Sur'un 8 mahallesinde ders zili çalmayacak
2017-18 eğitim öğretim yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ise 8 mahallede bulunan okullarda ders zili çalmayacak. Çünkü çatışmaların yaşandığı 6 mahalledeki okullar ya karakol olarak kullanıldı ya da çatışmalarda hasar gördü. Alipaşa Mahallesi ise kentsel dönüşüm projesi nedeniyle boşaltıldığı için okulların açılıp açılmayacağı henüz belli değil.
DİYARBAKIR - Yaz tatili bitti ve okullar açılıyor. Okullar çocuk sesleriyle şenlenmedi henüz ama öğretmenler, kendi okullarında yeni öğretim yılı için düzenlenen seminerlere katılmaya başladı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki okullarda ise durum biraz farklı. Mayıs ayında camiden yapılan duyuru ile Sur’un Alipaşa ve Lalebey mahallelerinin boşaltılması istendi. Kentsel dönüşüm projesi ile iki mahalledeki evler yıkılacaktı. Olağanüstü Hal’in ilanından sonra çıkarılan Acele Kamulaştırma Yasası, mahalle sakinlerinin itiraz hakkını da elinden almıştı.
Yıkım ekibi, Mayıs ayından bu yana Alipaşa ve Lalebey’de oturanların evlerini boşaltması için çeşitli girişimlerde bulundu. Elektrik ve sular kesildi, mahallelerde polis ve zırhlı araçlar bekletildi ve en son iki mahallenin etrafı bariyerlerle çevrildi.
Baskıya dayanamayan kimi mahalle sakini evini boşaltmak zorunda kaldı, kimi evini terk etmemek konusunda ısrarcı davranıyor. Bu da mahallelerde zaman zaman tansiyonun yükselmesine, ev sahipleri ile polisin karşı karşıya gelmesine neden oluyor. Ama bütün itirazlara rağmen evlerin yıkımı devam ediyor.
Sur ilçesindeki okullar, işte bu koşullarda eğitim öğretim yılına giriyor.
SUR’DA ÖĞRENCİ OLMAK
Mayıs ayından bu yana mahallerde devam eden gerilim ve yıkım, Sur ilçesindeki okullarda okuyan öğrencileri nasıl etkiliyor? Bu soruyu, Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eş Başkanı Recep Şimşek’e sorduk. Şimşek, geriye giderek çatışmalı süreçle birlikte Sur ilçesinde eğitim öğretimin doğru dürüst yapılamadığını anlattı.
Şimşek, şunları söyledi: “Çatışmanın yaşandığı mahallelerle birlikte Sur ilçesinin 6 mahallesi bildiğiniz gibi hâlâ yasak. Basına yansıyan fotoğraflardan bu altı mahalleden geriye pek bir şey kalmamış. 2015’te başlayan çatışmalar nedeniyle bu okullarda eğitim yapılmadı. Okulların bazıları karakol olarak kullanıldı, bazıları çatışmalardan dolayı hasar gördü. Öğretmenler başka okullara norm kadro olarak gönderildi. Öğrenciler ise ailelerinin taşındığı mahallelerdeki okullara gittiler. Öğrenciler gittikleri okullarda uyum sorunu yaşadılar. Kendilerini ne yeni mahalleye ne de yeni okula ait hissetmediler ve bu nedenle psikolojik sorunlar yaşadılar. Çatışma ortamından kaçan çocuklar için bu süreci eğitimde kayıp yıllar olarak değerlendirmek mümkün.”
Şimşek, yıkılan 6 mahallede 15 okul olduğunu, çatışmalı süreçte 7 bin 450 öğrenci ve 300 öğretmenin etkilendiği bilgisini de paylaştı.
ALİPAŞA İLKÖĞRETİM OKULUNUN ÖĞRENCİLERİ
Mayıs ayında Alipaşa ve Lalebey’de evlerin boşaltılması istendiğinde okullar açıktı henüz. Aileler, çocukları okula gidemeyecek diye ayrıca endişelenmişlerdi. Devletin iki mahalleyi yıkma kararı aldığını belirten Şimşek, buradan göç etmek zorunda bırakılan çocukları zor bir eğitim yılının beklediğini söyledi.
Alipaşa İlköğretim Okulu hakkında şu bilgileri paylaştı: “Bayramdan eğitim semineri nedeniyle okullar açıldı. Yıkımın devam ettiği Alipaşa İlköğretim Okulu da açıldı elbette. Ama öğretmenler barikatları ve kimlik yoklamasını geçerek okula gidebildiler. Okulda su yok. Her tarafı böcekler basmış.”
Alipaşa İlköğretim Okulu’nda görevli olan öğretmenlere eğitimin devam edip etmeyeceği konusunda bilgi verilmemiş. Şimşek’in anlattığına göre, okul müdürü öğretmenlere velilerin listesini vermiş ve çocukların okula gelip gelmeyeceklerini öğrenmelerini istemiş. Alipaşa İlköğretim okulunda 1500 öğrenci eğitim görüyordu. Çatışmalı süreçle birlikte öğrenci sayısı 500’e inmişti. Evlerin yıkılmasından sonra okula öğrencilerin gelebileceğine ihtimal vermiyorum.”
SORUŞTURMALAR, İHRAÇLAR, SÜRGÜNLER
Recep Şimşek’le Eğitim Sen’e üye öğretmenlerin karşılaştığı sorunları da konuştuk. Devletin Anayasal yükümlülükleri olduğunu hatırlatan Recep Şimşek, şunları söyledi: “Devletin Anayasal görevleri var. Kiminle çatışırsanız çatışın, temel görevi vatandaşınıza karşı anayasal görevinizi yerine getirmek zorundasınız. Bu çatışmalı süreçte yaşam hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı göz ardı edildi. İnsanlar ekonomik olarak üretimden düşürüldü insanlar. Devlet bu konularda üstüne düşen görevleri yerine getirmedi. Biz Eğitim Sen olarak eylem kararı aldık ve suçlu ilan edildik. Biz insanların can güvenliğinin sağlanmasını, çocukların eğitim hakkının gözetilmesini istemiştik, bunlar korunsun istemiştik. Bu hatırlatmada bulunduğumuz için soruşturmadan geçirildik. 132 arkadaşımız bu nedenle ihraç edildi, 14 arkadaşımız aylarca tutuklu kaldı, 60’ın üzerinde üyemizin davası devam ediyor. Şu anda da 244 arkadaşımız sürgün edildi.”
Recep Şimşek, sendikaları üzerindeki baskılara rağmen halka, eğitim emekçilerine ve öğrenciler yönelik ihlaller gerçekleştiği sürece, bu politikaları deşifre etmeye devam edeceğiz. Bu bir demokratikleşme mücadelesidir, iktidardakiler demokratik bir işleyişe kavuşuncaya kadar mücadele devam edecek” dedi.