İLK SÖZ: Çok zor böyle zamanlarda konuşmak veya yazmak. Her şeyden öncesi duygularını ifade etmek. Ölümle yaşamı ayıran 5 dakikalık ince bir çizgideyiz. Ya üstündesiniz çizginin ya da sonsuzluğun kollarında. Vodafone Arena’nın protokol tribünü önündeki patlama, ‘5 ya da 10 dakika önce olsaydı ne olurdu’ diye düşünüyor insan. Sonra da "5-10 dakika önce olmadı da ne oldu ki. Yine ne canlar gitti" düşüncesi uzaklaşmıyor zihnimizden. Bitmiyor bu toprakların acısı. Ne Doğu’sunda ne Batı’sında. 'Son olsun' dedikçe eksiliyoruz. 'Hayat devam etsin diye işimizi yapmaya devam edelim' dedikçe aklımızın bir köşesini daha yitiriyoruz.
Bir önemi varsa bu haftalık yazım aşağıdaki satırlarda. Evet, 'hayat devam etsin' diye yazdım bu yazıyı. Masumların canlarına kıyabilenlere karşı ancak işimizi yaparak karşı koyabileceğimizi göstermek için. Ama hiç kolay değil odaklanmak, Türkiye’de hayatta kalabilmek kadar zor.
Rusya, dünyanın en çok oynanan konsol oyunlarından biri olan FIFA 2017’nin ülke içindeki satışını durdurabileceğini açıkladı. Sebep ise bildiğimiz ama bir türlü üstesinden gelemediğimiz tabu; Homofobi. Modern dünya konjonktüründe, sportif anlamda dünyanın haşarı çocuğu Rusya. Bir taraftan devlet eliyle doping yaptırdığı gerekçesiyle uluslararası organizasyonlardan ihraç edildiler, diğer taraftan da spora yeniden o ataerkil dili muhafaza etmeye çalışıyorlar. 'Nereden çıktı bu ataerkil dil?' diyorsanız sırrı aşağıdaki satırlarda saklı.
Oyunun yaratıcısı EA Sports, FIFA’nın 2017 edisyonunda LGBT gruplarına destek vermek için bir ‘Gökkuşağı Kiti’ çıkardı. Amaç, spordaki homofobiye karşı mücadelesine destek olmaktı. ‘Sporu herkesin oyunu yap’ sloganını ve gökkuşağı renklerinde bir formanın olduğu kapağı kullanan FIFA 2017’de Premier League takımlarının oyuncuları gökkuşağı rengi ayakkabı bağcıkları ve aynı renklere sahip kaptanlık pazubantlarını takıyorlar. Bunun üzerinde de Rus milletvekilleri, 2003’te yürürlüğe giren ve ‘Gay propagandası yapmayı yasaklayan’ yasaya dayanarak, oyunun satışının durdurulmasını istedi. Bu talep iki tartışmanın fitilini ateşledi. İlki Rusya’nın ev sahipliğinde düzenlenecek 2018 Dünya Kupası’na sadece 18 ay kalmışken, ülkedeki bu yasanın geri çekilmesine dair girişim yapılıp yapılmayacağı üzerine. Ki bu, yazımızın konusu değil. İkincisi ve daha önemlisi, dünya sporunun bitmek bilmeyen kabusu, homofobi.
Tarihten bu yana sporun ve sporcuların en büyük tabusu cinsel tercihler olmuştur. Mahalle baskısı nedeniyle çok az sporcu aktif spor yaşamını sürdürürken cinsel tercihi konusunda açıklama yapabildi. Her biri büyük bedeller ödemek zorunda kalan isimlerin başında kadınlar tenisinin iki efsanesi Billie Jean King ve Martina Navratilova, futbol dünyasında cinsel tercihini açıklayan ilk oyunculardan biri olan Justin Fashanu, kriket oyuncusu Steven Davies, NBA’de gay olduğunu açıklayan John Amaechi ve Jason Collins ve daha nicesi. Sonuçta Davies’in de dediği gibi böyle bir spor ortamında cinsel tercihini açıklamak, ‘Şimdiye kadar verdiğim en ve en büyük karardı.”
Geçmişte de bugün de hiç yabana atılmayacak sayıda insan eşcinselliğin, tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu düşünürken, kendilerine karşı var olan önyargı ve maruz kaldıkları davranışlar, spor dünyasında da her zaman etkisini gösterdi. Aktif kariyeri devam ederken cinsel tercihini gizlemek zorunda kalan sporcular ancak emeklilik kararını ya da gerçek anlamda kendilerine sahip çıkan bir kitle bulduklarında hislerini açığa vurabildiler.
Spor alanında karşılaşılan homofobi karşıtı eylemlerden belki de en önemlisi Amerikalı Olimpik dekatloncu, Tom Waddell’den geldi. Waddell, eşcinsel sporcuların karşı karşıya kaldıkları eşitsizlik ve ayrımlara dikkat çekmek amacı ile 1982 yılında Gay Olimpiyatları adı altında bir organizasyon düzenledi. Hemen Amerika Milli Olimpiyat Komitesi’nce hedef tahtasına konulan ve “Olimpiyat” kelimesinin “Gay” kelimesi ile birlikte kullandığı için hakkında dava açılıp 100 bin dolar ödemeye mahkum ettirilen Waddell’ın açtığı yoldan geri dönülmedi. Halen süren Eşcinsel Oyunları, spor dünyasındaki homofobi karşıtı en önemli organizasyonlardan biri olarak konumlanır.
Billie Jean King’in yaşadığı maddi sıkıntıdan, kendisine kollarını açan Brooklyn Nets’e rağmen daha fazla ilerleyemeyen ve emeklilik kararı açıklayan Jason Collins’e kadar sadece 'cinsel tercihleri farklı' diye büyük baskı altında kalan tüm sporcular, görece ılıman ortama karşın tercihlerini açıklayamayan belki de binlerce sporcu için hayatlarını, kariyerlerini ve en önemlisi kendilerini riske attılar. Daha da önemlisi Rusya’daki milletvekilleri gibi düşünenlere karşı mücadele etmek için. Homofobinin sosyal alanda tamamen ortadan kalkması için EA Sports’un attığı adım da onlarca sıkıntı yaşayan sporcuların yüzünde bir gülümseme, içlerinde bir rahatlama yaratmıştır. Umarım daha da büyük adımlarla sporu herkesin oyunu haline getirebiliriz.