Suriyeli mülteciler EMEP'te konuştu: Dönmek isteriz ama geri dönüşün şartları yok
Suriye savaşı ve göçün 11’inci yılında Emek Partisi'nde (EMEP) açıklamalarda bulunan Suriyeli mülteciler, geri dönmek istediklerini fakat gerekli koşulların oluşmadığını söylediler.
DUVAR - Suriyeli Mülteciler Dernekler Platformu bileşenleri Emek Partisi'ni (EMEP) ziyaret ederek, yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirdi. EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’in ve EMEP Göç Bürosu üyelerinin de katıldığı basın toplantısında EMEP’in çözüm önerileri de açıklandı. Suriyeli Mülteciler Dernekleri Platformunda Gazeteci ve Suriye Sol Demokrat Partisi Üyesi Zeki Drobi, Feminist Aktivist Najat Mürşid, Suriyeli Kadınlar Derneği Üyesi Sofi Arif, Suriye-Türk Dostluk Derneği Üyesi Hüseyin Elali, Afrin Eski Belediye Başkanı Zuheyr Hayder, Suriyeli işçi hakları aktivisti Kinda Amoud ve Suriye Sığınmacı Hakları Platformu üyesi Taha Alghazi yer aldı.
Evrensel'den Şerif Karataş'ın haberine göre ziyaret sırasında ilk sözü Taha Alghazi aldı. Alghazi, insanların savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekerek, mültecilere sayı olarak bakılmaması gerektiğini söyledi. Sayı olarak görülen her Suriyeli mültecinin hayatında bir dram olduğunu ifade etti. Geri dönmenin önemli olduğunu anlatan Alghazi, "Biz kendi toprağımızdan vatanımızdan vazgeçmeyiz ama, bu şartlarda dönmemiz çok zor. Bizi buraya getiren asıl sebep, Esad rejiminin politikasıdır" dedi. Geri dönüş için gerekli şartların sağlanması gerektiğini ifade eden Alghazi, şu ana kadar gerek alt yapı gerekse de üst yapının insanca yaşam için hazır olmadığını belirtti.
'GERİ DÖNÜŞ İÇİN SİYASİ ÇÖZÜM'
Najat Mürşid de Suriyeli mültecilerin bazı kesimler tarafından 'geri' olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. Suriye’de kendi haklarına ve kültürlerine sahip çıktıkları için iktidarın hedefi olduklarını söyleyen Mürşid, "Suriye’de öğretmendim. Ceza aldım. Biz Suriyeli sığınmacılar olarak Suriye’deki rejime karşı olduğumuz için Türkiye’ye geldik. Seyahat için gelmedik. Ölümden kaçıp buraya geldik" dedi. Her mülteci gibi Suriyeli mültecilerin de geri dönmek isteyeceğini söyleyen Mürşid, bunun için şartların oluşması gerektiğine işaret etti: “Birleşmiş Milletler kararlarına istinaden bir siyasi çözüm olduktan sonra toplumun çoğunluğu geri dönebilir.”
Suriye’den göç etmek zorunda oldukları ilk yıllarda ciddi bir sorunla karşılaşmadıklarını da anlatan Zeki Drobi de, son yıllarda Suriyelilere yönelik ırkçı söylemin arttığına dikkat çekti.
'MÜLTECİ KADINLARIN DURUMU KÖTÜ'
Sofi Arif de mülteci kadınların karşılaştığı zorluklara dikkat çekti. 4 çocuk annesi olan Arif, çocuklarının yaşamlarını sürdürmesi için verdiği mücadeleden söz etti. Türkiye vatandaşı olmasına karşın bazı yerlerde ırkçı ve ayrımcı uygulamalara maruz kaldığını söyleyen Arif, 2021’te Antep’te şiddete maruz kalan kadını koruduğu için kendisinin de şiddete maruz kaldığını ve sonrasında savcılık tarafından kendisinin suçlu gösterildiğini ifade etti. Mültecilerin iki seçeneği oluğunu belirten Arif, “Birincisi, kendi kimliğinden vazgeçmek, kendini Türk görmek, ikincisi de kapalı bir topluk olarak yaşamak” dedi. Çalışan Suriyeli mülteci kadınların çocuklarını evde bırakmak zorunda kaldıklarını anlatan Arif, bu durumun kadınlarda yarattığı korkuya vurgu yaptı.
'HEDEFE KONMASI GEREKEN EMPERYALİST POLİTİKALAR'
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de Suriye iç savaşının üzerinden 11 yıl geçtiğine dikkat çekerek, "Bu 11 yıllık süreçte izlenen egemen göç politikaları ve AKP iktidarı sayesinde hem Suriyeli mülteciler büyük mağduriyet yaşadı hem de yoksul emekçi halklar. Tam da bu yüzden diyoruz ki yaşadığımız sorunların sebebi mülteciler ya da göçmenler değil emperyalistler ve işbirlikçi egemen sınıfların çıkarcı göç politikalarıdır. Düzen muhalefetinin söyleyemediği şey tam da budur. Göçmenlerin hedefe konmasına son verilmelidir” ifadelerini kullandı. Mültecilere hiç söz hakkı verilmediğine dikkat çeken Akdeniz, “EMEP olarak açtığımız kürsü tam da bu yaman çelişkiyi ortadan kaldırmak içindir. Çünkü EMEP yerli ve göçmen emekçilerin birliğini, ortak hak mücadelesini savunan enternasyonalist bir işçi partisidir. Göçmenler, mülteciler bizim kardeşimizdir. Bizim derdimiz mültecilerle değil patronların sınıfıyla, sermaye düzeniyle ve hepimizi birlikte sömüren kapitalist düzenledir” diye konuştu.
Akdeniz, tüm demokratik, ilerici, sosyalist parti ve örgütlerin kürsülerinden mültecilerin sorunlarını ve taleplerini dile getirmesi gerektiğini söyledi. Akdeniz, Amerika’da bir tır içinde sıcaktan ve nefessiz kalarak can veren mültecileri ve Fas-İspanya hattında yaşanan toplu mülteci katliamına da tepki gösterdi, "Bu vahşi kıyımlar yayılarak laboratuvar olarak kullanılmamalı ve suça karışanlar derhal yargı önüne çıkarılmalıdır” dedi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Akdeniz, EMEP’in göç alanına ilişkin acil çözüm önerilerini şöyle açıkladı:
- "Suriye savaşında dahli bulunan bütün emperyalistler ve Türkiye dahil dış güçler bölgeden çekilmelidir. Barış ve demokratik yaşam koşulu sağlanarak mülteciler için güvenli geçiş yolu açılmalıdır.
- AB ile imzalanan Geri Kabul antlaşması derhal iptal edilmelidir. İsteyen mülteciler üçüncü bir ülkeye geçme hakkını kullanabilmelidir. Mülteciler hakları olmayan ve AKP’nin tebaası olan bir toplum değildir. Bu nedenle BMMYK Göç ve İltica ofisleri yeniden Türkiye’de açılmalı ve uluslararası devletler göçmen alımını paylaşmalıdır. BM üzerinde baskı sağlanmalıdır.
- Türkiye’de kalmayı düşünen, özellikle Türkiye’de doğan sığınmacı ya da mülteciler için karşılıklı entegrasyon ve bir arada yaşam koşulları sağlanmalıdır. Eşit yurttaşlık koşulları hazırlanmalıdır.
- Mülteci ve göçmen işçileri ucuz ve güvencesiz, kölece çalıştıran uygulamalara son verilmelidir. Yerli işçilerle göçmen işçileri rekabete sokan anlayışa karşı ortak mücadele örgütlenmelidir. Çalışma izin başvurusu patronların inisiyatifinden alınıp doğrudan mülteci işçilere verilmelidir. Göçmen işçilere sendikalaşma hakkı tanınmalıdır.
- Kadın mülteciler üzerindeki her türden emek sömürüsü ve istismar son bulmalı, mülteci kadınların da güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi yeniden tanınmalıdır.
- Eğitimde anadilde eğitimi de güvence altına alacak düzenleme yapılmalıdır.
- Göç ve mülteciler üzerine yapılan harcamalar, uygulanan fonlar hükümet tarafından şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
- Sınırda görev alan kamu görevlileri ve aileleri için, rüşvet mekanizmasına son vermek üzere, hem göreve başlarken hem de görev bitiminde mal bildirimi zorunluluğu getirilmelidir. İnsan tacirlerine şemsiye olan cezasızlık politikasına son verilmelidir. Göçmenler için güvenli geçiş yolları sağlanmalı, ölümcül rotaları kışkırtan politikalara son verilmelidir.
-Sağlığa, eğitime, hukuka erişimde mülteci toplulukların dezavantajlı durumu ortadan kaldırılmalıdır.
- Geri gönderme Merkezleri kaldırılmalı yerine iltica ve kabul ofisleri açılmalıdır. Suça karışmış kişiler BM kanalıyla uluslararası yargıya teslim edilmelidir. Geri gönderme bir ceza politikası olarak uygulanamaz." (HABER MERKEZİ)