Soylu: Hatay'da 6 can kaybı, 18'i ağır 562 yaralı var

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün meydana gelen Hatay merkezli 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki depremlerde 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 18'i ağır 562 kişinin yaralandığını açıkladı.

Soylu, ağır hasarlı binalardan eşya taşıma prosedürünün dünkü depremlerden sonra değiştiğini, sonraki bir değerlendirmeye kadar kesinlikle yasaklandığını duyurdu. 

İçişleri Bakanı Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:  

HASAR TESPİTE İTİRAZ EDİLEBİLİR: Arama-kurtarma çalışmaları yapılıyor. Ağır hasarlı binalar çıktı. Bu tespit çalışması devam ediyor. Vatandaşımıza bilgi vermek isteriz. Bu sonuçlar nihai sonuçlar değil. İtiraz edilebilir. Orta hasarlı bir binası olan vatandaşın itirazı üzerine binası tekrar incelenebilir. Evi az hasarlı olan bir vatandaşımız, tekrar değerlendirilmesini isterse ekipler tekrar oraya gidecektir. Bu iş sonuçlanana kadar herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Acil yıkılacak binalara kesinlikle girilmesi yasaktır. 'Benim orada eşyam var, 1 saat gireyim' gibi bir durum söz konusu değildir.

TAŞIMACILIKTA FAHİŞ FİYATA GEREĞİ YAPILACAK: Yine başka bir problem daha var. Taşımacılıkta fahiş fiyatlar gördük. Bunun hesabını devlet de sorar Allah da. Burada insanlar canını zor kurtardı. Bunun üzerinden istismar yapmak kötülüktür. Bu konuda OHAL'in çerçevesinde gerekli talimatları verdik. Fahiş veya vatandaşı sıkıştırıcı bir kusur görülürse gereği yerine getirilecek. İlgili sivil kuruluşlarının, ilgili ticaret odalarının da bu tespiti yapması gerekir. Bu ahlaki bir meseledir. İşini iyi yapanlara da haksızlıktır. Ben meslek odalarının yerinde olsam, bunları tek tek tespit eder ve bir daha üye olmamalarını sağlardım. Keşke şöyle bir kanunlarımız olsa da ömür boyu ticaretten men edilseler.

KİRALARIN YÜKSELMESİ DE İSTİSMAR: Kiraların ciddi bir şekilde yükselmesi ayrı bir istismar. O enkaz altında saatlerce, günlerce kalıp Allah'ın lütfuyla hayatta kalanların ahı tutar. Bu paranın hiçbir hayrını görmezseniz. Bu kirayı artıranlar vicdan sahibi değillerdir. Çünkü bu 1 yıl boyunca hep birlikte yükleneceğimiz bir süreçtir. Bu sadece bir kanun meselesi değildir, etik meselesidir.

KİRACILARA 2 BİN TL DESTEK: Konteyner şehirle ilgili bir şartlar dizinimi vardır. Elbette ki bu şehirlerin sosyal donatıları vardır. Eğer köylerde ihtiyaç olursa, evi de yıkılmışsa ve başka yere de gitmiyorsa, evinin önüne konteyner getirdiğimiz oldu. Kimler istifade edebilir? Birincisi yıkık ev sahibi olanlar, ağır hasarlı ve acil yıkılacak ev sahibi olanlar konteynerden yaralanabilir. Bu geçmişte de böyleydi şimdi de böyle. Fiilen evi yıkılan ve başka oturacak yeri olmayan, fiilen evi orta hasarlı olup oturabileceği evi olmayan, eğer yer kalırsa kiracılar. Burada 15 bin TL taşınma parası alınabilir. Şartlar da eskiden aynıydı. Kiracılara 2 bin TL kira desteği veriyoruz. Daha önce hiç böyle bir destek verilmedi.

BAŞKA BİR ÜLKEDE DEPREME YAKALANSAYDI: 'Acaba buradan bir siyasal çıkar elde edebilir miyiz?' diyenleri görüyoruz. Birileri eline kamera almışlar, birileri eline el feneri almış 'nerede eksik görsem de kamuoyuna paylaşsam' diye kovalıyorlar. Şunun altını çizerek söylüyorum, başka bir ülke bu depreme yakalansaydı, devlet ve milleti bu kadar kenetlenemezdi.

ONLARIN BELEDİYELERİ KAÇ SAATTE GELMİŞ?: Bu kadar yaygın bir alanda, neredeyse Hollanda ülkesinin üç büyüklüğündeki yaygın bir alanda bu depreme devlet bütün kapasitesiyle ilk dakikadan itibaren müdahale etmiştir. Eksiklik bulmaya çalışanlar olabilecektir, eksiklik bulmaya çalışanlara söylemek istiyorum; onların belediyeleri de AFAD'ın emri altındadır kaç saatte gelmişlerdir, kaç saatte? Lütfen kimse vicdansız hareket etmesin.

ÇADIRIN DA KENDİNE AİT ÖNCELİK SIRASI VAR: Üçüncü günün sonunda artık herkes 'gıdamız yeter', 'en ücra köşeye kadar ulaşmış' demiştir. Milyonlarca öğün yemek verilmektedir, çadır kentleri kurulmuş en ücra noktalara kadar çadır ulaştırılmıştır. Elbette ki bu bölgede yaklaşık 3 milyon civarında hane var, herkes korku yaşıyor. Biz de biliyoruz ki 3 milyon civarındaki hane de çadır versek talep edecekler ve isteyecekler. Çünkü çoluğuyla çocuğuyla bu artçı depremler devam ettikçe veya müstakil depremler devam ettikçe içeride durmaktan çok dışarıda durmak isteyecekler ama onu da kendine ait bir öncelik sırası ve depremin etkilediği alan sırası vardır. (HABER MERKEZİ)