Süleyman Bülbül: Bu korku zaten çoktan kaybedişin korkusu
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, "Taksim Meydanı kutlamalara açıldığında AKP, iktidarını tamamen kaybetmekten mi korkuyor? Eğer öyleyse, bu korku zaten çoktan kaybedişin korkusudur" dedi.
DUVAR - CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Emekçilerin örgütlü mücadelesinden korkan, sendikalaşmayı her yıl zorlaştıran iktidar, elbette 1 Mayıs’ın kutlanmasından da korkmaktadır” dedi.
Süleyman Bülbül, “AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana 32 bin 605 emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ücretler, asgari ücret düzeyine geriledi, grev hakkı neredeyse yok edildi. Emekçiler, asgari ücrete mahkum edilirken emekliler de 10 bin liralık sefalet ücretiyle ayın sonunu getiremez hale geldi” dedi.
CHP’li Bülbül’ün açıklaması şöyle;
“İşçinin, emekçinin yegâne bayramı, en özel günü, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı, resmi ismi ile Emek ve Dayanışma Günü, tüm dünyadaki örneklerinin aksine ülkemizde klasik bir AKP yasakçılığı ile gündeme gelmektedir. 1 Mayıs, milyonlarca emekçi tarafından dünyanın birçok simge noktasında kutlanmaktadır. Bunlardan bazıları, Londra’da Trafalgar Meydanı, Paris’te Bastille Meydanı, Washington DC’deUnion Station, Moskova’da Kızıl Meydan, Kremlin Önü ve Berlin’de Alexanderderplatz’tır. Ülkemizde ise 1977’de İstanbul’da Taksim Meydanı’nda yaklaşık 500 bin kişiyle en geniş katılımlı 1 Mayıs düzenlendi. Kutlamalar sona ermek üzereyken açılan bir ateş sonucu izdiham ve katliam yaşandı, 34 kişi öldü. 1977 yılındaki 1 Mayıs, tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçti. Kanlı 1 Mayıs’ın failleri cezasız bırakıldı, olay aydınlatılamadı, toplumun vicdanına darbe vuruldu.
AKP iktidarı ise önce Taksim’i uzun yıllar sonra emekçilere açmakla övündü ve bunun bir demokrasi şöleni olduğunu söyledi. Fakat 2012’den bu yana Taksim’e karşı yasakçı bir tavır aldı ve bunu her yıl sertleştirerek sürdürdü. Yaklaşık 10 yıldır emekçiler devletin belirlediği alanlarda 1 Mayıs’ı kutlamaya zorlanıyor. Bunu reddedenler ise şiddete uğruyor. Genel Başkanımız Özgür Özel bir kişinin bile burnu kanamadan işçi ve emekçilerimiz için Taksim’de toplanacağımızı söyledi, kefaletini ortaya koydu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise çıkıp araç ve yaya akışını, güvenliği bahane ederek 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanamayacağını söyledi.
'BİR AKP KLASİĞİ'
Toplumun huzurunu bozan Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs’a açmak değil; artan iş cinayetleri, güvencesiz çalışma koşulları, olağanlaştırılan taşeronlaşma sistemi, çocuk yaşta iş cinayetlerine kurban giden evlatlarımız, çocuk işçiler ve gittikçe artan gelir eşitsizliğidir.
AKP zihniyeti; emeği değersizleştiren, işçilerin örgütlenmelerini engelleyen, Soma’da madenciyi tekmeleyen zihniyettir. 1 Mayıs Alanı’nın 2012’den sonra AKP iktidarınca yeniden yasaklanması, bu alanı kullanmak isteyen emekçilere tüm yasal düzenlemelere ve uluslararası anlaşmalara aykırı olarak polis zoru ile saldırılması, gözaltı yapılması ve yaralama olayları bir AKP klasiği haline geldi.
'ANAYASA’YI DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLER ÖNCE AYM KARARINI UYGULASIN'
Hatırlatıyoruz: Anayasa Mahkemesi, 12 Ekim 2023’te verdiği kararda, Valiliğin Taksim Meydanı’nda yapılmak istenen gösteri ve yürüyüşlere izin vermemesini Anayasa’nın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına aykırı buldu. Taksim Meydanı'nın tarihsel önemi sebebiyle, mekânın ruhunu doğrudan tecrübe etmek ve kuşaklar boyunca aktarmak için her bir yurttaşımızın burada bulunmayı isteme hakkı vardır. AKP iktidarı bir yandan anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri için müzakere önerisi sunarken öte yandan emekçilerin anayasal hakkını kullanmasına “İzin vermeyeceğiz” diyor. Anayasa konusunda ne kadar samimi olduğunuzu buradan da görüyoruz. Anayasa’yı değiştirmek isteyenler önce AYM kararını uygulasın.
1 Mayıs’ta Taksim’e giden 40 güzergahı kapatarak, deniz ve metrobüs seferlerine kısıtlama getirerek mi “huzur ve güven” ortamını sağlıyorsunuz? Bu ülke kendi emekçilerini korumaktan mı aciz? Çocuğu yatağa aç girmesin diye ömrünü çürüten yurttaşlarımızın bir gün bile kendi sembolik ortamlarında kutlama yapmaya hakları yok mudur? Taksim meydanı kutlamalara açıldığında AKP, iktidarını tamamen kaybetmekten mi korkuyor? Eğer öyleyse, bu korku zaten çoktan kaybedişin korkusudur. Yenilginin, artık kabul görmemenin korkusu ve sonucudur.
AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana 32 bin 605 emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ücretler, asgari ücret düzeyine geriledi, grev hakkı neredeyse yok edildi. Emekçiler, asgari ücrete mahkum edilirken emekliler de 10 bin liralık sefalet ücretiyle ayın sonunu getiremez hale geldi.
Emekçilerin örgütlü mücadelesinden korkan, sendikalaşmayı her yıl zorlaştıran iktidar, elbette 1 Mayıs’ın kutlanmasından da korkmaktadır. İktidar, Anayasa Mahkemesi kararını ihlal etmektedir. CHP iktidarında emekçiler, iş cinayetleri olmadan, emekleri sömürülmeden, insana yaraşır ücret alarak yaşayacak, 1 Mayıs’ı bayram olarak kutlayabileceklerdir. Gelin emekçinin bir gün bile olsa özgürce Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca Taksim’de kutlama yapmasına izin verin. Tüm yurttaşlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum, yaşasın 1 Mayıs!”