Sözleşmeli öğretmenlik kriterlerine tepki: Ben çoban oldum yerime ön lisans mezunu aldılar
Ücretli öğretmenlikten sözleşmeli öğretmenliğe geçiş için yapılacak mülakatın şartlarını içeren torba tasarı Meclis'ten geçti. Ücretli öğretmenler sözleşmeli kadrosuna geçmek için açıklanan kriterlere tepkili. 10 yıl ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra sözleşmeli olamadığı için çobanlık yapmaya başlayan Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hasan Çakır, yaşadıklarını "Ben çobanlık yapmak zorunda kalırken yerime ön lisans mezunu birini aldılar" diye anlatıyor
DUVAR - Ücretli öğretmenlerin sözleşmeli öğretmen kadrosuna geçmesine imkan tanıyan düzenlemedeki kriterlere öğretmenler tepki gösterdi. Üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olan ve yıllarca ücretli öğretmenlik yapan sözleşmeli öğretmen adayları yapılan bu düzenlemenin adaletli olmadığını savunuyor.
Milli Eğitim Bakanlığı daha önce 5 bin ücretli öğretmenin sözleşmeli öğretmen olarak atamasının yapılacağını duyurmuştu. Bakanlığın açıkladığı kriterler sözleşmeli öğretmenlik bekleyen binlerce ücretli öğretmende hayal kırıklığı yarattı. 10 yıl, 15 yıl ücretli öğretmen olarak çalışanlar, Bakanlar Kurulu'nun Meclis'e sunduğu torba tasarıda yer alan, 2017-2018 eğitim öğretim döneminde aktif görev yapmış olma şartı, KPSS'den belirlenmiş taban puanı alma şartı ve altı ay içerisinde yapılacak sözlü sınava girme kirterlerine tepki gösteriyor.
Eğitim Fakülteleri'nden mezun olan ve yıllardır ücretli öğretmen olarak görev yapan öğretmenler yaşadıkları zorlukları ve bakanlığın kriterlerine neden tepki gösterdiklerini Duvar'a anlattı...
ÇOBANLIK YAPTI, ÜCRETLİ ÖĞRETMEN OLDU, İŞİNE SON VERİLDİ...
Atama bekleyen öğretmenler arasında çobanlık yapan, annesinin yaşlılık maaşıyla geçinen öğretmenler de bulunuyor... 10 yıl boyunca ücretli öğretmenlik yapan iki çocuk babası Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hasan Çakır, daha önce çobanlık yaptı, otoparkta çalıştı... Geçtiğimiz günlerde ücretli öğretmenlikten de ayrılan Çakır ayrılma sebebini şöyle anlatıyor: "Öğrencime artık gürültü yapma, önüne dön dediğim için öğrencim gitti beni velisine şikayet etti. Veli de beni il milli eğitim müdürlüğüne şikayet etti. Milli Eğitim'de beni arayarak: 'İşinize son verdik' dedi. İşte öğretmenler tam da böyle bir süreçten geçiyor. Öğretmenleri denetleme yetkisi velilere ve öğrencilere bıraktılar. Artık kukla olduk."
'ÇOBANLIK YAPARKEN YERİME ÖN LİSANS MEZUNU BİRİ ÖĞRETMENLİK YAPTI'
Çakır 'ın ücretli öğretmenlikten aldığı en son maaşı ise 465 TL. "Ben çobanlık yaparken yerime ön lisans mezunu biri öğretmenlik yaptı" diyen Çakır itirazlarını şöyle sıralıyor: "10 yıl İstanbul'da ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra bazı durumlardan dolayı Düzce'ye taşınmak zorunda kaldım. Burada da Milli Eğitim'e müracaat etmeme rağmen bana ücretli öğretmenlik çıkmadı. Su ürünleri mezunu olan ücretli öğretmenlik yapıyor. Ben de milli eğitim il müdürlüğüne giderek okullarda balık mı yetiştiriyorsunuz diye sordum. Bu şartlarla ücretli öğretmenlere haksızlık yapacak. Örnek veriyorum bir sözleşmeli öğretmenin ücretli öğretmen olabilmesi için 2017 ve 2018 eğitim öğretim döneminde bir öğretmenin görev yapmış olma şartı aranacak. Öğretmenleri ücretli öğretmenliğe bile almıyorlar ki bu kritere uysun. Bu kriterlerin hiçbir ahlaki değil. Şu an 20 sene çalışan 50 yaşındaki ücretli öğretmen arkadaşlarım var. Bu arkadaşların KPSS'den ümidi yok. Bu kriter de kaldırılmalı. Şartsız bir şekilde bu arkadaşların kadroya geçmeleri gerekiyor. Böylece eğitimde de kalite artacak."
'ANNEMİN YAŞLILIK MAAŞINDAN GEÇİNDİM YA ŞİMDİ...'
Yıllarca ücretli öğretmenlik yapan başka bir isim ise Almanca Öğretmeni Gönül Beyaz. Üniversiteyi dereceyle bitiren, 15 yıl boyunca ücretli öğretmenlik yapan Beyaz, yıllarca annesinin yaşlılık maaşından geçimini sağladı. Annesi hayatını kaybettikten sonra maaşın da kesilmesiyle birlikte Beyaz daha zor günler yaşamaya başladı.
Hatay'ın Samandağ ilçesinde yaşayan Beyaz ücretli öğretmenlik hikâyesini şöyle anlatıyor: "15 yıl çalıştım ücretli öğretmen olarak çalıştım ama 3 yıldır artık ücretli öğretmenlik de yapamıyorum. Neden 3 yıldır ücretli öğretmenlik yapamıyorum? Bulunduğum ilçede 3 yıldır Milli Eğitim İl Müdürlüğü'ne başvurduğum halde bana görev verilmiyor. Benim yerime iki yıllık muhasebe bölümü mezunlarını, su ürünü mezunlarını çalıştırıyorlar. Elim kolum bağlı bir şekilde bekliyorum. 3 yıl boyunca annemin yaşlılık maaşından geçindim. Annem 8 ay önce hayatını kaybetti. Ben şimdi ne yapacağım? Hiçbir güvencem yok. Kime nasıl sesimizi duyuracağız bilmiyorum. Sözleşmeli olmak için birçok kriter koymuşlar. 'KPSS'ye girin' diyorlar. KPSS'den ümidimi keseli çok oldu. '2017 ve 2018'de görev yapmış olmanız gerekiyor' diyorlar. Bize iş vermiyorlar ki görev yapalım. Gururumuzu incitiyorlar. İdealsiz ve amaçsız bırakıldık. Yıllarca çalıştık şimdi de 'işsiz kal' diyorlar. Normal şartlarda beni kadroya almaları lazım. Binlerce öğretmen benim gibi bu durumu yaşıyor. Bizler bu toprakların evlatlarıyız. Her şeyden öte bizler bu ülkenin evlatlarını yetiştiriyoruz."
'DOKTOR VE HAKİM OLAN ÖĞRENCİLERİM VAR'
17 yıl boyunca ücretli öğretmenlik yapan başka bir İngilizce Öğretmeni ise şu an mahkemelerde hakimlik yapan öğrencisinin olduğunu, hastanelerde görev yapan doktor öğrencisinin olduğunu söylüyor. Söz konusu İngilizce Öğretmeni; "Ben hâlâ ücretli öğretmenim" diyor: "Sözleşmeli öğretmenliğe geçmek için KPSS ve aktif çalışma şartını getirdiler. Madem önce biliyorlardı ona göre söylemeleri gerekiyor. Çünkü 20 yıl boyunca ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra 1 yıldır çalışamayan arkadaşlarımız var. Bu kriterlere göre bu arkadaşlarımız sözleşmeli öğretmenliğe alınmayacak. Hepimiz vatanımızı, milletimizi seven öğretmenleriz. KPSS ve son bir yıl çalışma sözleşmeli öğretmenliğe atanmak için bir kriter olamaz. Su ürünleri mezunlarını ücretli öğretmenliğe alıyorlar yıllardır çalışan arkadaşlarımız ise boşta kalıyor. Bu adil değil. Ücretli öğretmenlerin sözleşmeli öğretmen olarak alınacak denildiği gün böyle bir şey yoktu. Bir anda bu kriterleri çıkardılar. Eğer ücretli öğretmenleri sözleşmeli öğretmenliğe alacaklarsa en çok çalışandan en az çalışana kadar bir sıralama yapmaları gerekiyor."
EĞİTİM İŞ: SÖZLEŞMELİ YA DA ÜCRETLİ DEĞİL KADROLU OLARAK ATAYIN
Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise 420 bine yakın işsiz öğrencinin olduğunu söylüyor. Öğretmenlerin sözleşmeli ya da ücretli atanmasına tepki gösteren Yıldırım, öğretmenlerin kadrolu olarak atanması gerektiğini belirtiyor: "Bizim baştan beri Eğitim Fakülteleri'ni bitiren öğretmenlerin ayrı bir sınava gerek duyulmadan mesleğe başlamaları gerektiğine ilişkin bir duruşumuz var. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı uzun yıllardır bu planlama beceriksizliğini öğretmenlerin yetiştirme programlarında da uyguladı. Ne yazık ki Türkiye'de okul ihtiyacı öğretmenin çok üzerinde öğrenci alındı ve mezun verildi. Buna karşı Milli Eğitim Bakanlığı'nın kendi ağzıyla itiraf ettiği 109 bin öğretmen açığımız var. Birinci öncelik burada."
Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulunan Yıldırım; "Kendi açıklamış olduğunuz 109 bin öğretmen açığını bir an önce kadrolu olarak atayın. Sözleşmeli ya da ücretli olarak değil. Çünkü öğretmenlik mesleği geçici olarak düşünülen bir iş değil. Sözleşmelilik ve ücretlilik gençlerimizi bu mesleğe devam edip edemeyeceğine ilişkin soru işareti üzerinden temkinli yaklaşmalarına neden oluyor. Kadrolu olmadıkları için 'acaba benim ne zaman sözleşmem feshedilecek' kaygısıyla eğitim öğretim yapmaya çalışıyor. Halbuki öğretmen, meslek ya da gelecek kaygısı taşımamalı. Bu yüzden biz sözleşmeli ve ücretli atamasına tamamen karşıyız. Buradaki mülakatı da hiçbir şekilde onaylamıyoruz. Mülakat gözümüzde eşittir torpil demek. Aynen geçtiğimiz dönem fetönün kendi adamlarını yaptığı gibi. Bakanlık kendisine yakın olan kişileri öğretmen olarak atamak istemekte" diye konuştu.