Süleyman Soylu: Bir dönemin sonu, 7 yılın özeti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı överken kendini kaybeden, muhalefete "Ohh" çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu uygulamalarıyla bir döneme damga vurdu.

Abone ol

ANKARA - İçişleri Bakanlığı görevini 7 yıl boyunca yürüten Süleyman Soylu’nun Türkiye siyasi tarihine damga vuran siyasetçilerden biri olduğu yadsınamaz. Soylu’nun kişisel tarihi, bir bakıma Türkiye’nin yakın tarihi de demek. Demokrasi, hukuk, insan hakları ve siyaset gibi pek çok alanda Türkiye’nin geldiği noktada Soylu’nun rolü ve etkisi var.

Bakanlığı süresince hayata geçirdiği uygulamalar ve hakkındaki pek çok iddia medyanın ve sosyal medyanın gündemini meşgul eden Soylu, bütün muhalefeti karşısına alarak ilerlediği yolculuğunda gücünü neredeyse hiç kaybetmedi ya da böyle bir imaj yarattı.

TÜRKİYE KAYYIMLA TANIŞTI, SOKAKLAR MUHALEFETE KAPANDI

Kayyım atamaları, emniyet güçlerinin işkenceye varan orantısız güç kullanması, toplumsal muhalefetin toplantı, gösteri haklarının neredeyse yok olması Soylu döneminin akıllara kazınan uygulamaları oldu.

Soylu’nun MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye yakın olduğu da iddia edildi, Mehmet Ağar tarafından korunduğu da. Sosyal medyada bir trol ordusunun Soylu’ya hizmet ettiği de dillendirildi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’la aralarında gerilim olduğu da.

Sedat Peker’in Soylu ile ilgili iddialarının gündeme geldiği dönemse “Soylulu” yılların belki de en tartışmalı haftaları, aylarıydı. Ve “terörle mücadele”… “Teröristlerin ayakkabı numarasını biliyoruz” cümlesini sık sık kullanan, Türkiye sınırları içinde ve dışında kalan örgüt üyelerinin sayısını net bir şekilde açıklayan Soylu, bu iddialı çıkışlarıyla birlikte terörden en çok bahseden ve yakınan kabine üyesi oldu.

‘BEN ÖMRÜMDE BİR TEK GÜVENLİK MAKALESİ OKUMAMIŞ BİR ADAMIM’

İçişleri Bakanlığı konusunda deneyim ve birikiminin yetersiz olmasını da bir övünç kaynağı olarak anlattı Soylu, "Ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi okumamış bir adamım. Ben İçişleri Bakanlığı ile ilgili bir şey biliyorum dersem yanlış olur" sözlerini şu şekilde devam ettirdi:

“Biz terörle mücadele kitabını yeniden yazmayıp da ABD'den yazılan makalelerden öğrenseydik bugün sınırlarımız içerisindeki terörist sayısını 120'ye düşürmezdik."

NETFLİX SENARYOLARINA TAŞ ÇIKARAN BAKANLIK KARİYERİ

“Benim” diyen Netflix senaryolarına taş çıkaran uygulamalar, kavgalar, olaylar ve iddialarla dolu 7 yıllık İçişleri Bakanlığının sonuna gelen Soylu, bu 7 yılın özellikle ikinci yarısında muhalefetin de hedefindeydi.

Muhalefet, “suç işleri bakanı” olarak tanımladığı Soylu’nun uyuşturucu baronlarıyla, taciz suçlularıyla çektirdiği fotoğrafları gündemden hiç düşürmedi. Soylu’nun görevden alınması ve hatta yargılanması gerektiğini gerekçeleriyle, belgeleriyle dile getirdi muhalefet. Ancak Soylu, kendine özgü tavrı ile bu eleştirilere kulak tıkamakla kalmadı, eleştirileri küçümsedi, eleştirenleri hedef gösterdi.

MUHALEFETE ‘OHHH’ ÇEKTİ, ERDOĞAN’I TİTREYEREK ÖVDÜ

Soylu’nun bakanlığı süresince akıllara en çok kazınan görüntüsü, Meclis’te kayyım atanan belediyeleri kastederek seslendirdiği “ohhh ohh” nidaları oldu. 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı övdüğü konuşmalardaki kendini kaybeden hali; bütün vücudunun titrediği, yüzünün kızardığı, sesinin yükseldiği hitabet performansı da “akılda kalanlar” sıralamasında “ohh ohhh” nidaları ile yarışan anlar olarak kayda geçti.

HERKESE VE HER ŞEYE RAĞMEN YAPTI VE NORMALLEŞTİRDİ

Yıllar içinde pek çok muhalefet temsilcisi, siyaset bilimci ve gazeteci; Soylu’nun ilk günden bu yana attığı her adım için “sürdürülemez”, “bu kadarını yapamaz”, “buna iktidar göz yummaz”, “yapamaz çünkü hukuksuz” yorumunu yapsa da Soylu söylediği ve niyet ettiği hemen her şeyi yaptı. Hukuka, yargı kararlarına ve muhalefetin itirazlarına rağmen adım attı ve itiraz edenlerin “yok artık”, Soylu’yu sevenlerin “helal olsun” dediği her şey hayata geçti. Günün sonunda “Yok artık” denilen pek çok şey sıradanlaşmaya, itirazlar da cılızlaşmaya başladı.

BİR DÖNEMİN SONU, 7 YILIN ÖZETİ

2023 seçimlerinde milletvekili olan Soylu, bakanlık görevini üç gün önce devretti. Geride kalan 7 yıl, belki de akademik bir araştırmanın, sosyopolitik bir incelemenin konusu olabilecek nitelikte. Araştırmacılar, siyaset bilimciler daha detaylı bir dönem incelemesi yapar mı bilinmez ancak biz bu yazının devamında Cumhuriyet tarihinin kendisinden en çok söz ettiren İçişleri Bakanı'nın herkese ve her şeye rağmen yaptıklarının bir özetini sunmaya çalışacağız.

KAYYIM UYGULAMASINI BAŞLATTI

2019 yerel seçimlerinde seçilmiş HDP’li belediye başkanları terörle bağlantılı oldukları gerekçesiyle görevden alındı ve yerlerine kayyım atadı. Bu durum, hukuka uygun olmamakla eleştirilirken ve demokrasiye müdahale olarak değerlendirilirken Soylu, bir açıklamasında “Sayın Cumhurbaşkanımız beni bir sabah çağırdı. ‘Ben bu işe tahammül edemem Süleyman’ dedi. ‘Bunların hepsini görevden alacaksın’. Benim istediğim bir göz, Recep Tayyip Erdoğan bana verdi iki göz. 2 gün sonra hepsini aldık" dedi.

Sonraki dönemde Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyımı ve valisi olan Mustafa Yaman ve ekibinin yüz milyonlarca liralık yolsuzluk yaptığı ortaya çıkınca birçok kişi bu soruşturmalardan gözaltına alınıp tutuklandı.

KADINLAR HEDEFTE

25 Kasım 2018’de Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü sebebiyle Galatasaray Meydanı’na yürümek isteyen kadınlar polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Soylu, "Dün İstanbul'da Taksim Tünel'de HDP'den PKK sempatizanlarına kadar birtakım bileşenler kendilerini oraya getirdiler” açıklamasını yaptı.

CUMARTESİ ANNELERİ'NE YASAK: İSTİSMARIN SON BULMASINI İSTEDİK

Yıllar boyunca barış içinde gerçekleşen Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı'ndaki 700’üncü buluşması yasaklandı. Sonraki tüm buluşmalar polis tarafından engellendi. Meydana gelmek isteyenler gözaltına alındı.

Soylu, "İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?" dedi.

NUSAYBİN'DE KÖYLÜLERE İŞKENCE

Mardin'in Nusaybin ilçesindeki Xerabê Bava köyünde (Kuruköy) 2017’de ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında gözaltına alınan 39 köylü işkenceye maruz kaldı. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Abdi Aykut’tan uzun bir süre haber alınamazken bir süre sonra işkenceye maruz kaldığı fotoğraflar basına yansıdı. Konu Meclis Genel Kurulu’na taşınınca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “O yaşlı adam teröre ev sahipliği yapıyor” dedi. Soylu’nun bu sözlerinin ardından Abdi Aykut’un da bulunduğu 7 kişi tutuklandı. Görülen davanın ardından köylüler beraat etti ve İçişleri Bakanlığı, Soylu’nun sözleri nedeniyle tazminata mahkûm edildi.

PANDEMİ SINAVI, SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE KISA SÜREN İSTİFA

Covid-19 pandemisi sırasında sokağa çıkma yasaklarını yönetememesi sebebiyle eleştirilen ve istifa eden Soylu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin devreye girmesiyle geri döndüğü iddia edildi.

SOYLU’NUN TROL ORDUSU MU VAR?

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bir "trol ordusu" olduğunu ve Emin Şen isimli bakanlık müşavirinin bu ordunun başında yer aldığını açıkladı. Özel, bu ordunun finansmanının da İçişleri Bakanlığı tarafından yapıldığını ileri sürdü. İçişleri Bakanlığı iddiaları reddetti ve Şen için "Bakanımızın uzun yıllardır sosyal medya danışmanlığını yürütmektedir" ifadesini kullandı.

MUĞLA’DA İŞKENCE VE TEŞHİR: BU NORMAL

2017’de Muğla’nın Seydikemer ilçesinde jandarmanın yol kontrolü sırasında PKK’li oldukları iddia edilen 7 kişi darp edilerek, çıplak bir şekilde yere yatırılıp ters kelepçelendi. Bu kişilerin fotoğrafları sosyal medyada yayınlandı. Kamuoyundan tepki gelmesi üzerine Soylu, “Bu normal, dünyanın her yerinde canlı bomba şüphesi olanlar bu şekilde muamele görür” dedi.

HELİKOPTERDEN ATILAN KÖYLÜLER

Osman Şiban ve Servet Turgut isimli iki köylünün, Van’ın Çatak ilçesinde operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra helikopterden atıldığına dair bilgiler basına yansıdı. Turgut hayatını kaybetti, Şiban ağır yaralandı. Soylu, olayı yalanlamazken soruşturmanın sürdüğünü ifade ederken iki köylünün milis olduğunu iddia etti. Konuyu gündeme getiren gazeteciler Adnan Bilen, Cemil Uğur ve Şehriban Abi tutuklandı.

AYSEL TUĞLUK’UN ANNESİNİN CENAZESİNE SALDIRANLARLA FOTOĞRAF

Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine düzenlenen saldırıda polislerin ve cenazeye katılanların ifadesine göre saldırganlar, “Burası Ermeni mezarlığı değil, buraya Ermeni gömdürmeyiz” diyerek bağırdı. Uzun bir süre devam eden saldırı sırasında cenazeye katılanlar adeta mezarlıkta mahsur kaldı. Saldırganların “Burası Ermeni mezarlığı değil, buraya Ermeni gömdürmeyiz” şeklinde bağırmadığını iddia eden Soylu’nun olayın hemen ardından saldıran grubun üyeleri ile karakolda fotoğraf çektirdiği ortaya çıktı.

KEMAL KURKUT’UN ÖLÜMÜ

Üniversite öğrencisi Kemal Kurkut, 21 Mart 2017’de Diyarbakır’daki Newroz kutlamalarına girişi sırasında polis tarafından ateşli silahla sırtından vurularak öldürüldü. Valilik ilk açıklamasında Kurkut’un canlı bomba olduğunu iddia etse de olay anı gazeteci Abdurrahman Gök tarafından kaydedilmişti. Gök hakkında daha sonra dava açıldı.

MUSA ORHAN SAVUNMASI

2020’de İpek Er isimli kadının Uzman Çavuş Musa Orhan tarafından tecavüze uğradıktan intihar etmesi sonrası yükselen tepkiler için Soylu, "Elbette bu olayın bazı çevreler tarafından sürekli gündeme getirilmesinin temel nedeni HDP milletvekilinin ve diğer PKK’lıların yaptıklarının üstünü örtmektir” açıklamasını yaptı.

BARIŞ AKADEMİSYENLERİ KARARINA ELEŞTİRİ

Soylu, Anayasa Mahkemesi’nin 2019’da Barış Akademisyenleriyle ilgili verdiği hak ihlali kararına tepki göstererek "AYM’nin malum kararını içimize sindirmemize aklımız, vicdanımız ve yaşadıklarımız mani olmaktadır" dedi.

DEPREME GEÇ MÜDAHALE, YARDIMLARA EL KOYMA

İçişleri Bakanlığının Soylu önderliğinde Türkiye genelinde yaptığı "Çök Kapan Tutun" isimli deprem tatbikatından 3 ay sonra Türkiye, Maraş merkezli deprem felaketini yaşadı.

Başta AFAD olmak üzere İçişleri Bakanlığı ve hükümetin pek çok kurumu depreme geç müdahale etmekle eleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zamanında bilgilendirilmediği bile iddia edildi.

Soylu, bir televizyon programında yaptığı açıklamada “Bizim hazırlığımız İstanbul depremineydi” dedi. Sözlerinin tepki çekmesi üzerine ifadelerinin kesilerek servis edildiğini söyledi.

Depremin hemen sonrasında da İçişleri Bakanlığı, muhalefetin ve sivil toplumun yardım merkezlerine, çadır kentlerine ve tırlarına el koyup yardımları tek merkezde topladı ve kendi uhdesine aldı.

SEDAT PEKER İDDİALARI: SOYLU BENİM DÖNÜŞ BİLETİMDİ

Suç örgütü lideri Sedat Peker, Mayıs 2021'den başlayarak yaptığı paylaşımlarda “Benim dönüş biletimdi” dediği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında ciddi iddialar ortaya attı. İddialar kamuoyunda öylesine gündem oluşturdu ki Soylu iddialara yanıt vermek için televizyon kanallarının canlı yayınlarına katıldı. İddialara verdiği yanıtlar muhalefet kanadında tatmin edici bulunmazken ortaya attığı yeni iddialar tartışma yarattı. Bu iddialardan biri de AK Partili bir milletvekilinin Sedat Peker’den aylık 10 bin dolar aldığı yönündeydi.

Peker’in Soylu ile ilgili iddialarından başlıcaları ise şunlardı:

- 15 Temmuz darbe girişimi sırasında silah dağıtması,
- Uluslararası uyuşturucu kaçakçılığına göz yumması, kaçakçılığı kolaylaştırması,
- Bazı savcılarla ortak çalışarak yargıya müdahale etmesi,
- İnşaat sektöründeki büyük gruplardan çıkar elde etmesi,
- Kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz'ın yurt dışına kaçmasını sağlaması,
- Sedat Peker’in koruma polisi eşliğinde yurt dışına çıkışını sağlaması,
- Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ı takip ettirmesi.

SEÇİMLER VE SÜLEYMAN SOYLU

Süleyman Soylu, seçim dönemlerindeki performansıyla da dikkat çeken bir siyasetçi olarak kayda geçti. Miting meydanlarında yaptığı coşkulu konuşmalarda muhalefet temsilcilerini, akademisyenleri, gazetecileri hedef gösteren, tehdit eden, pek çok isme hakaret eden Soylu’nun söz konusu ifadelerine bu yazıda yer vermemeyi tercih ettik.

SOYLU’NUN YOLU NE OLACAK?

7 yıllık görev süresinde belki de en tartışmalı bakan olan Soylu’nun siyaset sahnesinde bundan sonra nasıl yol alacağı merak konusu. Soylu’nun Erdoğan sonrasına, Bahçeli sonrasına hazırlandığı iddialarına yaklaşan yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olacağı da eklendi. Görünen o ki Soylu’yu önümüzdeki günlerde-yıllarda da konuşmaya devam edeceğiz.