Sur’da yeni bir şey yok, yıkım devam ediyor
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun aldığı karara göre Danıştay’ın 6’ncı ve 14’üncü daireleri, bir heyet oluşturarak, Sur’un yıkımına itiraz eden başvuruları yeniden görüşecek. Konuyu yakından takip eden Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın, kararın usule ilişkin olduğuna dikkat çekerek, “Bu karar Sur’un yıkılmasının önüne geçmiyor” dedi.
DİYARBAKIR - Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu, Bakanlar Kurulu’nun Diyarbakır merkez Sur ilçesindeki yapılar için verdiği ‘riskli alan’ ve ‘acele kamulaştırma’ kararlarına karşı, Danıştay 6'ncı Dairesi’nin iki ayrı dilekçeyle itiraz edileceği yönündeki kararını bozdu. Karara göre, Danıştay’ın 6’ncı ve 14’üncü daireleri, bir heyet oluşturarak, başvuruları yeniden görüşecek.
Bu karar, özellikle Sur ilçesindeki yıkımın durdurulması için mücadele edenler tarafından heyecanla karşılandı. Medyada yer alan kimi haberler, alınan karar sayesinde Sur’daki yıkımın durdurulacağını bildiren başlıklar taşıyordu.
Ancak bir süre sonra, hukukçuların bilgilendirmesiyle, alınan kararın usule ilişkin olduğu anlaşıldı. Danıştay’ın aldığı kararda, Sur’daki yıkımın önüne geçebilecek herhangi bir karar mevcut değildi yani.
Danıştay’ın aldığı son kararın anlaşılabilmesi için Sur’la ilgili alınan karar süreçlerine bakmakta yarar var.
SUR’UN YIKIM SÜRECİ
Bakanlar Kurulu, 2012 yılında merkez Sur ilçesini ‘riskli alan’ ilan ederken, kararın 21 Mart 2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından Sur ve Yenişehir ilçelerinde bulunan 15 mahalledeki 6 bin 300 parsel için ‘acele kamulaştırma’ kararı verildi. Bakanlar Kurulu’nun bu kararı üzerine Amed Sur Dayanışma Derneği ile birlikte başka kurumlar, kararların yürütmesinin durdurulması ve iptali için Bakanlar Kurulu’nu temsilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine Danıştay’a dava açtı. Danıştay 6’ncı Dairesi, 2016 yılının kasım ayında verdiği kararla Bakanlar Kurulu’nun Sur için verdiği iki karar arasında hukuki veya maddi yönden bir bağlılık olmadığını belirterek, iki işleme ilişkin açılan davalarda, iki dilekçeyle başvurulması gerektiği yönünde karar verdi. Temyiz başvurusunu reddeden daire, ‘riskli alan’ kararının Danıştay 6’ncı Dairesi, ‘acele kamulaştırma’ kararının ise Danıştay 14’üncü Dairesi tarafından görüşülmesi gerektiğine karar vermişti.
Bu karardan sonra Amed Sur dayanışma Derneği dışındaki kurumlar dilekçelerini geri çekti. Geçtiğimiz günlerde Danıştay’ın aldığı karar ise derneğin dilekçesini değerlendirmesiyle ilgili.
Davayı açan Amed Sur Dayanışma Derneği, Danıştay 6'ncı Dairesi’nin kararını Danıştay İdari Davalar Kurulu'na taşıyarak, temyiz talebinde bulundu.
Temyiz talebini görüşen İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 6'ncı Dairesi’nin kararının bozulmasına karar vererek, Danıştay’ın 6'ncı ve 14'üncü dairelerinin bir heyet oluşturarak, başvuruları tekrar görüşmesine karar verdi. Danıştay İdari Davalar Kurulu'nun kararında, şöyle denildi: “Bu durumda, 2575 sayılı Yasa’nın yukarıda değinilen Ek 1. maddesi gereğince her iki dava dairesinin müşterek heyet yapmak suretiyle uyuşmazlık hakkında bir karar vermesi gerekirken, uyuşmazlığın belirtilen özelliği gözardı edilerek, Danıştay 6’ıncı Dairesince önce dava dilekçesinin reddine, daha sonra yenilenen dilekçede aynı yanlışlığın yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde usul hükümleri açısından hukuki isabet görülmemiştir. Açıklana nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Danıştay 6’ıncı Dairesinin 03/11/2016 günlü kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”
DANIŞTAY’IN KARARINDAN SONRA
Danıştay’ın aldığı karar, görüldüğü gibi ne ‘riskli alan’ ne de ‘acele kamulaştırma’ ile ilgili bir içerik taşımıyor. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın da buna dikkat çekerek, “Yıkımın durdurulacağıyla ilgili bir şey yok bu kararda” dedi.
Şerfehan Aydın, “Karar sayesinde ‘riskli alan’ ve ‘acele kamulaştırma’ kararlarına karşı tek bir dava dilekçesiyle itiraz edebilecek” diyen Şerefhan Aydın, Danıştay 6’ncı Dairesi’nin daha önce verdiği kararın, yasaya ve usule aykırı olduğunu belirtti.
Danıştay’da alınan kararın ilk etapta yanlış anlaşıldığını dile getiren Aydın, “Çünkü bugüne kadar hiçbir itiraz karşılık bulmamıştı” dedi. Sur’daki yıkımın devam ettiğine değinen Aydın, “Sivil toplum örgütleri olarak Sur’daki yıkımın önüne geçebilmek, bu konuda hassasiyet oluşturmak için mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
FİSKAYA DA ‘RİSKLİ ALAN’ İLAN EDİLDİ
Geçtiğimiz günlerde Fiskaya’nın da ‘riskli alan’ ilan edildiğine dikkat çeken Şerefhan Aydın, şunları söyledi: “Fiskaya da ‘afet riskli alan’ ilan edildi. Bir bölgenin ‘afet riskli alan’ olarak ilan edilebilmesi için tüm yapıların analizinin yapılması lazım. Hem zemin hem yapının statiği analiz edilmeli. Sur’da yapılmıştı ve binaların yüzde 13’ü riskli bulunmuştu. Bunların bir kısmı desteklenerek sağlamlaştırılabilirdi. Ama olağanüstü Hal’den yararlanan hükümet, ‘acele kamulaştırma’ yasası çıkardı ve ‘buralar benimdir’ dedi. Mayıs ayından bu yana yıkım devam ediyor. Şimdi Fiskaya için ‘afet riskli alan’ deniliyor, yarın ‘acele kamulaştırma’ ile buranın da yıkımına başlayabilirler.