'Soyer ve Zeybekci'nin İzmir söylemleri Recep İvedik'in siyasetteki yansımaları'

Belediye seçimleri İzmir'de adayların cinsiyetçi söylemleriyle başladı. Prof. Dr. A. Hülya Uğur Tanrıöver 'İzmir söylemlerini kadına bakışın kısa özeti' şeklinde yorumladı.

Abone ol

DUVAR - AK Parti'nin adayı eski ekonomi bakanı Nihat Zeybekci, adaylıktan sonraki ilk açıklamalarından birinde İzmir için "Mahallenin en güzel kızı, kim istemez" dedi. Zeybekci gelen tepkiler üzerine "İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez ki...' sözünden şu anlam çıkmamalı: 'Mahallenin en güzel kadını...' demedim" şeklinde savundu kendini. CHP'nin adayı Tunç Soyer'den geçen Cuma günü İzmir için "Uyuyan bir güzel var. Bir öpücük bekliyor. Biz öpeceğiz, uyandıracağız, silkeleyeceğiz, ayağa kaldıracağız" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. A.Hülya Uğur Tanrıöver iki adayın açıklamalarını değerlendirdi. UNESCO Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi ve Kadınların Güçlenmesi Kürsü Başkanı Tanrıöver, adayların söylemlerini "Recep İvedik üslubunun (yani 14 yaşındaki oğlan çocuk üslubunun siyasetteki yansımaları" olarak yorumdı.

Bianat'ten Pınar Tarcan'a konuşan Tanrıöver'in açıklamaları şu şekilde; "Kıdemli bir siyasetçinin kullandığı bu ifadeler aslında hem kendisinin hem de temsil ettiği kesimin kadınlara bakışının kısa ve net bir özeti. Herhangi bir erkeğin gelip kendisini "istemesini" bekleyen edilgen bir varlık, hatta neredeyse bir meta olarak görülüyor kadınlar. Hele de "kadın demedim kız dedim" deyimini hiç yorumlamasak daha mı iyi acaba? Kadınları kendi içlerinde sınıflandırmak, makbul olan ve olmayan ayrımı yapmak ve tabii kadın bedeni üzerinden siyaset üretmenin bu tür ifadelerde kendini gösterdiğini daha önce de görmüştük. Türkiye'de popülist politikaların gelişimi ve yaygınlaşmasıyla birlikte bu üslup iyice genelleşti. Mahalle kahvesinde konuşur gibi siyasal mesaj vermenin çok "halkçı" bir nitelik olarak görüldüğü zamanlardayız. Tabii benim kullandığım "mahalle kahvesi" deyimi de bu ifadelerin ve üslubun tamamen "erkek" olmasının altını çiziyor. Recep İvedik üslubunun, yani 14 yaşındaki oğlan çocuk üslubunun siyasetteki yansımaları olarak da yorumlayabiliriz. Bir yandan her şehre üniversiteler açarak eğitimi yaygınlaştırma hedefi güttüğünüzü söyleyip, öte yandan topyekun herkesi bu en eğitimsiz, en avam kültüre mahkum etmek ise başlıbaşına bir çelişki."