Sosyal Demokrat Parti'nin hedefi küllerinden doğmak

Türkiye'yi de yakından ilgilendiren Almanya seçimleri yaklaşıyor. Almanya'nın en eski partisi olan Sosyal Demokrat Parti, şansölye adayı Olaf Scholz ile parlak günlerine dönmeyi hedefliyor.

Abone ol

KÖLN - Almanya 26 Eylül 2021'de yeni bir Federal Meclis ve yeni bir şansölye seçecek. Genel seçimlere beş hafta var. Kampanyalar hız kazandı. Anketlerin değişkenliği bu seçimleri daha da ilginç kılıyor. Türkiye-Almanya ve Türkiye-AB ilişkileri nedeniyle bu seçimler çok önemli. Türkiye ekonomisini, uluslararası ilişkilerini ve Almanya'da yaşayan Türkiyelileri de denkleme katarsak yeni kurulacak Almanya hükümeti herkesi yakından ilgilendiriyor. Almanya'daki siyasi partilerin kuruldukları tarihten bugüne kadar nasıl bir süreç geçirdiklerini bilmek Almanya siyasetini daha iyi anlamayı sağlayacaktır. Bu nedenle de ilk olarak Almanya'nın en eski partisi olarak kabul edilen ve ülke tarihine önemli konularda damgasını vurmuş olan Sosyal Demokrat Parti’nin tarihiyle başlamakta fayda var.

SPD’nin öncülerinden ilki olarak kabul edilen Genel Alman İşçi Birliği 1863'te kuruldu. Ardından 1869'da kurulan Almanya Sosyal Demokrat Partisi ile birleşerek, 1875'te Almanya Sosyalist İşçi Partisi'ni oluşturdu. Parti, kendisine şimdiki adı olan Sosyal Demokrat Parti ismini 1890'da verdi. 1890'dan 1930'a kadar tüm parlamento seçimlerinde her zaman en çok oyu alan partiydi. Weimar Cumhuriyeti döneminde SPD’li Friedrich Ebert, Almanya cumhuriyet tarihindeki ilk devlet başkanı oldu.

SPD, Nasyonal Sosyalist diktatörlük döneminde yasaklandı. II. Dünya Savaşı sonrası Ekim 1945'te yeniden kuruldu. Sovyetler, Haziran 1945'te siyasi partilere izin veren ilk işgal gücü oldu. Sovyetler Birliği, kendi bölgesindeki partilere diğer bölgelerdeki partilerden daha hızlı bir başlangıç ​​vermeyi umuyordu. Alman komünistleri koşulsuz olarak Stalin'in politikasını benimsemeye hazırdı. Almanya'daki Sovyet Askeri İdaresi (SMAD), komünistleri yönetimde belirleyici pozisyonlara yerleştirdi. Almanya Komünist Partisi (KPD) 11 Haziran 1945'te kurulan ilk parti oldu.

Sovyetlerin işgal bölgesindeki SPD, Almanya Sosyalist Birlik Partisi’ni (SED) oluşturmak için KPD ile zorla birleştirildi. Batı Almanya'da ve dolayısıyla daha sonra Federal Almanya Cumhuriyeti’nde, iki büyük halk partisinden biri olmayı başardı. SPD 1966'dan 1982'ye kadar, sonra 1998'den 2009'a kadar ve 2013'ten sonra tekrar tekrar federal hükümetlerde yer aldı. Willy Brandt, Helmut Schmidt ve Gerhard Schröder ile şimdiye kadar seçilen sekiz Federal Şansölyeden üçü SPD’liydi. Hâlihazırda partinin eş başkanları Saskia Esken ve Norbert Walter-Borjans’dır. SPD’nin 2021 seçimleri için şansölye adayı Merkel hükümetinde Maliye Bakanı görevini yürüten Olaf Scholz’dur.

SPD'nin 2014 itibariyle parti varlıkları 207 milyon euronun üzerinde. Bu varlığıyla SPD, Almanya'nın en zengin partisi. Ayrıca SPD, Almanya'da büyük medya holdinglerine sahip tek siyasi partidir. SPD’nin toplam tirajı 6 milyondan fazla ve 12 milyon okuyucuya sahip 70'in üzerinde gazetede hissesi mevcut.

SPD’Lİ ŞANSÖLYE WILLY BRANDT’TAN TARİHE GEÇEN HAREKET: NAZİLERİN ÖLDÜRDÜĞÜ YAHUDİLER İÇİN DİZ ÇÖKTÜ

Willy Brandt’ın şansölyeliği sırasında Varşova Paktı ülkeleriyle bir yumuşama politikası yaşandı. 7 Aralık 1970'te Polonya ziyareti sırasında Varşova Yahudi Gettosu'nda Naziler tarafından öldürülen insanlar için inşa edilen anıtın önünde hiç kimsenin beklemediği bir hareket yaparak diz çöktü ve bu davranışı dünyada büyük yankı buldu. Brandt yönetiminde hukuk, eğitim ve aile politikasında kapsamlı bir reform programı izlendi. Bu reformlar nedeniyle, halk bu süreci “yeni bir başlangıç” olarak gördü. Brandt, 1971'de Doğu ile Batı arasında yakınlaşma sağlanması yönündeki kesintisiz çabalarından dolayı izlediği Ostpolitik (Doğu Politkası) nedeniyle Nobel Barış Ödülü'nü aldı. 1973’te yaşanan petrol krizi, Almanya savaş sonrası tarihindeki 2. durgunluk dönemi ve Brandt’ın yakın çalışanı Günter Guillaume'nin Demokratik Doğu Almanya (DDR) casusu olarak ifşa edilmesi gibi nedenlerden dolayı Willy Brandt Mayıs 1974'te istifa etti ancak parti başkanı olarak kaldı. Brandt’ın yerine Helmut Schmidt şansölye oldu.

ASLA SİGARA YASAĞINA UYMAYAN ŞANSÖLYE HELMUT SCHMİDT

1974'ten 1982'ye kadar Helmut Schmidt yönetimindeki sosyal-liberal koalisyon devam etti.  Schmidt, Willy Brandt'ın hükümet politikasındaki reformlarını sürdürdü ve aynı zamanda ilk petrol krizinin üstesinden gelmeyi de başardı. 1980 federal seçimlerinde sosyal liberal koalisyon, Franz Josef Strauss liderliğindeki Hristiyan Birlik partilerine üstün geldi. Ama 17 Eylül 1982'de FDP koalisyonu feshetti.
FDP'nin çoğunluğu parlamentoda Schmidt'e karşı yapılan güven oylamasında CDU/CSU ile birleşerek Helmut Kohl'u yeni federal şansölye olarak seçti.

Schmidt çok sigara içmesiyle tanınan bir şansölye oldu. Sigara içmenin yasak olduğu yerlerde bile sigara içmiş, sigara yasağını delmişliği ile de ün salmıştır.

OSKAR LAFONTAINE’E SUİKAST 

1990 yılında Saarland Eyaleti Başbakanı Oskar Lafointane  SPD’nin şansölye adayı olarak gösterildi. Ancak psikolojik sorunları olduğu belirlenen Adelheid Streidel adlı bir kadın tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Boğazından ağır yaralanan Lafointane sağlık durumu nedeniyle geçici olarak görevinden alındı. Ama bu sırada CD/CSU şansölye adayı Helmut Kohl’un attığı adımlar onun karşısında SPD’nin kazanma şansının olmadığını ortaya koymuştu.

GERHARD SCHRÖDER DÖNEMİ: HEM KAZANIM HEM EREZYON ZAMANI

SPD 1998 yılındaki seçimlerde Gerhard Schröder başkanlığında Yeşiller ile kırmızı-yeşil koalisyonunu kurdu. Bu Almanya tarihinde bir ilkti. Kendilerini geleneksel olarak “merkezin solu” olarak sınıflandıran partiler ilk kez yüzde 50'den fazla oy aldı. İlk kez, bir federal hükümet tamamen düşürülmüş oldu.

1998-1999'da, Schröder’in ilk kabinesi zamanında Kosava Savaşı patlak verdi. Alman ordusuna ilk defa yurtdışı misyonu verildi.  SPD Genel Başkanı Oskar Lafontaine maliye bakanı oldu, ancak Mart 1999'da Schröder ile olan farklılıkları nedeniyle tüm siyasi ve parti görevlerinden istifa etti. Federal Şansölye Gerhard Schröder daha sonra SPD'nin yeni başkanı oldu.

23 Mayıs 1999'da Johannes Rau Almanya Cumhurbaşkanı seçildi. Bu, SPD'nin Gustav Heinemann'dan sonra ilk cumhurbaşkanı ataması oldu. Kırmızı-Yeşil hükümeti sırasında, vatandaşlık yasasının modernizasyonu, vergi reformu, emeklilik reformu, nükleerden aşamalı çıkış, eko-vergi, veya eğitim alanında reformlar yapıldı.

SCHRÖDER ‘BARIŞ ŞANSÖLYESİ’ OLARAK ÜN KAZANDI

2002’deki seçimlerinden SPD yüzde 2,4 oranında oy kaybederek çıktı. Ama hala parlamentonun en güçlü partisiydi. SPD hükümeti, Almanya'nın Irak savaşına katılmasına kesinlikle izin vermeyi reddetti. Böylece Gerhard Schröder, "barış şansölyesi" olarak ün kazandı.

2003 yılında Gündem 2010 sunuldu. Bu Alman sosyal sistemi ve işgücü piyasasının 2005 yılına kadar uygulamaya konan devasa bir reform paketiydi. İşsizlikle mücadele için sosyal kesintiler yapıldı. Ekonominin liberalleşmesi sağlandı. SPD bu reformlar nedeniyle yavaş yavaş oy ve üye kaybetmeye başladı. Eyalet seçimlerini kaybettikten sonra, 13 Haziran 2004'teki Avrupa seçimlerinde yüzde 21,5 oy  alarak Federal Almanya Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana ülke çapındaki bir seçimde elde ettiği en düşük sonucu aldı.

2005-2009 yıllarında CDU/CSU ve SPD, Angela Merkel'in başkanlığında bir büyük koalisyon üzerinde anlaştılar. O günden bugüne kadar SPD ve CDU/CSU Büyük Koalisyon ile ülkeyi yönettiler.

SPD’li eski Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier 2017’den beri Almanya’nın cumhurbaşkanlığı görevini sürdürüyor. Son federal ve eyalet seçimlerinde tarihinin en düşük oy oranını kaydeden SPD 26 Eylül’de yapılacak seçimler öncesinde anketlerde uzun zamandan sonra ilk defa oylarını yükseltmeyi başardı. SPD’nin şansölye adayı Olaf Scholz ise adaylar arasında anketlerde en çok oy alan aday.