Suruç'ta katledilen Okan Pirinç'in annesi Nuray Pirinç: Patlamayı duyunca sakat kalsa da yaşasın diye dua ettim

Okan Pirinç… Oyuncak götürmek için çıktığı yolda hep 17’sinde kalan gençlerden biri… Heyecanla sonucunu beklediği üniversite sınavı ölümünden 3 gün sonra açıklanmış; Okan hedefindeki üniversiteyi, İstanbul'u kazanmıştı… Suruç'un yıldönümünde annesi ve arkadaşı onu anlattı.

Abone ol

Burcu Özkaya Günaydın

HATAY - 20 Temmuz 2015 yılından beri Suruç Şanlıurfa’nın bir ilçesi olarak anılmıyor sadece. Kobane’de savaştan etkilenen çocuklara oyuncak götürmek için Suruç’ta buluşan 33 gencin bombayla katledilmesi geliyor akıllara… Kimisi 17’sinde kimisi 20’sinde 33 düş yolcusu… Hepsinin bir hikayesi, hayali vardı. Okan Pirinç de o gençlerden biriydi. Çok gitmek istediği üniversiteyi kazandığını, yaşamını yitirdikten 3 gün sona öğrendi annesi ve arkadaşları… Oğlunu kaybettikten sonra saçlarını bir daha boyamamış Nuray Pirinç “Bir gecede üzüntüden saçlarım beyazladı derlerdi de inanmazdım. Bir gece de olmasa da çok kısa zamanda beyazladı saçlarım” diyor. Okan’ı; annesi arkadaşlarının sözünden dinleyelim…

“İnsan her şeye alışıyor elbet ama acısı hiç kapanmıyor… Her evladın yeri başkadır ve asla başka bir şeyle dolmaz. İpek saçlım gittiğinden beri yeri hiç dolmadı, dolmayacak da…” Okan’ı anlatmaya bu sözlerle başlıyor Nuray Pirinç… En çok da üniversite sınavını kazandığını görememesi dokunmuş Nuray anneye: “Oğlumun en çok istediği şeydi üniversiteye gitmek. Hedefi İstanbul, Ankara, İzmir’di ama evde çok ders çalışmazdı. Sen üniversiteyi zor kazanırsın diyordum ‘sen rahat ol anne ben kazanırım’ demişti. Dediğini yaptı hem de İstanbul’u kazandı. Suruç’a gitmeden önce ‘anne inşallah erken açıklarlar burada öğrenirim; Suruç’ta telefon çekmez belki’ diyordu… Okan gittikten 3 gün sonra açıklandı sonuçlar. Keşke başardığını görseydi…”

Okan Pirinç'in annesi Nuray Pirinç

'OĞLUMUN BEDENİNİN PARÇALANMADAN GELMESİNE ŞÜKRETTİM'

Oğlunun gitmesini istememiş Nuray Pirinç, 5-10 kişiyle iş yapılmayacağını, dünyayı değiştiremeyeceğini söylemiş ama Okan’ı ikna edememiş; “ 'Sen merak etme anne Türkiye’nin her tarafından katılım olacak kalabalık olacağız. Suruç’a gideceğim o çocuklara oyuncakları götüreceğim' demişti. İpek saçlı oğlum nereden bilsin böyle olacağını. Patlamayı öğrenince çok dua ettim yaşasın sakat kalsın diye… Ben bakardım ona yeter ki hayatta kalsaydı. Ya da keşke bende gitseydim onunla ben de ölseydim bu acıyı yaşamasaydım. Bunlar içimden çok geçti. 5 yıl geçti alışıyorsunuz ama acısı hiç bitmiyor, bitmeyecek de.. Oğlum cenazesi geldiğinde neye şükrettim biliyor musunuz, bedeninin parçalanmadan gelmesine. En azından kolunu bacağını bir yerlerden toplamadılar dedim. Bu gencecik çocuklardan ne istediler bilmiyorum..”

Oğlu Okan’ın gitmeden önce katıklı ekmek istediğini söyleyen Nuray anne: “Kalabalık olacağız tüm arkadaşlar katıklı ekmekten yesin istiyorum, fazla yap anne demişti. Ben de istediğinden fazlasını yaptım yetiştirdim ona. Suruç’tan beni arayıp ‘biz vardık ben iyiyim, katıklıların hepsini yedik. Sen yine arayacağım' dedi. Bir daha arayamadı. İyi ki de katıklıyı yapmışım, arkadaşlarıyla yemişler. Yoksa hep hatırlayıp üzülecektim.”

'MEZARA GİDİP OKAN'LA KONUŞUYORUM'

Nuray Anne Okan'ın hiç unutamadığı bir anısını da şöyle aktarıyor: “Suruç’a gitmeden iki gün önceydi, mutfaktaydım. Yanıma geldi 'anne bir gün ölürsem beni gömmeyin yakın' dedi. Ablası kızdı 'annemi üzmek için mi böyle konuşuyorsun' diye, 'yok abla lafın gelişi' dedi. Bu konuşmayı unutamıyorum belki de farkında olmadan vedalaştı benimle diye düşünüyorum.” Nuray Anne rahatlamak için sık sık mezara gidiyor. Canı her sıkıldığında soluğu mezarda alıyormuş.. Oğluyla konuşup, çiçeklerini, çam ağacını suluyormuş… Suruç davasında bir adalet sağlanacağına dair bir umudu yok Nuray Anne'nin: “Yapan da öldü ama asıl sorun bu olayı yaptıranlar, arkasındakiler. Benim bu davadan bir adalet beklentim yok.”

.

'BAZILARI GÜLÜŞÜYLE ORTAMI ISITIR, OKAN DA ÖYLEYDİ'

Okan’ı beraber siyasi çalışma yaptığı Mert Aslanyürek’le konuştuk.. Okan’la Mert 2013 yılında tanışmışlar. Tanıştıklarından kısa bir süre sonra Gezi Direnişi başlamış. Mert’le Okan Gezi’de de yan yana olmuşlar, 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin çalışmalarında da beraber çalışmışlar…

Mert, Okan şu sözlerle tarif ediyor: “Hani bazı insanlar bir gülüşüyle ortamı ısıtır ya işte Okan da gerçekten gülüşü, içtenliği, fedakarlığı ile aramızdaydı. Ve mücadeleciydi. Demokratik lise mücadelesinde Okan’ın çok emeği vardır. Berkin Elvan öldüğü gün liselerde büyük isyanlar çıkmıştı. Okan, okulu Karaçay Bedi Sabuncu Lisesi’nden arkadaşlarını Uğur Mumcu Bulvarı’na yani yaklaşık 10-15 km yolu yürüyerek getirmişti. Onu hatırlayınca hep azmi, mücadelesi geliyor.”

'SURUÇ'UN DÜŞÜ YARIM KALMAYACAK'

Mert, Okan’ı en son Suruç’a gitmek için otobüse bindiğinde görmüş, son sarılması olduğunu bilmeden sarılmış Okan’a… Okan’ın en son sosyal medyada paylaştığı fotoğrafın ikisinin fotoğrafı olduğunu belirten Mert Aslanyürek: “7 Haziran dönemi çekildiğimiz bir fotoğraftı. Ölenlerin fotoğrafları ilk paylaşıldığında o fotoğraf paylaşılmış. Beni uzaktan tanıyan, Suruç’a gitme ihtimalimin olacağını düşünenler benim de Suruç’ta öldüğümü sanmışlar. Sonra zaten netleşti durum.” Suruç’a gidenlerin savaşa, ölüme karşı olan gençler olduğunu söyleyen Aslanyürek, son olarak şunları belirtti:

"Suruç’a oyuncak götüren bu gençler, savaşa karşı olan barışı, yeni bir dünyayı düşleyen gençlerdi. Bu düşü vurmaya çalıştılar. Okan da diğer giden gençler de bedenleri olmasa da bugün mücadelenin içinde düşleriyle, ruhlarıyla bizimleler. Suruç’un düşü yarım kalmayacak.”