Susuzluk kapıda: Marmara Bölgesi’nde kısıtlamalar olabilir
Tarım ve sanayinin yoğun olduğu Marmara Bölgesi, susuzluğa karşı çözüm arıyor. Baraj doluluk oranlarının geçen yıllara göre düştüğü bölgede, tasarruf çağrıları yapılıyor.
Pelin Akdemir – Seçkin Sağlam – Tamer Yavuz
DUVAR - Türkiye nüfusunun üçte birini barından Marmara Bölgesi, önemli sanayi ve tarım bölgelerinin de başında geliyor. Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova olmak üzere 11 ilin yer aldığı bölgede, ülkedeki toplam konutların yüzde 34,15'i bulunuyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından yayınlanan verilere göre ise Türkiye'de 20 milyon 32 bin konut yer alıyor.
Bölge aynı zamanda ülke ekonomisinden de en yüksek payı alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Aralık 2022'de açıklanan verilere göre, bölgenin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’dan (GSYİH) aldığı pay yüzde 45,47. İmalatın yüzde 50’sini, ihracatın yüzde 64’ünü karşılayan bölge, yaza kuraklık tehdidi altında giriyor.
OCAKTA NİLÜFER BARAJI’NDA DOLULUK ORANI YÜZDE 0’A DÜŞTÜ
3 milyondan fazla nüfusa sahip olan Bursa’da da gündem kuraklık… Bursa'nın su ihtiyacının yüzde 85'i Nilüfer ve Doğancı barajlarından, yüzde 15'i de Uludağ pınar kaynaklarından sağlanıyor. Ocak ayı verilerine göre yıllık 60 milyon metreküp kapasiteli Nilüfer Barajı’nın doluluk oranı yüzde 0’a düşerken, 125 milyon metreküp kapasiteli Doğancı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 24’e geriledi. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (BUSKİ) 24 Mart verisine göre, Nilüfer Barajı yüzde 12, Doğancı Barajı yüzde 43 doluluk oranına sahip. Bursa Valisi Yakup Canbolat 22 Mart’ta yaptığı açıklamada, barajlara su girişi olmaması halinde kentin 80 günlük suyunun kaldığını açıkladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kentte bu sene düşen yağış miktarında geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 41 azalmanın söz konusu olduğunu belirtti. Aktaş, barajların içme suyu ihtiyacını karşılayamaz hale gelmesi durumunda mevcut 155 derin su kuyusuna ilaveten, 20 kuyuyu daha konumlandırmaya hazır olduklarını belirtti.
‘BARAJLARIN DOLMASI KURAKLIĞI ÇÖZMEZ’
Belediye gelecek yağışların barajları doldurmasını beklerken Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı ve Göl Uzmanı Dr. Erol Kesici, yağış beklemenin kuraklığı çözmeyeceğini ifade etti. Su yönetiminde yapılan hatalara dikkat çeken Kesici, “Suyun doğada bir çevrimi var. Dere yataklarına ev yaparak, yeraltı suyunun akış sistemini değiştirerek, ağaçları keserek, göllerin, derelerin kurumasına neden olarak suyun çevrimine engel olmaktayız” diye konuştu.
Yağışın olması için suyun olması gerektiğini ifade eden Kesici, kentlerde yağışın azalmasının veya yağışların sel şeklinde olmasının sebebinin betonlaşma olduğunu vurguladı.
Kesici, 2021 yılında Bursa’da yaptığı araştırmaları şöyle aktardı: “Bursa’da kuraklığı yaşamak, susuz kalmak akıllara durgunluk verecek bir şey. 2021 Aralık’tan itibaren Bursa çok iyi yağış almıştı. Bunun iyi bir fırsat olduğunu, suyu iyi yönetmemiz gerektiğini söylemiştik. Suyu iyi yönetemediğimiz için aradan çok geçmeden kuraklığı yaşadık. Sadece barajların dolmasıyla kuraklığı bitirmiş olmuyoruz. Su kirletilerek de yok oluyor. Şu anda toprağa düşen yağış, toprağın kızgın olması nedeniyle buharlaşıp gidiyor. Buharlaşma oranı giderek artıyor.”
‘KURAK İKLİMDE BOL SUYA İHTİYAÇ DUYAN MEYVELER YETİŞTİRİLİYOR’
Mevcut su kaynaklarının yüzde 80’inine yakınının tarımda kullanıldığını hatırlatan Kesici, Bursa gibi kurak iklime sahip kentlerde sulak tarımın yapılmaması gerektiğini söyledi. Kesici, buna rağmen kentte bol suya ihtiyaç duyan tropik meyvelerin yetiştirildiğini kaydetti: “İsterseniz 365 gün yağmur yağsın biz kuraklığı önleyemeyiz. Çünkü suyu ve tarımı iyi yönetemiyoruz.”
İnsanları evinde su tasarrufu yapmaya çağırmayı ‘üzücü’ olarak niteleyen Kesici, evlerde kullanılan suyun yüzde 10'dan ibaret olduğunu belirtti.
‘KUYU SUYUNUN VERİLDİĞİ SUDA KÖTÜ TAT VE KOKU VAR’
Bursa Su Kolektifi üyesi Caner Gökbayrak, plansız nüfus artışının olduğu kentlerde sorunların başında susuzluğun geldiğini söyledi. Gökbayrak, yüzde 24’e kadar gerileyen Doğancı Barajı’nın fazla yağış olmamasıyla birlikte iki ay içerisinde yüzde 43 doluluk oranına yükselmesini kuyu suyunun kullanılmasına bağladı. Yeraltı suyunun 200 metrelere kadar çekildiğini belirten Gökbayrak, kuyu suyunun verildiği bölgelerde suyun tadının ve kokusunun kötü olduğunu söyledi. Çınarcık Barajı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne ve Devlet Su İşleri’ne verdikleri dilekçelere gelen yanıtların çelişkili olduğunu aktaran Gökbayrak, şöyle konuştu: “Belediyenin yaptığı açıklamada yıllık 145 milyon metreküp Çınarcık Barajı’ndan alım planı var. Gelen yanıtta ise yapım işinin üç yıl süreceği ve günde 300 bin metreküp su alınacağı belirtiliyor. Bunu yıllık hesapladığımızda 109,5 milyon metreküp su alımı olduğunu görüyoruz. Geriye kalan kısım neden projelendirilmiyor? Devlet Su İşleri’ne verdiğimiz dilekçeye gelen yanıtta 75 milyon metreküp suyun taşınması için gerekli projelendirme çalışmaları tamamlanıp belediyeye su gönderildiği belirtildi. DSİ, ayrıca 70 milyon metreküp suyun sanayi için projelendirildiği ifade ediliyor.”
‘TARIMSAL SULAMADA KISITLAMALARIN YAŞANMASI KAÇINILMAZ OLACAK’
2022 verilerine göre, yaklaşık 560 bin nüfusa sahip Çanakkale’de de baraj doluluk oranları alarm veriyor. Çanakkale’de Devlet Su İşleri’ne ait dokuz baraj ve 27 gölet ile İl Özel İdaresi’ne ait 30 adet gölet bulunuyor. Toplamda 66 adet su depolama tesisi ile evsel ve tarımsal sulama ihtiyacını karşılıyor. Ancak bu yıl hiçbir su depolama tesisinde yüzde 100 doluluk oranına ulaşılamazken, Çanakkale merkezin tek su kaynağı olan Atikhisar Barajı’nda doluluk oranı yüzde 50’nin altında kaldı.
Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı ve ziraat mühendisi İrfan Mutluay, “Baraj ve göletlerimizin su seviyelerinde ve hacimlerinde geçmiş yıllara oranla ciddi azalmalar olduğunu, su seviyelerinin ortalama yüzde 50’nin altında olduğunu görüyoruz. Mayıs ayı sonuna kadar beklenen yağışların düşmemesi halinde tarımsal sulamada kısıtlamaların yaşanılması kaçınılmaz olacaktır” dedi.
‘ÇELTİK EKİMİNİN YASAKLANMASI GÜNDEME GELEBİLİR’
Çanakkale’de yaşanan susuzluk sorunun, özellikle tarımsal sulama dönemlerinde kendini göstermesi bekleniyor. Kentte yaygınlaşan çeltik ekimini hatırlatan Mutluay, “Böylesi bir durumda baraj ve göletlerin bazılarında sulama alanlarında sabit tesisler dışında su verilememesi gibi kararların alınması olasıdır. Bunun dışında; Merkez, Ezine, Biga ilçelerinde çeltik komisyonlarınca, bitki su tüketimi fazla olan çeltik ekim alanlarında daralma ya da tamamen çeltik ekiminin yasaklanması yönünde kararlar alınabilir. Baraj ve göletlerde sulama şebekesi açık olan sistemlerin kapalıya dönüştürülmesi, bireysel sistem tertiplerinde, salma sulamadan vazgeçilmesi, sulama randımanları yüksek, modern basınçlı yağmurlama-damlama sistemlerinin kullanılması, ürün deseninde su tüketimi az olan bitkilere yer verilmesi su tasarrufu açısından önemlidir” diye konuştu.
‘MADENCİYE VERECEK SUYUMUZ YOK’
Su kaynaklarının tarımsal üretimin vazgeçilmez unsuru olduğunu ifade eden Mutluay, Çanakkale ve çevresindeki madencilik faaliyetlerini hatırlatarak, “Kazdağları ve Biga Yarımadası’ndaki metalik madencilik faaliyetleri ve termik santraller su kaynaklarının tüketimi açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, altın-gümüş gibi metalik maden işletmeciliğinde 1 ton cevher için 4 ton suya ihtiyaç olduğunu, yine termik santrallerde soğutma suyu ihtiyacı için yüksek miktarlarda suya ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla, kent ekonomisini ve yaşamını bu kadar yakından ilgilendiren ve bir takım kısıtlamaların hayata geçirildiği, birçok köyün yeteri miktarda ve içilebilir suya ulaşamadığı bir dönemde ne madenlere, ne de termik santrallere verecek bir damla bile suyumuz yok” ifadelerini kullandı.
‘ÇANAKKALE’DE TEDBİRLERİN SÜRESİ UZATILABİLİR’
Çanakkale Belediyesi, encümen kararı ile su tasarrufuna yönelik bir dizi önlemler alarak bunları kamuoyuyla paylaştı. Suyun kullanımına ve tasarrufuna yönelik tedbirler konusuna da değinen Mutluay, “30 Nisan tarihi itibariyle kentin su ihtiyacını karşılayan Atikhisar Barajı’nın doluluk seviyesine bakılarak belediye encümenince yeniden değerlendirme yapılacak. Su rezervinin kritik seviyelerin altına düşmesi halinde, belediye encümeni almış olduğu tedbirlerin süresini uzatabilir” dedi.
Önceliğin yerüstü su kaynakları olduğunu vurgulayan Mutluay, Atikhisar Barajı’nın hem evsel kullanımda hem de tarımsal sulamada tek su kaynağı olduğuna dikkat çekti. Alternatif su kaynaklarına yönelmenin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Mutluay, yeraltı araştırması yaptıklarını söyledi. Mutluay, şöyle devam etti: “Çanakkale Belediyesi olarak alternatif su kaynaklarına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. 73 noktada jeofizik etüt yaptık. Yedi adet deneme kuyusu açtık. Bu kuyuların dördünde gerek su verimi, gerekse su kalitesi yönünden olumlu sonuçlar aldık. Toplam debisi 100 litre/saniyenin üzerinde debisi olan yeraltı su kaynaklarına sahip olduk.”
‘PARK VE BAHÇELERİN SULANMASINDA ŞEBEKE SUYUNDAN VAZGEÇMEK İSTİYORUZ’
Park ve Bahçeler Müdürlüğü hizmet binasının arka tarafında 300 metreküplük bir depo yaptıklarını dile getiren Mutluay, suyu buradaki alanda depolayıp buradan da içme suyu arıtma tesisine terfi ettireceklerini söyledi. Mutluay, “İhtiyaç duyulması halinde de kent şebekesine vererek halkımızın kullanımına sunacağız. Ayrıca Park Bahçeler Müdürlüğü’nün hizmet alanı içerisinde yer alan kuyumuzdan öncelikle Sarıçay ve Troya caddesi civarında buluna yeşil alanların sulanmasında yararlanacağız. Sonrasında da Ahmet Piriştina Caddesi’ne paralel ayrı bir hatla Esenler Mahallesi’ndeki peyzaj alanlarının su ihtiyacını karşılamayı planlıyoruz. Park ve diğer yeşil alanların sulanmasında şebeke suyu kullanımından aşamalı olarak vazgeçmek istiyoruz” diye konuştu.
'13 OLAN KUYU SAYISINI 16’YA ÇIKARACAĞIZ’
Türkiye’nin Avrupa ile sınırında bulunan, 415 bin nüfusa sahip Edirne kenti de susuzluğa karşı tedbirler almaya başladı. Kadıköy Barajı’nda doluluk oranı yüzde 8. Ancak ölü hacim hesaba katıldığında kullanıma sunulabilecek doluluk oranı yüzde 4 ki bu da yaklaşık 3 aylık su ihtiyacını karşılayacak bir orana tekabül ediyor.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, herkesin mümkün olduğu ölçüde gerek evlerde, gerek işyerlerinde suyu tasarruflu kullanması gerektiğini söyledi.
İçme suyu ihtiyacı açısından sorun yaşamamak için 13 olan kuyu sayısını, tedbir olarak 16'ya çıkaracaklarını belirten Gürkan, barajların doluluk oranlarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bugün itibariyle Kayalıköy Barajı’nın yüzde 38'i dolu, 53 milyon metreküp su var. Yine bizim yedek rezervimiz olan Süloğlu Barajı 43 milyon metreküp, yüzde 71'i dolu ama Süloğlu çok eski bir baraj. Oradan mecbur kalmadıkça su almıyoruz. Kentimize yine su sağladığımız 13 tane içme suyu kuyumuz var. Ama suyu buradan çıkardığımızda elektrik maliyetimiz artıyor. Bu nedenle mecbur olmadıkça buradan su kullanmak istemiyoruz ama 13 olan kuyu sayımızı tedbir olarak 16'ya çıkaracağız. Paşaçayırı mevkiinde bulunan kuyularımızı şehre taşımak için 600’lük bir hattın yanına 700’lük bir hat da çektik. Yani günlük içme suyu ihtiyacımızın yüzde 70'ini depolara taşıyabileceğimiz bir sistem oluşturduk. Edirne'nin yıllar sonrasını planlayarak bu hatları yaptık. Edirne olarak çok fazla su sıkıntımız yok ama bu, suyu rastgele kullanabileceğimiz anlamına gelmiyor.”
‘YERALTI SU KAYNAKLARININ SADECE İÇME SUYU AMACIYLA KULLANILMASI GEREKİR’
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren ise kentin içme suyu ihtiyacının karşılandığı Kayalıköy Barajı’nda doluluk oranının geçen yıla kıyasla yüzde 44 düştüğünü hatırlattı. Eren, gelecek nesillere nitelikli içme suyu kaynakları bırakabilmek için yeraltı su kaynaklarının sadece içme suyu amacıyla kullanılması gerektiğini belirtti. Eren konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Kırklareli ve Tekirdağ’daki barajların dolulukları da bizden daha aşağılarda görünüyor maalesef. Trakya’nın doluluk oranının yüzde 50’nin altında olması sıkıntılı bir yaz geçireceğimize işaret ediyor."