için tüm çizimleri tamamlamak aylar alıyor. Şu anda daha önce yaptıklarımdan biraz farklı olduğu için gerçekten keyif aldığım bir resimli kitap projesi üzerinde çalışıyorum. Ama hala o esnek yaratıcı kaos hali hakkında yapılan herhangi bir açıklama yarın güncelliğini yitirebilir. Gelecekte çok daha fazla kitap resimlemeyi umuyorum; bundan asla sıkılacağımı düşünmüyorum çünkü hayat anlatılmayı bekleyen resimler ve hikayelerle dolu.