Soylu: Benim gördüğüm en ağır sel felaketi, Bozkurt ikiye bölündü

DUVAR- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde sel felaketiyle ilgili gerçekleştirilen AFAD Koordinasyon Toplantısı'nın ardından gazetecilere açıklama yaptı. 

Bozkurt'taki tabloyu gördüğünde etkilendiğini, Giresun'un Dereli ilçesinde yaşanan sel felaketiyle kıyasladığını ifade eden Soylu, "Benim gördüğüm en ağır sel felaketi burası, Dereli'de karşı karşıya kaldığımız felaketin 5 misli diyebiliriz. Buranın bir özelliği var, etki alanı geniş. Aynı zamanda vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldığı risk yüksek" diye konuştu.

'ARAMA-KURTARMA DEVAM EDİYOR'

Türk Hava Kuvvetleri, jandarma, emniyet, AKUT ve sahil güvenlik ile sivil toplum kuruluşlarının ekiplerinin el birliğiyle çalıştığını belirten Bakan Soylu, özetle şunları söyledi:

-"Yaklaşık 850 vatandaş kurtarıldı. Akşam 20.00'ye kadar yine arama kurtarma çalışmaları devam etti. Özellikle burada yani Bozkurt'ta arama, kurtarma çalışmalarında sona geldik diyebilmem mümkün. Hala bu gece arama kurtarma ekiplerimiz tüm evlerde hem ses yöntemiyle hem de arama tarama yöntemiyle çalışmalarına devam ediyorlar. Bu arada ihbarlar var, bu ihbarlarla ilgili de çalışıyoruz.

'İLÇE İKİYE BÖLÜNDÜ'

- En son hemen yolun, derenin karşı tarafından 8 vatandaşımızı bir ihbar neticesinde alabilme kabiliyetine sahip olduk yani bu ilçe ikiye bölündü. Yani ilçenin diğer tarafıyla bu tarafı arasındaki iletişim, ulaşım bu sabah 05.00'e kadar yoktu. Şimdi ulaşım da bir köy yolu üzerinden sağlanabildi yani iki ayrı alanda, iki ayrı çalışma gerçekleştiriliyor.

'TOPLAM 17 KAYBIMIZ VAR'

- Bölgede altyapı hasarları çok. Türkiye'nin birçok kurum ve kuruluşundan hem buraların eski haline kavuşabilmesi için araçlar, vidanjörler ve bütün bu suyun çekilebilmesi için iş makineleri, aynı zamanda da vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılaması için birçok destek buraya akıyor. 

- Kastamonu'da sadece burada Bozkurt'ta değil, diğer bir iki ilçemizde de toplam 15, 2 de Sinop'ta kaybımız var. Vatandaşlarımıza Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Aynı zamanda ailelerine, yakınlarına ülkemize başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.

'HES PATLAMASI YOK'

- (HES'in patladığı iddiaları) Bu tip sel afeti olduğunda hemen bir değerlendirme yapılıyor. Eğer orada herhangi bir hidroelektrik santrali varsa hemen 'HES patladı' deniliyor. Ben aynı şeyle Arhavi'de de karşılaşmıştım. Maalesef burada da karşılaştım. Arhavi'de karşılaştığımda gitmiş bakmıştım. Burada bakmak nasip olmadı. Teknik olarak böyle bir bilgim de yok ama DSİ Genel Müdürümüz, Enerji Bakanlığından sorumlu arkadaşlar vardı. Bir patlama söz konusu değil, çünkü patlayabilecek bir şey yok, böyle bir haznesi olan veya baraj tutulumu olan mekanizması yok buranın. 

- Maalesef son günlerde bu çok yapılıyor. Sorumlu olduğunu düşündüğümüz insanlar, vatandaşlarımızın en nazik zamanlarında en nazik noktaları üzerinden hem provokasyonu hem de istismarı bir vesileyle ortaya koyuyorlar. Zaten patlamış olsaydı bugüne kadar 50 defa, 'Bunun sorumlusu sizsiniz' diye önümüze koyarlardı. Böyle bir şey söz konusu değil. Bunu da bir bilgilendirme açısından söylüyorum ama burada gezdiğimde anlıyorum ki bu iş burada tutmuş. Vatandaşlarımız bana 'HES patladı' diyor. Bir baraj olacak da siz kapak açacaksınız o baraj boşalacak yukardan aşağı gelecek. Ben de bunu izah etmeye çalışıyorum. Böyle bir mekanizma yok, hazne yok. Hakikaten yağmur çok güçlü bir yağmurdu. Aynısı geçen sene Derile'de de olmuştu. Orada böyle bir mekanizma da yok."

'TOMRUKLAR KÖPRÜ ÖNÜNDE BARAJLAMA YAPIYOR'

- Biz arkadaşlarımızla bunun nasıl olmuş olabileceği konusunda bir değerlendirme yaptık. Burada bir köprü var. Yukardan aşağı gelen tomruklar köprü önünde barajlama yapıyor. Ondan sonra hem sağa hem sola ciddi bir şekilde şehrin içerisine akım oluyor. O rusubat ve tomruk böyle bir sürecin oluşmasına sebebiyet veriyor." (AA)