Soylu Beşiktaş'ta: Neden gelmiş ki?

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yerel seçim çalışmaları kapsamında il ve ilçeleri gezerek seçmenlerden AK Parti'ye oy vermelerini istiyor. Soylu'nun bu akşamki durağı ise 'CHP'nin kalesi' olarak bilinen İstanbul'un Beşiktaş ilçesi. Durum böyle olunca Soylu'nun etrafında, beklenenden az bir kalabalık var...

TRAFİK YOĞUNLUĞU MİTİNGİN HABERCİSİ

İş çıkışı Beşiktaş'a gidip yıllardır tıraş olduğum bir erkek kuaförüne gitmek için Zincirlikuyu'dan bir arkadaşımla otobüse biniyoruz. Otobüse biner binmez trafik yoğunluğu başlıyor. Normalde yirmi dakika bile bile sürmeyen yol bir türlü bitmiyor. Bu sırada otobüsün içerisinde bunalanlar otobüsten inmek istiyor. Bir kadın yolcu da ineceği durağı birkaç metre geçtikten sonra dur butonuna basıyor. Fakat şoför, kadına 'Niye butona erken basmadın' diyerek kadına yüksek bir ses tonuyla bağırıyor. Yanımda oturan tanıdık ise 'Kimseye bağırmaya hakkınız yok. Her durakta durmanız gerekiyor' diyerek şoföre tepki gösteriyor. Kadın yolcu sonunda otobüsten inmeyi başarıyor. Bu tartışmanın ardından biz de 45 dakika sonra nihayet Beşiktaş'a varıyoruz!

SOYLU KONUŞUYOR...

Otobüsten indiğimizde, Beşiktaş Meydanı'da üst düzey güvenlik önlemleri alındığını görünce 'burada ne oluyor' diye soruyoruz. Beşiktaş Köyiçi meydanına yaklaştıkça tanıdık bir ses duyuyoruz. Bu sesin sahibi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan başkası değil. Köyiçi'ne doğru geldiğimizde Soylu'nun, “Burunlarından getirmezsek namerdiz, namerdiz, namerdiz” sözlerini duyuyoruz. Soylu'ya kulak vermeye başlıyoruz: “HDP'nin milletvekilleri... Ben onlara milletvekili demiyorum. Kendi çocuklarınızı gönderin. Kimisi İngiltere'de okuyor, kimisinin 6-7 kafesi var, kafe işletiyor. Taksim meydanında bir otelde buluşmuşlar bunlar. Apo'nun İmralı'dan serbest bırakılması için eylem yapacaklarmış. Kötü bir laf söylemedim ya. Ulan sizi yürüten adam değildir dedim.”

BİRA İÇENLER SOYLU'YU DİNLİYOR

Soylu konuşmasına devam ederken miting alanında çok az sayıda kişinin kendisini dinlediği dikkatimizden kaçmıyor. Barların bulunduğu meydanda insanlar Soylu'ya aldırış etmeden biralarını içmeye devam ediyor. Barların üst katlarında da benzer görüntülerde Soylu'yu dinleyenler de vardı. Bu atmosfer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sigara içen birini gördüğünde müdahale ettiği görüntüleri hatırlatıyor ve 'acaba Soylu da bira içenlere bir şey söyler mi' diye düşünüyorum. Yoldan geçenlerin, el ele gezen çiftlerin, çiçek satanların çoğu hiç beklemeden devam ederken biz de erkek kuaförün yolunu tutuyoruz.

BABA OĞUL: SOYLU GELMİŞ GÖRDÜN MÜ?

Beşiktaş'ta kuaför işletmesi olan baba-oğlun yanına geliyoruz. Yıllardır buraya geldiğimiz için aramızda bir samimiyet oluşmuş. Baba-oğlun politik olması müşterileri kendilerine çekiyor. Çünkü buraya gelen neredeyse herkes siyaset konuşuyor. Biz de selamlaştıktan sonra iki soruyla karşılaşıyoruz: “İmamoğlu İstanbul'u alır mı? Süleyman Soylu gelmiş diyorlar. Gelirken gördün mü?”

Baba aynı zamanda gazeteci. Oğlu ise üniversite öğrencisi, dediğine göre CHP'li bir seçmen fakat bir süre sonra kendisini İYİ Parti'ye yakın hissetmiş. Az önce sorulan sorulara yanıt verdikten sonra bizi tıraş eden oğul konuşmaya başlıyor: “Soylu Beşiktaş'a neden gelir ki Allah aşkına. Bu seçimde sanki iki belediye başkan adayı var. Biri Erdoğan diğeri Süleyman Soylu. Kalıbımı basarım orada 150 kişi bile yoktu. Gelip bize 'terörist' deyip gitmiştir.”

İşimiz biterken seçimlerden sonra yeniden buluşmak üzere buradan ayrılıyoruz.