Spor tarihinde bazen büyük sürprizlere rastlanır. Beklenti içinde olmadıklarımız zoru başarır ve herkesi yanıltır. Bir bakmışsınız bütün dünyada şok etkisi yaratmış. Bu öyle bir hikaye olmadı ne yazık ki. Bu kez normal şartlarda yürüdü her şey ve güçlüler kazandı. Los Angeles Lakers, 2020 NBA Finali'nde Miami Heat'i 6 maçta geçerek tarihindeki 17. şampiyonluğu kazanmış oldu. Böylelikle diğer yakanın devi Boston Celtics'i şampiyonluk sayılarında yakalamış oldu. LeBron James ise Finaller'in en değerli oyuncusu seçilerek üç farklı takımla şampiyonluk yaşayıp, üç farklı takımla finallerin en değerli oyuncusu seçilmeyi başardı.
Son NBA yazımda Finaller yeni başlıyordu ve yazımın kapanış cümlesi şu şekildeydi; “Bu seri 6'ncı maçı görecektir, hiç şüpheniz olmasın” ...ve evet, bu seri 6'ncı maçı gördü. Herkes Lakers'ın 4-0 süpürebileceğini veya en iyi ihtimalle 4-1 yani 5 maçta işi bitireceğini iddia ederken ben 6'ncı maçın oynanacağını söylemiştim. Buradan meslektaşlarıma samimiyetle seslenmek istiyorum ki, arkadaşlar lütfen maçları izlemeden, sadece iki istatistik inceleyerek NBA, hatta sporun herhangi bir dalı hakkında yorum yapmayın, görüş belirtmeyin. Şimdi şampiyonluğun hikayesine geri dönelim.
Her sene uzun uzun, kahramanlık hikayeleri içeren şampiyonluk hikayeleri yazılır. Ben de bu şekilde yazardım yazılarımı. Bu sezon biraz daha farklı bir pencereden anlatalım istiyorum. Biraz ezberleri bozalım.
Hikaye nerede başladı? Tamam, Lakers'ın 2018 yazında LeBron James'in gelişiyle er ya da geç bir şampiyonluk yarışı yaşayacağı aşikardı ama ateşin kıvılcımı neredeydi?
Saatlerimizi geri alalım ve kopartmış olduğumuz takvim yapraklarını kağıt atık kutusundan geri toplayalım. 2018 yazına dönelim birkaç dakikalığına. 4 yıldır ligi domine eden bir Golden State Warriors, güçlü olan kadro cephanesine Kevin Durant gibi nükleer silahı da eklemiş, önüne geçeni ezip geçiyor. LeBron James, Cleveland Cavaliers'ı 4 kez NBA Finallerine taşımış ama 2016 haricinde Golden State canavarına kaybetmiş, hatta ezilmiş. Bütün basketbol kamuoyunun ve seyircisinin aklında iki soru vardı:
“Bu iş nereye kadar böyle sürecek?”
“Bu devran ne zaman dönecek?”
O yaz LeBron James'in Los Angeles Lakers'la anlaşması ligin bütün dengelerini değiştireceği belliydi ama asıl değişim 2019 yazında yaşandı. Golden State finallerde sakatlıklardan ötürü şampiyonluğu Toronto Raptors'a kaybetti ve her şeyin seyri bunla tamamen değişti. Kevin Durant aldı başını Brooklyn Nets'le anlaştı. Üzerine sakatlık ve eksiklerden kaybedilen bir sezon daha. Lakers, bu sezon başı Anthony Davis'i de kadrosuna katarak Batı Konferansı'nda kaybettiği tahtı geri almaya kararlıydı.
2020 felaket bir sene oluyor. Korona ile yaşanan pandemi süreci zaten dünyayı tamamen sarstı diyebiliriz. Ama 2020'nin başlangıcı NBA açısından karanlıktı. Ocak ayında önce eski efsane NBA komisyonleri David Stern'ün ölüm haberi şok etti. Üzerine NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 2-3 basketbol oyuncusundan biri olan Kobe Bryant'ın bir helikopter kazanasında 41 yaşında hayatını kaybetmesi ise dünyanın altını üstüne getirdi.
Sezon başlarken Lakers zaten tek bir hedefle yola çıkmıştı. Ama Kobe Bryant'ın ölümüyle bu sezon şampiyon olmanın başka bir anlamı olacaktı.
LeBron James'e bir parantez açacağız muhakkak ama öncelikle Lakers'ın takım profili üzerinden bir şeyleri okumak lazım. Lakers, 17'nci şampiyonluğunu kazandı ve Boston Celtics'i şampiyonluk sayılarında yakaladı. Teknik olarak bu böyle olsa da 'fiilen' Lakers, Boston Celtics'i çoktan geride bıraktı. Çünkü baktığınızda Boston Celtics, şampiyonluklarının büyük bir bölümünü nostaljik dönemde kazandı. Lakers ise modern zamanları adeta domine etti diyebiliriz. Boston ligi domine ettiğinde ligde 8 takım vardı. Lakers'ın ise 80'li ve 2000'li yıllarda şampiyon olduğu dönemlere baktığınızda takım sayısının 30 olduğunu ve çok fazla zorlu rakibin olduğunu görüyoruz. Kobe Bryant, 2016'da basketbolu bıraktığında Lakers'ta bir karanlık çağ yaşandığını söyleyebiliriz. Hatta bu karanlık çağın Kobe Bryant'ın oynadığı son 2 sezonda başladığını da hatırlatalım.
Lakers'ta patron Jerry Buss'ın ölümüyle yönetime geçen oğlu ve kızı aralarındaki anlaşmazlıklarla birlikte biraz da işi bilmezlik Lakers'ın yolunu kaybetmesine yol açmıştı. Magic Johnson göreve getirilmişti ve o da yarı yolda 'ben yokum' deyip çekip gitmişti. Basketbol operasyonları, normalde mesleği menajer olan Rob Pelinka'ya emanet edilmişti. Yani Lakers bildiğin kaybolmuştu. Onları bu süreçten çıkabilecek tek bir süper yıldız vardı ligde; LeBron James.
Gelelim LeBron James'e... LeBron James, Miami Heat, Cleveland Cavaliers ve Los Angeles Lakers olmak üzere 3 farklı takımla şampiyonluk yaşayıp üç farklı takımla NBA Finallerinin en değerli oyuncusu seçilmeyi başardı. Bu şampiyonluk LeBron James'in kazanmış olduğu toplamda dördüncü şampiyonluk oldu. Beş şampiyonluklu Kobe Bryant'ı yakalamak için bir, altı şampiyonluklu Michael Jordan'ı yakalamak için iki şampiyonluğu kaldı da diyebiliriz.
LeBron James'in ne kadar önemli oyuncu olduğunu herkes istatistiklerle okuyor genelde ama ben başka bir şey anlatmak istedim. LeBron James, NBA kariyerine Cleveland Cavaliers'la başladı. Cleveland Cavaliers, LeBron gelene kadar ligin en zayıf ve hatta en ezik takımlarından biriydi. LeBron sayesinde popüler oldu ve ilk kez NBA Finali yaşadı. Miami Heat'le anlaşana kadar ortam Miami'de dağınıktı ve bir geldi Miami üst üste 4 NBA Finali ve iki şampiyonluk yaşadı. LeBron ayrıldı ve Miami'de tam bir kaos yaşandı. Cleveland, yarışta değildi LeBron oraya geri dönene kadar. Döndü ve 4 kez üst üste NBA Finali ve 1 şampiyonluk yaşadı. Ayrıldı ve Cavaliers yeniden dibe düştü. Az evvel anlattığım gibi LeBron gelene kadar Lakers'ta adeta bir karanlık çağ yaşanıyordu. Bugün ise hikaye nereye gelmiş vaziyette bir düşünelim. LeBron James'in ayak bastığı her yere değer kattığını ve çok fazla fark yaratan bir oyuncu olduğunu söylemeliyiz.
Lakers'ın, idari yönden hatalar yapmadığı, tuhaf sakatlıklar yaşanmadığı ve tabii ki önümüzdeki sezon oynandığı sürece en azından bir şampiyonluk daha kazanacağını iddia edebiliriz. Ne sezondu ama geri bıraktığımız, öyle değil mi? Lig başladı, oynanıyordu, David Stern ve Kobe Bryant'ın ölümü, korona ve pandemi süreci, ertelenen lig, nasıl oynanacak düşünceleri, sistem geliştirme yöntemleri, çözüm süreçleri, Walt Disney Land'da 'bubble' çözümü yani karantina içinde kampüs projesi ve oynanan ligin kalan süreci. Öyle ya da böyle ben ligin en büyük favorisinin Lakers olduğunu iddia ediyordum. Lakers'ın bu sezon şampiyon olacağının kokusu sezon başından beri sızıyordu.
Bir sezon daha bitti ve bir hikayenin daha sonuna geldik. 2020 NBA şampiyonu Los Angeles Lakers oldu.
Bu arada şuraya bir not düşelim; Okuyucularımıza yazılarımıza olan ilgisinden çok teşekkür ederiz. Bu playofflar ve Finaller sürecinde çok talep edilen Pat Riley yazısını çok yakın zamanda yazacağız. Şimdilik sevgiyle kalın.