'Suriyeliyim diye çadır alamıyorum'
Elazığ'daki evi hasar görünce Kültürpark'taki çadır kente giden Bessam Ahmad, çıdır ve ısıtıcı sırasında beklerken kendisine ayrımcılık yapıldığını ileri sürerek görevlilerle tartıştı. 2 çocuğu ve 9 aylık hamile eşine çadır almak isteyen Bessam Ahmad, "Türk vatandaşları gelince bizim kimliğimizi sıranın en altına alıyorlar. Saatlerdir bekliyoruz" dedi. Görevlilerin tepki gösterdiği Bessam ahmad umudunu kesip kuyrukta beklemekten vazgeçti.
ELAZIĞ - Depremin yaralarını sarmaya çalışan Elazığ'daki Kültürpark'ta kurulan çadırlarda kalanların yüzde 90'ı Suriyeli. Park adeta Suriye'nin bir kentini andırıyor. Evlerine giremeyen Suriyeliler burada AFAD'ın kurduğu çadırlarda yaşıyor.
Bassam Ahmad da İzzetpaşa mahallesindeki evi hasar alınca 9 aylık hamile eşi, 2 çocuğu ve annesiyle birlikte dün akşam Kültürpark'a geldi. Ahmad ve ailesi geceyi akrabalarının bulunduğu bir çadırda konakladı. Ahmad bugün görevlilerden kendisi ve ailesi için çadır ve ısıtıcı istedi. Kimliğini görevlilere veren Ahmad saatlerce sırada bekledi. Bir türlü kendisine sıra gelmeyince Ahmad görevlilere, "Bir Türk gelince kimliğimi en alta koyuyorsunuz, onunkini en üste" diyerek tepki gösterdi. Kısa süreli tartışma yaşanınca sinirlenen ve umudunu yitiren Ahmad kimliğini alarak çadır ve ısıtıcı almaktan vazgeçti.
Ahmad'la konuşuyoruz... Kendisi yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: "Suriyeliyim diye bunu yapıyorlar. Saatlerdir burada çadır ve ısıtıcı bekliyorum. Bir türlü sıra bana gelmedi. Bir Türk gelince onun kimliğini en başa alıyorlar, benimkini en sona. Sonra da onların isimlerini okuyorlar. Bana 'Git buradan' diye bağırdılar. Bir Suriyeli kadın daha bekliyordu ona da aynısını yaptılar. Biz de insanız. Yabancıyız diye bunu yaptılar."
Suriye Deyrazor'daki evi bombardımanda yıkılınca 3 yıl önce Türkiye'ye sığındığını anlatan Ahmad ve ailesi şu an bir çadırda 8 kişi kalıyorlar. çadırda yaşıyorlar... Ahmad, şöyle diyor: "Kendim için burada yaşamıyorum. Çocuklarım ve ailem için buradayım. Biri iki, diğeri altı yaşında iki çocuğum var. Eşim de hamile. Her insan ailesini daha güzel yaşatmak ister. Ben de bunu istiyorum. Depremden dolayı insanlar sorun yaşıyor. Ama hepimiz kardeşiz. Ayrımcılık yapılması beni çok üzüyor."