Taliban'dan kaçan kadınlar anlatıyor: Daha ne kadar kaçacağız?

Afganistan'da Taliban'dan kaçan binlerce kadın ve çocuğun Kabil'de parklarda yattığı belirtiliyor. The Guardian gazetesine konuşan kadınlar, "Daha ne kadar kaçacağız?" diye isyan ediyor...

Abone ol

DUVAR - ABD'nin 20 yıllık işgaline son verme kararı aldığı Afganistan'da, Taliban'ın ilerleyişiyle birlikte ülke içindeki savaş kızışırken, bir yandan da büyük bir insani kriz yaşanıyor. Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu'nun verilerine göre, son aylarda ülke içinde yaklaşık 1 milyon Afgan yerinden oldu. Afganistan Mülteciler Bakanlığı ise bu kişilerin yaklaşık yüzde 70'inin kadın ve çocuklar olduğunu tahmin ediyor. 

Taliban'ın eline geçen veya kuşatma altındaki birçok kentten binlerce kişi, başta başkent Kabil olmak üzere güvenli bölgelere gitmeye çalışıyor. Yüzlerce kişinin Kabil'deki parklarda sokakta yatmaya başladığı belirtilirken, gözler özellikle kadın ve çocuklara çevrilmiş durumda.

'BEN HAYATIMDA BARIŞ GÖRMEDİM'

The Guardian gazetesi, Taliban'dan kaçmak için evlerini terk etmek zorunda kalan kadınlarla konuştu. Kabil'deki evini yerinden olan kadınlara açan 60 yaşındaki Rahima, "Ben hayatımda barış görmedim ve şimdi, kızlarımın da barışın ne olduğunu hiçbir zaman görmemesinden endişeliyim" dedi...

The Guardian'ın görüştüğü kadınlardan biri, yedi aylık hamile olan 22 yaşındaki Fatima. Ülkenin güneyindeki Gazne'nin yakınında bulunan Malistan'daki köyünü, Taliban'ın yaklaştığı haberiyle uyandıkları 13 Temmuz'dan üç gün sonra terk etmek zorunda kalmış. "Taliban'ın genç erkekleri öldürdüğüne, kız çocuklara ve genç kadınlara cinsel saldırıda bulunduğuna dair hikâyeler duymuştuk" diyen Fatima ve ailesi, savaşın ortasından Kabil'e kaçmış. 

'ÜÇ KAT FAZLA PARA ÖDEYEREK KABİL'E KAÇTIK'

Fatima, "Ailemle birlikte bir gün boyunca, gece ve gündüz, dağlardan yürüyerek Gazne kentine ulaştık. Orada bir şoföre, bizi Kabil'e getirmesi için normal ücretin üç katını ödedik" diyor. Fatima, kendi köylerindeki 50-60 ailenin kaçtığını, sadece yaşlıların mülklerini korumak için kaldıklarını söylüyor. 

'TALİBAN'IN GÖTÜRMEK İSTEDİĞİ KADIN İNTİHAR ETTİ'

Taliban militanlarının evlere girerek kadınlardan yemek yapıp giysilerini yıkamalarını da istediğini belirten Fatima, köyündeki bir kadının yaşadıklarını da şöyle anlatıyor: "Taliban köyümüze geldiğinde, genç bir kızı yanlarında götürmek istedi ama o evlerinin çatısından atlayarak hayatına son verdi."

'BÜTÜN HAYATIM BİRKAÇ TORBANIN İÇİNDE'

Şükriye Gafuri ise Kandahar'daki evini Taliban'dan kaçmak için terk ederek Herat'a girmiş. Eşi ağır astım hastası olduğu için evi eskiden kendisinin geçindirdiğini anlatan Gafuri, "Çok şeyimiz yoktu ama en azından başımızın üzerinde bir çatı vardı. Şimdi bütün hayatım, bu birkaç torbanın içinde" diyor.

'DAHA NE KADAR KAÇACAĞIZ?'

Gafuri, Taliban'ın Herat'ı da tehdit ettiğini söyleyerek, "Son üç haftadır burada birisinin evinde yaşıyoruz. Fakat önünde sonunda bizi buradan da çıkaracaklar çünkü durum kritik. O zaman bir camide uyuruz" ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: "Savaştan, kaçmaktan, hiçbir zaman güvende hissetmemekten yoruldum. Daha ne kadar kaçmamız gerekecek?"

'1990'LARDAKİ CİNSEL SALDIRILARI UNUTMADIK'

38 yaşındaki Ziagul, Bamyan vilayetinden altı kadınla birlikte kaçmış. Köylerdeki birçok ailenin sadece kadın ve çocukları güvenli bölgelere gönderdiğini anlatıyorlar. Ziagul ise, 1990'lardaki şiddeti hatırlıyor; "O zaman da Bamyan'a saldırdıklarında kadınlara tecavüz etmişlerdi. Bu korku her zaman aklımızın bir köşesindeydi. Bunun yeniden gerçekleşmemesi için kaçtık" diyor.

Kabil'in batısındaki evini kadınlara açan, kendisi de yedi kız annesi olan 60 yaşındaki Rahima ise "Evim iki haftadır misafirlerle dolu. Ben de şahsen yerinden olmuş bir kişiyim; güvenli bir yer aramanın ne demek olduğunu bilirim" diyor. Rahima, "Kendi kızlarımın kaderinden endişeliyim. Ben hayatımda barış görmedim ve şimdi, kızlarımın da barışın ne olduğunu hiçbir zaman görmemesinden endişeliyim" ifadelerini kullanıyor. (DIŞ HABERLER)