Susurluk hükümlüsü Bandırmalıoğlu'nun öldüğü çatışmayla ilgili aranan şüpheli Diyarbakır'da yakalandı

Susurluk Davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ile eski bir polisin öldürüldüğü İstanbul'daki çatışma nedeniyle aranan şüpheli C.K., Diyarbakır'da yakalandı.

Abone ol

DUVAR- İstanbul Kadıköy'de bir restoranda 21 Aralık'ta silahlı çatışma çıktı, Susurluk Davası'nda hüküm giyen eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ile Şahin Aslan isimli emekli bir polis öldü. 

Olayla ilgili soruşturmada bir şüphelinin Diyarbakır’da olduğu belirlendi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekipleri, saklandığı ev tespit edilen C.K., için akşam saatlerinde operasyon düzenlendi. Gözaltına alınan C.K., sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

ZİYA BANDIRMALIOĞLU KİMDİR? 

Ziya Bandırmalıoğlu, JİTEM davasında, 1993-1996 yılları arasında avukat ve iş insanlarının da aralarında olduğu 19 kişinin öldürülmesi ilgili davada, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski MİT'çi Korkut Eken ile Ayhan Çarkın'ın da bulunduğu eski özel harekat polisleriyle birlikte yargılandı. 19 sanık hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararı 5 Nisan 2021 tarihinde İstinaf Mahkemesi'nde bozuldu. Dosya Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı

ÇARKIN'IN İTİRAFLARI

Cinayetlerle yargılama 18 yıl sonra, polis memuru Ayhan Çarkın'ın itiraflarıyla başlamıştı. Bandırmalıoğlu davada eski MİT'çi Tarık Ümit'in kaçırılması ve öldürülmesi, Behçet Cantürk'ün öldürülmesi gibi eylemlerle suçlandı. Ancak Bandırmalıoğlu'nun ismi itirafçıların ifadelerinde Abdülmecit Baskın, Yusuf Ekinci, Fevzi ve Salih Aslan ile Savaş Buldan cinayetlerinde geçti. Ziya Bandırmalıoğlu bu dava kapsamında, 26 Ocak 2013'te tutuklandı ancak, 27 Kasım 2013'te tahliye edildi.

5 'FAİLİ MEÇHUL' CİNAYETTE ADI GEÇTİ

Ayhan Çarkın itiraflarında Bandırmalıoğlu'nun adı, Altındağ Nüfus Müdürlüğü'nde görev yapan Abdülmecit Baskın'ı, kendisinin aldığını, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu'na teslim ettiğini, daha sonra cesedinin Gölbaşı ile Ahlatlıbel arasında bulunduğunu öğrendiğini anlattı. Baskın'ın cesedi 1 Ekim 1993'te Ankara-Haymana yolu Yavrucak mevkiinde bulundu. 

Ankara'nın Gölbaşı ilçesi Karşıyaka Mahallesi'nde 24-25 Şubat 1994 yılında silahla öldürülmüş olarak cesedi bulunan Yusuf Ekinci ile ilgili olarak da itirafda bulunan Çarkın, maktulün Ayhan Akça, Alper Tekdemir, Ziya Bandırmalıoğlu ve Enver Ulu'nun bulunduğu ortamda öldürüldüğünü, kimin ateş ettiğini ise bilmediğini söyledi. 

Çarkın, Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım'ın 3-4 Haziran 1994'te Düzce'de Melen Deresi yatağında ölü bulunmalarıyla ilgili verdiği ifadelerde, Ziya Bandırmalıoğlu ile Duran Fırat arasındaki konuşmalardan, Savaş Buldan'ın bu kişiler tarafından öldürüldüğünü, yanında iki kişinin daha bulunduğunu duyduğunu söyledi.      

Davanın bir başka itirafçısı Doğan Özkan'ın ifadesinde ise Bandırmalıoğlu'nun adı geçti. Özkan Fevzi ve Salih Aslan'ın Düzce'de 1994'te ölü bulunmasına ilişkin, maktullerin Tarık Ümit, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu ve Semih Sueri tarafından bir galeriden alınıp gözleri bantlı halde Kızıltoprak'taki eve getirildiklerini, daha sonra Hendek'te infaz edildiklerini söyledi.

SUSURLUK DAVASI'NDA 4 YIL HAPİS CEZASI ALDI

Silah kaçakçılığıyla ilgili bir davada beraat eden Bandırmalıoğlu, 14 Ocak 1997'de Susurluk Davası kapsamında tutuklanacağını anlayınca dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi binasından kaçmıştı. Yakalanan Bandırmalıoğlu 1997 yılında Susurluk sanıkları arasında tutuklu olarak yer aldı yargılama sırasında polislikten ihraç edildi. Bandırmalıoğlu, İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen Susurluk davasında, aralarında İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Ayhan Akça'nın da aralarında olduğu 13 sanıkla birlikte yargılandı. 12 Şubat 2001'de 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Susurluk davasında verilen cezalar, 15 Ocak 2002'de Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti. (DHA/HABER MERKEZİ)