Taekwondocu Nur Tatar Askari: Kadının gücünü tüm dünyaya duyurdum

Türkiye’de taekwondo dendiğinde akla gelen ilk birkaç isimden biri Nur Tatar Askari. Sporcunun elde ettiği ‘sayısız’ madalyalar onun başarısının somut örneği. Bu sayısız madalya durumu sadece bir örnekten ibaret değil. Askarinin madalyalarını saymaması onun bir totemi.

Milli taekwondocu Nur Tatar Askari, dünya ve olimpiyat sıralamasında zirvede. Topladığı puanlarla hem dünya hem de olimpiyat sıralamasında birinci sırada yer alan Askari, 12 aydır herhangi bir kulübe bağlı olmadan çalışıyor. Sporcu, İran Milli Takımı ile taekwondoda dünya ve Asya şampiyonluğu bulunan eski sporcu eşi Mehran Askari antrenörlüğünde çalışmalarını sürdürüyor. Milli sporcu, “Kendi imkanlarımla çalışıyorum. Güçlüyüm, başarıyı hiç kolay yakalamadım. Ve şu an gördüğüm, yolunu gözlemlediğim tek hayalim altın madalya” diyor.

Askari ile olimpiyat yolundaki spor serüvenini ve hedeflerini konuştuk.

Nasıl ve ne zaman kesişti yolunuz taekwondo ile?

Taekwondoya abim sayesinde başladım. Ona özenerek istedim. Ailemin sporcu olması benim çok büyük avantajımdı. Babam profesyonel futbol abim ise taekwondo yapıyordu. Ailem her zaman beni çok destekledi ve sonuna kadar yanımda oldu.

‘VAN’DA KOŞULLAR ÇOK ZORDU’

Van’da doğup büyüdünüz. Orada taekwondo için koşullar nasıldı?

Van’da taekwondo koşulları çok zordu. Kız çocuklarının o zamanlar spor yapmasına karşı çıkan çok kişi oldu. Ama ailem her zaman başaracağıma inandı. Kendimi korumam, savunma sporunu öğrenmem için arkamda durdular. Hep erkek partnerlerimle antrenman yapıyordum. Bu kadar başarılı olmamdaki en büyük nedenlerden biridir bu.

Aileler genelde çocukları için garanti meslekleri tercih ederler. Türkiye şartlarında bir ailenin çocuğunu profesyonel sporcu olarak yetiştirmeyi kabullenmesi de çok sık rastlanan bir durum değil ne yazık ki. Sizde nasıl gelişti süreç? İlk zamanlarda nasıl karşıladılar, şimdi nasıl bakıyorlar?

Ben sporu seviyordum. Ailem devam etmeyi de bırakmayı da bana bıraktı. Hem okulumu okudum hem sporumu yaptım. Şimdi hem öğretmenim hem şampiyon bir sporcu. Bu konuda ailem bana hayatta hiçbir şeyin garantisi olmadığını öğretti. Sadece mutlu olduğum ve kendimi iyi hissettiğim işi yapmam gerektiğini öğrettiler bana.

‘TÜRKİYE’NİN BAŞARIDA SINIRI YOK’

Bu anlamda ailelere nasıl bir mesaj verirsiniz?

Gelecek neslin bu ülke için yaptığı her başarı onların ellerindedir. Türkiye’nin tüm dünyadaki başarısının sınırı yoktur. Çocuklarına söz hakkı vermelerini ve istedikleri iş ve branşta başarılı olacaklarını kendilerinin görmelerini isterim.

Sizi hangi yönleriyle cezbetti bu spor dalı?

Taekwondo bir savunma sporu benim için bir aşk, tutku. Taekwondo yaptıgımda tüm stresimi atıyorum, pozitif enerji doluyorum ve mutlu oluyorum. Taekwondo aşk, bununla gelen madalya mükemmel bir duygu.

Hobi olarak da kalabilirdi ama siz adınızı hem Türkiye’de hem de dünyada duyuruyorsunuz bu spor aracılığıyla. Bu spor dalı hangi noktada hobi olmaktan çıktı sizin için?

Başarı almaya başladığım noktada hobi değil artık meslek oldu benim için.

Hayatınıza nasıl katkıları oldu taekwondonun?

Taekwondo hayatımda bana maddi manevi birçok başarı kattı. Sosyal hayatım, kendime olan güvenim, duruşum… Kariyer ve birçok kişinin sahip olmak istediği özellikler.

İyi bir taekwondo sporcusu olmak neleri gerektiriyor?

İyi bir taekwondocu olmak iyi bir uyku iyi bir beslenme ve iyi bir disiplin gerektirir.

Bir kadın olarak taekwondo ile uğraşıyor olmanız ön yargılarla karşılaşmanıza sebep oluyor mu?

Ben kadının gücünü tüm dünyaya duyurdum. İnsanlar artık taekwondocu olmama en büyük tepkileri “Beni döver misin?” oluyor!

Eşiniz aynı zamanda antrenörlüğünüzü de yapıyor. Bir antrenörün sporcu için önemini nasıl anlatırsınız? Antrenör-eş ilişkinizi dengelemekte zorlandığınız oluyor mu?

Eşimle antrenman yapmak çok zor ama bir o kadar da keyifli. Profesyonel bir hayat yaşıyoruz. Evimizdeki hayatımızla antrenman hayatımızı ayırıyoruz. Bir antrenörün sporcu üzerindeki doğru antrenman sistemi çok önemlidir. Sen çalışırsın, ama o doğru ve yanlışı görür. Sen başarırsın ama antrenör o noktaya çıkarmak için çok fazla emek verir.

İlk madalyanızı 2002 yılında aldınız. Ardında sayısız madalya elde ettiniz. Bu madalyaların sizin için önemi nedir?

Sayısız olmasıdır. Rekor kırmak istiyorum. Tarihe geçmek ve ülkemi tüm dünyaya tekrar tekrar duyurmak, İstiklal Marşımızı okutmak istiyorum.

2012 Londra Olimpiyatları ve 2016 Rio Olimpiyatları’na katıldınız ve madalyalar elde ettiniz. Bu yarışları nasıl tarif edersiniz? Şu an dönüp baktığınızda neler görüyorsunuz?

Evet Tokyo’ya hazırlanıyorum çok zorlu bir sürecim var önümde. Her koşulda o madalyaya, eksik olan madalyaya ulaşmak istiyorum. London 2’nci Rio 3’üncü, Tokyo 1’inci olsun istiyorum. Kariyerimde kalan tek madalyam.

'12 AYDIR KENDİ İMKANLARIMLA ÇALIŞIYORUM’

Tokyo 2020 Olimpiyatları yolcususunuz. Nasıl bir programlama yaptınız sonrası için?

Herhangi bir kulübe bağlı değilim 12 aydır. Kendi imkanlarımla çalışıyorum. Güçlüyüm, başarıyı hiç kolay yakalamadım. Ve şu an gördüğüm, yolunu gözlemlediğim tek hayalim altın madalya.

Herhangi bir kulübe bağlı olmadan çalışmanın zorluklarını yaşıyor musunuz? Bir kulüple anlaşmayı düşünüyor musunuz?

Bu süreçte herhangi bir kulüple anlaşır mıyım bilmiyorum. Bu konuda Türkiye’deki kulüplerin yetersiz ve isteksiz olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de yeterince tanındığınızı ve kıymet gördüğünüzü düşünüyor musunuz?

Türkiye’de yeterince tanındığımı düşünmüyorum. Tüm milli sporcu arkadaşlarımla ülkem adına aldığımız her madalya için gurur duyuyorum. Hepsini cani gönülden kutluyorum. Ama ben Türk tarihinde art arda olimpiyatlarda madalya alan tek bayan sporcuyum. Üç dünya finalistiyim. 2017 Dünya şampiyonuyum. Sayısız Avrupa şampiyonluğum var. Ama ne kadar değerli bilmiyorum. Sadece bildiğim tek bir şey var. Beni sevenlerin dualarını o kadar çok hissediyorum ki. O bana yetiyor.

‘TOKYO’DAN ALTIN MADALYAYI GETİRECEĞİM’

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Başarı yolu azim, sabır, güçlü olmayı, sıkıntı çekmeyi ister. Ben hazırım. 2020 Tokyo’da altın madalyayı almak için tüm mücadelemi verip orada elimden geleni yapacağıma inanıyorum.